İstifa eden üyeler, süreç boyunca şehre zarar gelmemesi adına sessiz kalmayı tercih ettiklerini ancak gelinen noktada kamuoyunu doğru bilgilendirme ihtiyacı doğduğunu ifade etti.

Kastamonu İl Özel İdaresi’nden 60 ton kapasiteli satış!
Kastamonu İl Özel İdaresi’nden 60 ton kapasiteli satış!
İçeriği Görüntüle

15 Ekim 2025 tarihinde MÜSİAD Kastamonu Şubesinde istifa edenlerin yaptığı ortak basın açıklamasında:
“15 Ekim 2025 tarihinde, Kastamonu MÜSİAD Şubesi’nden dönemin Şube Başkanı Sadık KIŞLI ile birlikte istifa ettiğimiz kamuoyunun malumudur. Bu tarihten itibaren, yapmış olduğumuz istişareler neticesinde, şehrimize zarar gelmemesi ve gereksiz polemiklerin önüne geçilmesi amacıyla, konu hakkında sessiz kalmayı tercih ettik.

Ancak gelinen noktada, kamuoyunda yer alan gerçek dışı iddialar, kasıtlı yorumlar ve ciddi bir bilgi kirliliği nedeniyle, son kez kamuoyunu doğru bilgilendirme ihtiyacı doğmuştur.

Kastamonu’da düzenlenen TRADEF Fuarı’nda, dönemin MÜSİAD Kastamonu Şube Başkanı Sadık KIŞLI’ya basın mensupları tarafından pastırma ile ilgili soru yöneltilmiş; Sadık Başkan da Kastamonu pastırmasından övgü dolu sözlerle bahsetmiştir. Bu açıklamalar ulusal basında da yer bulmuştur.

Fuarın ardından, bir hafta sonra Kayseri’de yapılacak olan Genel İdare Kurulu Toplantısı öncesinde, bu haberi gören diğer illerin şube başkanları ve üyeleri, Kayseri’ye gelirken “getirin, orada bakalım” şeklinde latifede bulunmuşlardır. Bu yaklaşım üzerine Sadık Başkan ve beraberindeki heyet, iyi niyetle ikram edilmek üzere çekme helva ve pastırma ile Kayseri’ye gitmiştir.

Kayseri’ye varıldığında, MÜSİAD Genel Merkezi’nin üst düzey yetkilileri ve ev sahibi şube yetkilileri bilgilendirilmiş, etik kurallar çerçevesinde gerekli izinler alınmıştır. Başlangıçta olumlu karşılanan bu durum, sonrasında ikramın dağıtılmaması kararıyla sonuçlanmıştır. Bu karar, tamamen ev sahibi şubenin inisiyatifindedir ve bu noktada herhangi bir usulsüzlük de söz konusu değildir.

Ancak ikram edilmek üzere götürülen pastırmanın “hayır kurumuna verildiği” yönündeki ifadelerle, Kastamonu’nun bir değerinin aşağılanması; öncelikle Kayseri’ye giden heyeti, ardından bizleri derinden yaralamış ve ziyadesiyle üzmüştür.

Bu tür toplantıların ardından, şube geleneği gereği basına demeç verilmektedir. 6 Ekim 2025 tarihinde yapılan basın açıklamasında, “Lezzetin farkında olduklarından dolayı dağıtmaktan imtina ettiler; onlar getirmiş olsalardı biz tereddütsüz dağıtırdık.” şeklindeki ifadelerle yaşanan durumla ilgili latife ve kinaye şeklinde kamuoyuna bilgilendirme yapılmıştır. (Haberin detaylarına 6 Ekim tarihinde yapılan basın açıklamasından bakılabilir.)

Bu açıklama, Genel Merkez tarafından kurumsallığa aykırı bir hareket olarak değerlendirilmiş ve dönemin Şube Başkanı Sadık KIŞLI’nın istifası istenmiştir. Bunun üzerine yönetim kurulu olağanüstü toplanmış, bu istifa talebine tepki gösterilmiş ve Genel Merkez yetkililerine alınan bu yanlış karardan dönülmesi gerektiği bildirilmiştir.

Yönetim kurulu dışındaki üyelere de konu hakkında bilgi verilmiş, onların da büyük çoğunluğunun tepkisinin aynı yönde olduğu görülmüştür. Ayrıca meselenin şehri ilgilendirdiği düşünülerek, şehrimizin büyüklerine de konu hakkında gerekli bilgilendirmeler yapılmıştır.

