Bu efsaneler arasında özellikle Taşköprü ilçesinde geçen Abdal Hassan efsanesi, şehrin manevi dokusunu yansıtan önemli öykülerden biridir.

İNSANIN SELAMETİ
Efsaneye göre, Sultan II. Bayezid Han'ın yaşadığı dönemde, ahraz kerimesi adı verilen konuşma engeliyle mücadele eden bir kız çocuğu bulunmaktadır. Sultan, bu sorunu çözmek için çeşitli yollar arar ancak sonuç alamaz. Bunun üzerine Sultan'ın adamları, bu kerimenin çözümü için mülkün dört bir yanına dağılırlar. , Devanın bir din âlimi olan Abdal Hassan Hazretlerinde olduğunu öğrenen Sultan, kerimesini bir kafileyle İstanbul’dan Taşköprü’ye gönderir. Kendisine malum olduğundan kafileyi kapıda karşılayan Abdal Hassan Hazretleri, kızın yanına giderek “konuş kızım der” ve kız “insanın selameti dilini tutmasında ve muhafaza etmesindedir” der, konuşmaya başlar.

HIRSIZIN TÖVBESİ
Başka bir efsaneye göre ise Abdal Hassan Hazretleri, oldukça fakir bir köyde yaşamaktadır. Bir gün köye gelen hırsızlar, köydeki tek kuzuyu çalar ve mağarada pişirirken, perişan bir adam da onlara katılır. Bu adam, yemeğe başlamadan önce dua etmek istediğini ve kemiklerin atılmamasını ister. Yemeğin sonunda, şükür duası ederek "Allah’ım biz eksilttik sen yerine koy" der ve kemikler bir anda can bulur, kuzu yeniden hayata döner ve sahibinin yanına geri döner. Hırsızlar, bu kişinin Abdal Hassan Hazretleri olduğunu anlayınca tövbe eder ve iyi insan olmaya söz verirler.

Kaynak: Kastamonu Tarihi / Foto: AI