Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı ile BAYKAR’ın ortak çalışması sonucu geliştirilen uygulama, dijital dünyada güvenli ve denetlenebilir bir alternatif sunmayı hedefliyor.
Küresel sosyal medya platformlarının denetim eksikliği, çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri ve veri gizliliği sorunlarına karşı bir çözüm olarak geliştirilen Next Sosyal, kullanıcı verilerini Türkiye sınırları içinde tutuyor. Böylece hem bireysel gizlilik korunuyor hem de suçla mücadelede etkin bir zemin sağlanıyor.
"Savunma sanayisinden sosyal medyaya: Yeni bir teknoloji atılımı"
BAYKAR Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, Next Sosyal’in yalnızca bir sosyal medya uygulaması değil, aynı zamanda bir zihniyet değişimi olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Sosyal medya, ne yazık ki çocuklarımızın dahil olamayacağı güvensiz bir ortama dönüştü. Savunma sanayisinde başlattığımız teknoloji hamlesi şimdi dijital dünyanın farklı alanlarına da yayılıyor. TEKNOFEST kuşağı artık teknolojiyi tüketen değil, üreten bir nesil.”
Dijital güvenlikte yeni dönem
Adli Bilişim Uzmanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık da Next Sosyal’in sunduğu yasal uyumluluğun altını çizerek, platformun suçla mücadelede etkin rol oynayacağını ifade etti. Kırık’a göre uygulama, gerek manipülasyon gerekse yasa dışı içeriklere karşı güçlü bir savunma hattı oluşturuyor.
“Talep edilmesi halinde, yazışmaların adli mercilere iletilebilmesi hem caydırıcılık sağlıyor hem de çocukları korumak adına önemli bir adım oluyor.”
Milli güvenliğe dijital destek
Platformun sunduğu veri koruma yapısı sayesinde kullanıcı bilgileri yurtdışına aktarılmadan, tamamen yerli sunucularda güvenle saklanacak. Bu yönüyle Next Sosyal, bireysel mahremiyetin ötesinde milli güvenlik açısından da kritik bir rol üstleniyor.
Terör ve Güvenlik Uzmanı İbrahim Keleş ise yabancı platformların gençler üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti. Keleş, özellikle hassas konulara yönelik sansür uygulamalarının dijital baskının yeni şekli olduğunu belirtti.
“Aile yapımız ve değerlerimiz sosyal medya üzerinden hedef alınıyor. Gençler gerçeklikten kopuk bir dijital dünyaya sürükleniyor. Bu nedenle kendi kontrolümüzde olan bir platform, artık bir ihtiyaçtan öte zorunluluk.”





