Cide’de köylerden ve mahallelerden gelen partililerle bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Karabacak, bir süredir Kastamonu’nun 20 ilçesinde danışma kurulu toplantıları gerçekleştirdiklerini vurguladı. “Halkın sesine kulak veriyor, sokağın gerçeklerini masaya yatırıyoruz. Çünkü biz bu şehri bir coğrafya değil bir yuva olarak görüyoruz” dedi.
Başkan Karabacak'ın konuşması şöyle oldu:
Cide olarak, İnebolu olarak, Taşköprü, Tosya, Doğanyurt, Şenpazar, Pınarbaşı ve Azdavay olarak; 20
ilçemiz, 1054 köyümüzle biz Kastamonu’yuz!
Ve bu güzel memleket için alın teri dökmeyi bir görev, bir sorumluluk olarak görüyoruz.
Her bir üyemizden, her bir yol arkadaşımdan da bu sorumluluğun bilinciyle hareket etmesini
bekliyorum.
Çünkü bu ülke bizden vazgeçmedi.
Biz de bu ülkeden, bu halktan asla vazgeçmeyeceğiz.
Sevgili arkadaşlarım,
Bugün partimiz tarihsel bir sınavdan geçiyor.
Sistemli bir saldırı altındayız.
Bugün 19 Mart darbesinin 108. Günü.
Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer 248 gündür,
Beşiktaş Belediye Başkanımız Rıza Akpolat 169 gündür,
Beykoz Belediye Başkanımız Alaattin Köseler 123 gündür,
Şişli ve Beylikdüzü Belediye Başkanlarımız, Ekrem Başkan’la birlikte 104 gündür tutuklu.
Son olarak; Büyükçekmece, Gaziosmanpaşa, Avcılar, Ceyhan ve Seyhan belediye başkanlarımız 31
gündür cezaevinde.
Bunlar sadece isim değil.
Bu isimler; halkın iradesiyle seçilmiş, görevini halk için yapan, halkın belediyeciliğini temsil eden
isimlerdir.
Onlarla birlikte bürokratlarımız, meclis üyelerimiz, yol arkadaşlarımız da tutsak edilmiş durumda.
Ama unutulmasın:
Bu bir yıldırma operasyonudur.
Bu bir gözdağıdır.
Ve buradan ilan ediyorum: Ne bizi korkutabilirler, ne geri adım attırabilirler!
Bizim mücadelemiz hukukadır, adaletedir.Belediye başkanlarımız yargılanmaktan muaf olsun demiyoruz.
Ama hukuk herkese eşit işletilsin diyoruz.
Adaletin kılıcı, adil olmayan ellerde sopa olur!
Bu davaların amacı suç bulmak değil, algı yaratmaktır.
“Turpun büyüğü heybede” dediler. Ne oldu?
“Dananın kuyruğu kopacak” dediler. Ne çıktı?
“Ahtapotun kolları” dediler. Ortada ne var?
Aylar geçti. Herkesin bildiği bir gerçek var:
Bu işin arkasında siyaset var.
Bu işin arkasında halk iradesini gasp etmek var.
Değerli arkadaşlarım,
Bu tabloyu sadece bireysel yargılamalarla açıklayamayız.
Kayyum tehditleri, butlan davaları…
Hepsi aynı senaryonun parçalarıdır.
Tüm bunları tek bir adamın koltuğunu korumak için yapıyorlar.
Ama bu koltuk sevdası, sadece hukuku değil, ekonomiyi de çökertiyor.
Bu ülkede bir avuç zengin daha zengin olurken, halk her geçen gün yoksullaşıyor.
TÜİK diyor ki: Ekonomi %2 büyümüş.
Peki biz ne görüyoruz?
İşsizlik büyümüş.
Borç büyümüş.
Açlık, yoksulluk, umutsuzluk büyümüş!
Ve TÜİK’in rakamlarıyla bile Kastamonu, Türkiye’nin en yoksul üç ilinden biri.
Kendi memleketimizde gençlerimiz işsiz, köylümüz üretimden kopmuş, kadınlarımız geçim derdine
düşmüş.
İşte bu yüzden, sevgili arkadaşlarım…
Eğer biz müdahale etmezsek, bu ülke daha karanlık günlere sürüklenebilir.
Ekrem Başkan diyor ki: “Her şey yerelden başlar.”
Özgür Genel Başkan diyor ki: “Sokak bizimdir. Halkın sesi bizimdir. Umudu büyüteceğiz.”
Evet, biz buradayız.
