Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında oluşturulan Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Kurulu’nda yer alan Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kasım Yenigün, Türkiye genelinde yeni bir kentsel dönüşüm projesinin hedeflendiğini ifade etti.

  Prof. Dr. Kasım Yenigün, çok farklı disiplinlerden uzman akademisyenlerin, devletin en üst makamlarına deprem sonrası ortaya çıkan durum ve bundan sonra atılması gereken adımlarla ilgili önerilerini detaylı olarak aktardığını da söyledi.

  Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Kurulu’nda yer alan Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kasım Yenigün, Türkiye genelinde yeni bir kentsel dönüşüm projesinin hedeflendiğini ifade etti. Türkiye’nin 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremle derin bir yasa boğulduğunu ifade eden Kasım Yenigün, "Asrın felaketi" olarak nitelendirilen bu depremlerin 11 ilimizi ve orada yaşayan yaklaşık 14 milyon insanı doğrudan etkilediğini, yıkımın da en az depremin şiddeti kadar büyük olduğunu ifade etti.

  Bu gündem içerisinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli kapsamında acil bir toplantı düzenlendiğini ve kendisinin de bu kurulda yer aldığını söyleyen Prof. Dr. Kasım Yenigün, çok farklı disiplinlerden uzman akademisyenlerin, devletin en üst makamlarına deprem sonrası ortaya çıkan durum ve bundan sonra atılması gereken adımlarla ilgili önerilerini detaylı olarak aktardığını söyledi.

  Tarihi ve kültürel yapıları da dahil ettiğimizde bin yıllık bir yapı stokunun içerisinde bulunduğumuzu söyleyen Prof. Dr. Kasım Yenigün, “Bizler afetlerden sonra deriz ki; yaşanacak olan afetlerin önüne geçmek mümkün değil ancak afetlere uyumlu yapılar yapmak, onlarla uyumlu olarak yaşamak ve onların bize zarar vermesini engellemek üzere tasarımlarımızı yapmak gibi bir sorumluluğumuz olduğunu söyleriz. Yaşanan her afet bize bununla ilgili adım attırır, fakat hayatın bir gerçeği var ki, bizim içinde bulunduğuz yapılar 10 ve 20 yıllık binalar değil. Tarihi, kültürel yapıları düşünürsek bin yıllık bir yapı stokunun içindeyiz. Bu nedenle ilgili kurumlarda kendi bürokratlarıyla bazen akademisyenleri ile çalışma yaparlar. Ben de bu çerçevede Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü’nün Baraj Güvenliği Komisyonu içerisindeyim. Bu afetlerden nasıl etkilenilir, bunlara karşı nasıl çözümler bulunur bütün çalışmalarda elimden geldiği kadar müşavirlik, destek, danışmanlık gibi akademik düzeyde destek olmaya çalışıyorum. Böyle bir arka planımız olduğu için son yaşanan depremden sonra Cumhurbaşkanlığı bünyesinde yapılan toplantıya ben de davet edildim” dedi.

  Oluşturulan 13 tane alt kurulda yer alan uzmanların, çalışmalarını kurumların yetkilileriyle birlikte yürüteceğini anlatan Prof. Dr. Kasım Yenigün, “13 tane alt kurul oluşturuldu. Bizler de o kurullarda uzmanlıklarımıza göre yer almaya çalıştık. Bunlardan bir tanesi afet anlarında insanların bilgi almasını sağlayacak kriz yönetimi ve iletişim kurulu söz konusu. Bu tür afetlerde destek yönetimi ve lojistik çok önemli buna benzer bir kurul oluşturuldu. Köylerimizi, tarımsal alanlarımızı bu tür afetlerden etkilendiğini düşünün. Çok sayıda ahırlar yıkıldı, hayvanlarlar telef oldu, tarımsal alanlarda zirai ürünlerde problem yaşandı. Bu bir adım sonra tarımsal üretime etki ediyor. Bu sefer onu bir gıda sorunu olarak görebiliyorsunuz eğer onunla ilgili önlem alınmazsa. Bu çerçevede 13 tane kurulumuz yapılması gerekenleri bünyesinde barındırdığı sosyologlar, tarihçiler, edebiyatçılar, çeşitli alanlardaki mühendisler yani farklı alanlardaki uzmanlar bu kurullar içerisinde yer aldılar. Bu kurullarda bizlerle beraber bunları sahada uygulamak zorunda olan kurumların yetkilileri de vardı. Onlarda aslında bu kurullarla beraber çalışarak buradan alınacak kararları hem sahaya tatbik edecekler hem de sahadaki muhtemel problemleri kurula getirerek burada çözümlerini görecekler. Bu çok değerli bir şey” diye konuştu.

 İnsanların yarına korkuyla uyanacakları evlerde yaşamak istemediğini de açıklamasında ifade eden Kasım Yenigün, Türkiye’nin geneline yayılacak bir kentsel dönüşüm projesinin hayata geçirilmesinin hedeflendiğini de aktardı.

Prof. Dr. Kasım Yenigün, sözlerine şöyle devam etti:

“Van’da deprem sonrası orada bir kentsel dönüşüm yapıldı ve insanlar evlerine geçtiler. Gölcük depreminden sonra yeni alanlar oluşturuldu ve insanlar buraya geçtiler. Şu anda kentsel dönüşüm çalışmaları şartların da nezaketiyle deprem bölgelerine aktarıldı. Çünkü orada 600 binin üzerinde bir yapıdan bahsediyoruz. Bu yıkılmış ya da ağır hasarlı yapıların yenilenmesi gerekiyor. Hedef 1 yıl içerisinde dışarıda kalan insanların evlere yerleşmesi. Hedef şu ki Türkiye’nin geneline yayılacak bir kentsel dönüşüm projesinin hayata geçirilmesi. Bu kurul içerisinde Kastamonu var mı dersek aslında Kastamonu geçen sene itibariyle bu kentsel dönüşümü yaşadı. Bir deprem yaşamadı ama 2021 ve 2022’de seller yaşadık. Ardından Bozkurt’ta bir kentsel dönüşüm uygulandı. Aslında hedef şu, bilimsel verilerin gösterdiği ve bize uygun şekilde tasarlayacağımız evlerde oturmak hepimizin hakkı. İnsanlar yarına korkuyla uyanacakları evlerde yaşamak istemiyorlar.”   

Muhabir: Serdar Ünal