İLİ              SİNOP

İLÇESİ        MERKEZ

YERİ           KEFEVİ CAMİSİ YANI

Sinop İl merkezinde bulunan Mahmut Kefevi Türbesi,  aynı adı taşıyan caminin haziresindedir. Mahmut Kefevinin doğum tarihi bilinmemektedir. Ancak vefat tarihi miladi 1587 dir.

Bu Türbe’nin,  Kastamonu turizmi için de ayrı bir yeri vardır. Sinop İl merkezinde, Candaroğullar dönemin ait türbeler vardır. Bunların bazılar ise Candaroğulları Beylerine aittir. Kastamonu ve Sinop ise İnanç Turizmi açısından bir bütünlük içinde anlatılmalıdır. Ayrıca, Sinop ve Civarları, Hem Çobanoğulları, hem de Candaroğullar dönemlerinde İnanç turizmi açısından bir bütünlük içindedir. Anlatımlar da bu bütünlük içinde olmalıdır.

Mahmut Kefevi ise aslen Kırımlıdır ve Kırım’ın Kefe Kentindendir. Alp Yürek Beyin Oğlu Tuman Alpin soyundan gelen  Mahmut Kefevinin soyu ile ilgili olarak dilden dile anlatılan bilgiler birbirleri ile bağlantılıdır. Babadan oğula, oğuldan toruna anlatıla gelen rivayetler günümüze kadar gelmiştir.

Mahmut Kefevinin babası, Kırımda bir rüya görür. Bu rüyada Alp Yörük Beyin oğlu Tuman Han’ın vefatından sonra Kırım hep beylik ve hanlık kavgaları ile karışıklıklar içerisindedir. Bir zaman gelip kırım hürriyetini kayıp edecektir. Uzun yıllar esaret devam edecektir. Sonunda Sinop İlinde bir ışık yanacaktır. Bu Işık ile Kırım yeniden Hürriyetine kavuşacaktır. Bu Işığı yani onun İfadesi İle Çırağı yakacak kişi ise bu cennet köşesinden çıkacaktır. Bu kişi ise oğlu Mahmut’tur.

Bu rüyanın üzerine oğlu Mahmut’u Kırım’dan Sinop Civarına yolcu eder. Mahmut ise küçük yaşta Sinoba gelmiş ve buradaki bir dergahta tahsil hayatına başlamıştır. Bir süre sonra dergahın Şeyhi onu Kastamonu’ya Halimi Çelebi Denilen bir Muallimin yanına gönderir. Kastamonu’ya gelen genç Mahmut ise Halimi Çelebinin Trabzon’da Selim Hanı’ın hocalığını yapmak üzere görevlendirildiğini öğrenir.  Medresede bir süre ders aldıktan sonra medrese hocalarının isteği üzerine İstanbul’a gider ve orada İlmini tamamlar ve Müderris Unvanını alır. Bu sırada Sinop İli Valiliğine atanır. Valilik yaptığı sırada kendi adını taşıyan Camiyi yaptırır. Valilikten İstifa ettikten sonra  bu camide dersler vermeye ve talebe yetiştirmeye başlar. Vefatına kadar da bu camide dersler vermeyi sürdürür ve Mahmut Kefevi ismi ile ünü yayılır.

Miladi 1587 yılında vefat eder ve yaptırdığı caminin yanına gömülür. Cami ve türbesi ise ziyaret edilen yerlerdendir. Kastamonu ve Sinop vilayetlerindeki  hem kültür hem de İnanç turizminim önemli mekanlarından birisidir. Gönül buradaki yanan ışığın bir gün gelip Kırımın hürriyetine kavuşmasından yanadır. Bu ışık bir gün gelip Kırımı da aydınlatacaktır. Bu bir yılda da olur, bin yılda da olur. Zamanını bizler bilemeyiz. Ancak bu ışık gönüllerde yanmaya devam edecektir.

Sinop’ta bu ışığı yakan Mahmut Kefevinin mekanı cennet ruhu şad olsun.

           Zühtü Aslan