Yapılan tüm istişarelere rağmen Genel Merkez’in bu yanlış karardan dönmemesi üzerine, toplu istifa kararı alınmıştır. Sadık Başkan da bu istişare sonucunda alınan karara göre hareket etmiş; hatta Uhud Savaşı’nda Peygamber Efendimizin istişare neticesinde aldığı kararı örnek göstererek, “Bu saatten sonra istişareyle alınan karardan dönmem, zırhımı çıkarmam.” ifadelerini kullanmıştır.

15 Ekim 2025 tarihinde Sadık Başkan ve bizler toplu olarak istifa ettik.

Sonrasında istifa eden bazı arkadaşlarımızın, çeşitli gerekçelerle istifalarından vazgeçtiklerini öğrendik. Bu duruma her ne kadar katılmasak da, herkesin kendi görüşüne saygı duyduğumuzun bilinmesini isteriz. Bu vesileyle yeni Şube Başkanı Akif ÖZMAT ve yönetimine hayırlı olsun dileklerimizi iletiyor, başarılar diliyoruz.

Bizler bu kararı alırken meseleyi bir memleket meselesi, aynı zamanda bir onur ve duruş meselesi
olarak değerlendirdik. Aldığımız kararların da bu anlayış doğrultusunda şekillendiğinin bilinmesini isteriz.

Kamuoyunda her ne kadar konu “pastırma meselesi” olarak anılsa da, asıl meselenin memleketimizin bir değerine sahip çıkmak olduğu açıktır. Bu değer pastırma değil de çekme helva ya da etli ekmek olsaydı, tutumumuz ve tepkimiz yine aynı olurdu.

Sadık Başkan, bu süreçte tüm baskılara rağmen dik durmuş; istişareyle alınan karardan taviz vermemiş, makam ve mevkii bir kenara bırakarak memleketinin değerlerine sahip çıkmıştır. Bizler de ona sonuna kadar tam destek vererek yanında dimdik durduk. Bunun aksi bir tutum sergilenseydi, asıl yanlış o zaman yapılmış olurdu.

Sadık Başkan göreve geldiği günden itibaren zor olana talip olmuş; Kastamonu MÜSİAD’da bugüne kadar yapılamayanı yapmak istemiştir. Yapay zekâdan savunma sanayine, madencilikten teknoloji üretimine kadar birçok alanda projeler geliştirmiş ve bunları hayata geçirmek için çaba sarf etmiştir. Bizler, güçlünün değil haklının yanında durarak memleketimizin değerlerine sahip çıkmayı tercih ettik.

Şunun bilinmesini isteriz ki; hiçbir makam mevkii baki değildir. Bizim kimseyle bir derdimiz yoktur. MÜSİAD ile de bir sorunumuz bulunmamaktadır. Aksine MÜSİAD, kuruluşu ve yapısı itibarıyla ülkemizin önemli değerlerinden biridir. MÜSİAD kişilerden ibaret değildir. Bizim tepkimiz; sonuçları düşünülmeden alınan bu yanlış kararadır.

Bu süreç de bizlerle birlikte memleketinin değerlerine sahip çıkan destek olan başta büyüklerimiz olmak üzere aziz ve şerefli hemşerilerimize tek tek teşekkür eder şükranlarımızı sunarız. Unutulmamalıdır ki bir şehir, değerlerine sahip çıkıldığında yükselir; birlik ve beraberlikle geleceğini inşa eder. Sessiz kalanlar, görmezden gelenler ve “bana dokunmayan…” diyenler aslında en büyük zararı memleketine verirler.

Bizler iş dünyasının temsilcileri olarak, ülkemizin zor süreçlerden geçtiği bu dönemde daha fazla üretim, daha fazla istihdam ve daha fazla ihracat yapmak zorunda olduğumuzun bilincindeyiz. Bundan önce olduğu gibi, bundan sonra da Devletimizin, milletimizin ve hemşerilerimizin emrinde ve hizmetinde olmaya devam edeceğiz.

Bu konu, bizim nezdimizde yanlışıyla, doğrusuyla sona ermiş ve kapanmıştır.

Takdir, aziz hemşerilerimizin ve değerli kamuoyunundur.”

Muhabir: Serkan Kebecioğlu