Kastamonu Kışlası’nın ilerisine kadar toplanan binlerce vatandaş, Atatürk’ü “Yaşa! Yaşa!” sesleriyle karşıladı. Seslerin Ilgaz Dağı’na ve Kastamonu Kalesi’ne kadar yankılandığı bu tarihi an, Cumhuriyet coşkusunun sembollerinden biri oldu.
Vali Fatin Güvendiren’in öncülüğünde memurlar, öğretmenler ve halk, Atatürk’ün bir gün önce yaptığı şapka konuşmasının etkisiyle beyaz şapkalarıyla karşılamada hazır bulundu. Daha önce peçe ve çarşafla gelen kadın öğretmenler, bu kez Cumhuriyet’in yeni yüzünü yansıtan kıyafetleriyle yol kenarına dizildi.
Ancak en unutulmaz an, Kastamonulu kadınların Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün etrafını sararak gözyaşlarıyla bağlılıklarını dile getirdiği dakikalar oldu. Türk kadınları, “Paşacağumuz! Sana yıllarca sırtımızda gülle taşıdık. Rabbimize şükürler olsun ki seni dünya gözüyle gördük. Andımız vardı, ayağını öpecektik” sözleriyle Atatürk’e sevgilerini haykırdı.
Altın saçlı, keskin bakışlı Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bu sözler üzerine cebinden çıkardığı mendiliyle gözlerini kapatarak ağladı. Onun gözyaşları, etrafını saran Türk analarının üzerine damladı.
Bu tarihi an, yalnızca bir karşılamadan ibaret kalmadı; Cumhuriyet devrimlerinin Anadolu halkı tarafından nasıl benimsendiğinin de en güçlü göstergelerinden biri olarak hafızalara kazındı.





