Düzenlenen programa AK Parti Kastamonu Milletvekili Fatma Serap Ekmekci, AK Parti İl Başkanı Ahmet Sevgilioğlu, İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Onursal Başkanı, Mali Müşavir Yaşar Özdemir, Diş Doktoru Semiha Karahan, Kastamonu Belediye Meclis Üyesi AK Parti Grup Başkanı Necati Atak, İşadamı Zeki Kebeci, Kastamonu Protokolü ve STK temsilcileri, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Sahibi Dr. Songül Kalyoncu, Ankara ve İstanbul’dan ve ilimizden davetliler katıldı.

Diş Doktoru Semiha Karahan yaptığı konuşmasında, “Öncelikle beni aradığınız için ve çağırdığınız için çok teşekkür ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Ben kendimi tanıtayım, ben diş doktoruyum. Aynı zamanda Dinler Tarihçisi’yim. Yüksek lisansımı Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde tamamladım. Şimdi ise İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde Dinler tarihi alanında doktoramı tamamlamak üzereyim. Yüksek lisans tezimde ben Yahudi Siyonizmi çalıştım ve kitabımı 2019 yılında tamamladım. Bu 6 yıllık bir emeğimin karşılığıdır. Yahudi Siyonizmi'ni çalıştım"
"Bugün Gazze'yi aslında anlatmaya, göstermeye asla gerek yok. Bir kılavuza ihtiyaç yok. Sosyal medya veya genel medyadan hepimiz görüyoruz Gazze'de olan biteni. Ama Gazze’de olan biten ne 7 Ekim'de başladı ne bir buçuk iki yıllık bir sonuç. Sadece bir kırılma anı yaşıyoruz. Siyonizm statükosunu asla kurmayan bir ideolojidir. Dolayısıyla siyonizmin kendi statükosunu bozduğu ve tekrar potansiyelini kinetiğe döndürdüğü bir anda 7 Ekim 2023 tarihinde Gazze 107 yıllık Nekbesinin cevaplarından birini vermiştir İsrail Devleti'ne ve Gazze son kez demiştir ki ben Mescid-i Aksa için kendimi son kez feda ediyorum demiştir. Bu Gazze'nin çok asil bir feda edişidir kendisini. Maalesef iki milyar Müslümanın şahitliği huzurunda. Maalesef İnşallah bu şahitlikten pratiğe ve sahaya inmeyi Allah bize nasip eder. Bu ne 1967’de başlamıştır, Nekbe (Büyük Felaket) ne 1948’de başlamıştır. Nekbe biliyorsunuz Filistin için büyük felaket günü demektir ve literatürde genellikle 1948 yılında yani 14 Mayıs 1948’de İsrail Devleti'nin bağımsızlığını ilan ettiği tarihle tarihlendirilir. Ya da 1967 ile Kudüs'ün işgal edilmesiyle tarihlendirilir. Ama Kudüs daha doğrusu Filistin'in tamamı Osmanlı İmparatorluğu'nun Aralık 1917'de Kudüs'ü kaybettiği Kudüs'ün düştüğü o 7 Aralık 1917'de Filistin'in Nekbe’si başlamıştır. Çünkü Filistin’i İngiltere Birleşik Krallık işgal etmiş ve 30 yıl boyunca Yahudi Siyonizminin orada kendi devletini kurması için tüm altyapıyı hazırlamıştır"