Bu salonda, bu salonun dışında, her sokakta, her mahallede, her köyde biz varız.Yalnızca örgütlü olanlar kazanır!
Bu yüzden daha fazla mahalle örgütlenmesi, daha fazla saha çalışması, daha fazla halkla temas
gerekiyor.
Artık sadece üyelik yetmez.
Taşın altına elimizi değil, bedenimizi koyma zamanı!
Halkın gönlüne girmenin yolu, onun derdiyle dertlenmekten geçer.
Halkla aynı sofraya oturmak, aynı gözle dünyaya bakmaktan geçer.
Değerli yoldaşlarım,
Ve şunu unutmayalım:
Bu büyük değişim; Ankara’dan, İstanbul’dan değil, Cide’den, Taşköprü’den, Azdavay’dan başlayacak.
Kastamonu’dan yükselecek.
Bu mücadele bizimdir!
Bu kavga halkın kavgasıdır.
Ve biz, bu kavganın neferleriyiz!
Kıymetli yoldaşlarım,
AKP ve MHP’nin artık bu milletle hiçbir bağı kalmamıştır.
Onlar sarayın penceresinden bakarken biz sokağın gerçeğiyle konuşuyoruz.
Onlar koltuklarını korumanın derdindeyken, biz halkın hakkını savunmanın peşindeyiz.
AKP be MHP’nin milletle bağı kalmadı ama bu şehrin sorunlarını, Cide’nin çözülmeyen sorunlarını
çözmüş gibi yapmakta ‘mış’ gibi yapmakta çok mahirler.
Her seçim döneminde gündeme gelen, ‘yaptık, yapıyoruz. Ödenek ayrıldı, bakan söz verdi’ dedikleri
Cide-kurucaşile yolu yapıldı mı arkadaşlar?
Yapılmadı.
Yılların sorunu hala orada bekliyor.
Halen 60’lı yıllardan kalma tek şeritli Bartın yolunu kullanıyoruz.
İki araba yan yana geçemiyor.
100 metre düz gidilmiyor.
Yanınızdan bir TIR geçse veya yüklü bir kamyon geçse korkuyoruz.
Peki Cide Sahil Tahkimatı projesi ne oldu?
Hatırlatmakta fayda var.
MHP’li belediye başkanı Nejdet Demir, 2018’de AKP’nin belediye başkanıydı.O günlerde Ulaştırma Bakanının Cide Sahil Tahkimatı projesi için talimat verdiği ve en hızlı şekilde
bitirileceği söyleniyordu.
Nejdet Demir o günlerde;
“Dalgalar en az 150 metre ileride kırılırsa Cide sahili zarar görmez. Biz bunu sahillerimizin kumsal
olması için söylemiyoruz. Biz Cide’nin buna ihtiyacı olduğu için bu talepte bulunuyoruz. Evlerin
içerisine su giriyor. Bu projeyi Cide’ye kazandırırsak sahildeki evleri kurtarabiliriz” diyordu.
Aradan 7 yıl, 3 seçim geçti.
Nejdet Demir, AKP’den MHP’ye transfer oldu.
Ama Sahil Tahkimatı olduğu gibi duruyor.
O gün ‘en hızlı şekilde bitirilecek’ diyenler günü hükümetin ayırdığı 295 bin liralık ödeneği savunmak
zorunda kalıyor.
TOKİ projesi vardı.
2022 yılında yapılacağı duyurulmuştu.
Başvurular yapılmış, kuralar çekilmiş, hak sahipleri belirlenmişti.
Cideli yurttaşlarımız “Bir evim olacak” hayaliyle başvurdu.
Çocuklu aileler, emekliler, dar gelirli yurttaşlarımız; bu proje ile barınma sorunlarına çözüm
geleceğine inandı.
Ama aradan 3 yıl geçti.
Ne arsa tahsisi yapıldı ne de inşaat çalışmaları başladı.
Cide’de TOKİ meselesi, sosyal çıkmaza dönüştü.
Ama bunun tek bir sebebi var.
İktidar Cide’yi sevmiyor.
Kastamonu’yu sevmiyor.
Burayı yalnızca seçimden seçime hatırlıyor.
Oy deposu olarak görüyorlar.
Ama biz onlardan değiliz olmayacağız.
Kastamonu’yu kimsenin keyfine, hırsına, yalanına, talanına teslim etmeyeceğiz.
Cide’den başlayarak…
Kastamonu’dan başlayarak…
Türkiye’yi hep birlikte ayağa kaldıracağız.
Türkiye’yi çok güzel bir CHP iktidarı bekliyor!
