İLİ         KASTAMONU

İLÇESİ    ARAÇ

YERİ       KARANDI KÖYÜ

Karandı köyü yakınlarında Köşklüpınar denilen yerde eski bir yerleşim yerine ait kalıntıların günümüze kadar ulaşmış olduğu dikkati çekiyor.

Eskiden burada yaşayan bir beyin konağının olduğu ve buraya da köşk denildiği anlatılıyor. Buradaki içme su kaynağının bu köşkün yakınında olması nedeni ile bu su kaynağına köşklüpınar deniliyor.

İlk bakışta burası bir derbent gibi duruyor. Daday araç arasındaki bir geçiş ve bu yol üzerinde bir dinlenme ve eskilerin tabiri ile bir soluklanma yeri.

Buradaki harabeye civar halkı debdebelik ifadesini de kullanıyor. Başka bir ifade ile karışıklık ve kargaşanın olduğu bir yermiş diye de anlatılanlar var.

Karandının batı kısmına düşen yerdeki yere de Eğricova denilmekte. Buradaki ormanlık alanın içerisinde de bir kale kalıntısı günümüze kadar  ulaşmış. Buradaki bir noktaya da halk türbe demekte ve bu noktaya da türbenin yanı demektedir. Halkın anlattıklarına göre Köşkün sahibinin mezarı imiş. Bu bey köşkünün yanındaki suyun  çıktığı yeri kendi mülkü olarak görür, buradan gelip geçenlerden ve bu pınardan su içenlerden de akçe alırmış. Bu akçelerle de köşk yaptırmış. O çoğu zaman burası yol geçen hanı değil, tabi ki burada verilen hizmetin de bir bedeli olacak der ve aldığının bu hizmetin karşılığı olduğunu söylermiş.

Eğricova denilen yerin yani karandının batısındaki orman içindeki bu eski yerleşim yeri veya kale kalıntısına Şaban Kalesi de denilmekte, Asar kale de denilmekte. Ancak Daday ile Araç arasındaki bu noktanın iki ilçe arasındaki bir kesişme noktası olmasından dolayı her iki ilçe de burasının kendilerine ait olduğunu anlatmalarına neden oluyor. Bu kale kalıntısına Şaban kalesi denilmesinin iki nedeninden de bahsediliyor. Birincisi Şeyh Şabanı-ı Veli İstanbul’dan Kastamonu’ya gelirken bu kalede bir gece misafir olmuş deniliyor. Bu bilgi bize bu kalenin 1500 lü yıllardan önce yapılmış olduğunu ispatlamaya yetiyor. İkincisi ise Köşklüpınardaki köşkün sahibinin isminin Şaban olduğu ve buradaki türbede de bu zatın yattığı da anlatılıyor. Yani bu türbede Şaban dede lakaplı köşk sahibi bir zatın yattığından dolayı yakınındaki kale kalıntısına da Şaban kalesi deniliyormuş.

Eğricova,  denilen yer aslında yayla turizmi için önemli bir nokta. Tabiat turizmi için de yürüyüşler için de önemli bir yer. Aynı zamanda hem tarih, hem doğa, hem kültür, hem spor, hem inanç turizmi için de uygun olan bir yer. Başka bir ifade ile geniş bir coğrafya. Ormanları ile foto safarisi ile ve hatta mantar safarisi ile de değerlendirilebilecek bir yer.

Ev Kaya Mezarı diyebileceğimiz ve firigler dönemi ev kaya mezarlarına benzeyen bir kaya mezar ise Aşağı güney köyü ile Karandı köyü arasında bulunmaktadır. Bu Kaya mezarı okul yanı denilen bir yerin yakınlarında olup sağlam olarak günümüze ulaşmış. Ölü sediri ise fazla tahrip edilmemiş.

Ayrıca bir maslak ve bir de sarnıç  dikkatimi çekti. Ancak bunları akşamın yaklaşması nedeni ile sadece yüzeysel olarak görebildim ve inceleyemedim.

Kısaca şunu demek doğru olur. Burası Kastamonu merkezi ile hem araç, hem de Daday İlçelerinin bir ortak noktası olup bir çok etkinliğin yapılabileceği bir yer. Bir diğer konu ise buradaki tarihi kalıntıların yani kale ve harabelerin yok edilmeden gün yüzüne çıkartılması, kontrol ve koruma altına alınmasının yanı sıra turizme de kazandırılması gereken bir yer.

Bana düşen ise bu güzel yurt parçasına ilgili ve yetkililerin dikkatini çekmek olsa gerek. Aynı zamanda buraların değerlendirilmesine bir katkı sağlamak.

Ne diyelim, buradaki türbe denilen yerde yattığı anlatılan zat her kimse mekanı cennet ruhu da şad olsun.

       Zühtü Aslan