"Siyonizm Aslında Kudüsçülük Demektir"
"Siyonizm ikiye ayrılır. Bu her zaman gözümüzden kaçan bir gerçek. Siyonizm ikiye ayrılır, Yahudi Siyonizmi ve Hristiyan Siyonizmi diye. Maalesef bugün Müslüman Siyonistler de var. Ama ideolojik anlamda baktığımız zaman iki korkunç ideoloji var karşımızda. Ve bu iki ideolojinin ortak bazı amaçları var. Nihai amaçları birbirinden ayrı. Ama ortak müşterekte buluşabiliyorlar ve bunlardan biri de Kudüs'ün Müslümanlardan arındırılmasıdır. Siyonizm Hıristiyan Siyonizm'dir aslında. Çünkü 17. yüzyılda Yani 7 Ekim'de gördüğünüz şey, 1600'lü yıllarda İngiliz siyasi ve din adamlarının konuştuğu şeylerdi. 17. yüzyılda İngiltere'de ortaya çıkmış bir Protestan, Protestan-Hıristiyan bin yılcılık, yani Mesihçilik biçimidir. Yahudi siyonizmi ise 19. yüzyılın sonlarına doğru ortaya çıkan modern Yahudi ulusal bağımsızlık hareketidir. Bu her iki Siyonizm'i de aslında Kudüsçülük olarak açıklamak mümkündür. Çünkü biliyorsunuz Siyon demek, Tevrat'ta Kudüs'ün isimlerinden biridir ve Yahudi literatüründe ve Hıristiyan dini literatüründe Kudüs'ün ismi Siyon'dur. Dolayısıyla Siyonizm de Kudüsçülük demektir. Dolayısıyla ortada iki ideoloji var. Ortak amaçları olan Hıristiyan Siyonizmi. 17. yüzyılda Protestanlar tarafından ortaya atılmış. 19. yüzyılda Yahudiler tarafından ortaya atılmış, bir kısım Yahudi tarafından ortaya atılmış Yahudi Siyonizmi. Karşımızda nüfus ve nüfuz olarak baktığımız zaman 16 milyon 17 milyon bir Yahudi nüfusu var dünyada. 8 milyon kadarının Siyonist olduğunu söylemek gerekir. Geri kalanı da Antisiyonist olduğunu belirtmek isterim” diye konuştu"

"Filistin Bugünün Meselesi Değil 1967'den Bu Yana Yaramızdır"
Kastamonu Belediye Meclis Üyesi AK Parti Grup Başkanı Necati Atak yaptığı açılış konuşmasında, “Filistin dediğimiz zaman bizim kanayan bir yaramızdan bahsetmiş oluyoruz. Bu, sadece bugünün meselesi değildir. 1967’den bu yana devam eden bir yaradır. Filistin, yalnızca haberlerde izlendiğinde “ah vah” denilip geçilecek bir mesele değildir. Bu, siyonizmin yıllardan beri hayallerini adım adım gerçekleştirdiği ve günümüzde de açık bir şekilde ortaya koyduğu, dünyayı tehdit eden bir mikroptur. Merhum Erbakan Hocamız yıllardan beri siyonizmi bize anlatırdı. O zamanlar biz anlayamazdık. Ancak bugün maalesef kendileri açıkça anlatıyorlar. Masumları boğazlıyorlar. Tüm insanları kendilerine köle olarak kabul ettiklerini, ölen çocukların öldürülmesi gerektiğini düşündüklerini, öldürürken hiç acımadıklarını ve bütün insanlığı yok etmek için ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını görüyoruz. Ve bütün dünya da bunu seyrediyor. Bizler de seyrediyoruz. Ne acıdır ki hiçbir şey yapamıyoruz. Hani dünyada demokrasi vardı? Hani insan hakları? Hani medeniyet? Avrupa’nın demokrasi ve özgürlük söylemleri nerede? Hepsi çöktü, hepsi kayboldu. Hiçbirinin çalışmadığını gördük. Demek ki her şey siyonizm için varmış. Onlara dokunulduğunda bütün mekanizmalar işliyormuş. Şimdi yazarımız Semiha Hanım, Semiha Karahan, bu siyonizmin ne olduğunu, nasıl bir illet olduğunu, ona karşı nasıl mücadele edilmesi gerektiğini ve yıllardan beri verilen bu mücadelenin yetersiz kaldığını anlatacaktır. Hep birlikte bu yetersizliklerin bizi hangi durumlara getirdiğini göreceğiz. Ben tekrar sizlere hayırlı günler diliyor, teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum” dedi.





