Osmanlı İmparatorluğu’nda 19. yüzyılın sonlarına doğru köylü, zanaatkâr ve esnaf, artan vergiler ve mültezimlerin baskısı altında eziliyordu. 20. yüzyılın başına gelindiğinde ise vergilerin yüzde 87’sini köylüler ödüyor, hem toprak ağalarına hem de vergi toplayıcılara borçlanmak zorunda kalıyorlardı. Bu durum kırsaldan şehirlere göçü hızlandırırken, şehirlerde de işsizlik ve yoksulluk baş göstermişti.

II. Abdülhamit döneminde, 1903 yılında mevcut vergilere ek olarak “Şahsi Vergi” ve “Hayvan Vergisi” adıyla iki yeni vergi konulması, Anadolu’da büyük bir öfkeye yol açtı. Halk, eşit olmayan bu yükümlülüklere karşı birçok şehirde ayaklanmaya başladı.

İLK KIVILCIM KASTAMONU'DAN

1906 yılında Osmanlı genelinde yayılan bu vergi protestolarının ilki Kastamonu’da gerçekleşti. Halk, önce belediye seçimlerini boykot etti; ardından ordu ve belediyenin harcamalarının denetlenmesini talep etti. Özellikle devlet memurlarının ödemekten muaf tutulduğu “Şahsi Vergi” halk arasında tepki topladı.

Kastamonu Valisi Enis Paşa’nın zengin olmasına rağmen vergi ödememesi ise bardağı taşıran son damla oldu. Bunun üzerine Kastamonulu 32 esnaf ve zanaatkar, saraya bir dilekçe yazarak yeni vergilerin kaldırılmasını istedi. Ancak saray bu talebi dikkate almadı.

Kastamonu’nun kızları, aydınlanmanın meşalesini köyden yaktı
Kastamonu’nun kızları, aydınlanmanın meşalesini köyden yaktı
İçeriği Görüntüle

TELGRAFHANE İŞGALİ 10 GÜN SÜRDÜ

Tepkiler büyüyünce, yaklaşık 500 kişilik bir grup Kastamonu Vilayet Konağı önünde toplanarak büyük bir gösteri düzenledi. Halk 10 gün boyunca telgrafhaneyi işgal etti. Ermeni ve Türk esnafın birlikte hareket ettiği bu protestolar 31 Ocak 1906’da doruğa ulaştı. Kalabalık, vergilerin kaldırılmasını ve Vali Enis Paşa ile Defterdarın görevden alınmasını istedi.

O gün Kastamonu’da dükkânlar kapandı, tüm şehir ayaklandı. Artan baskı karşısında saray geri adım atmak zorunda kaldı ve Vali Enis Paşa görevden alındı. Kastamonu halkı, tarihe geçen bu direnişle sesini duyurmayı başardı.

DİRENİŞ ANADOLU'YA YAYILDI

Kastamonu’da başlayan bu vergi ayaklanması kısa sürede diğer illere de yayıldı. 1906’daki halk hareketleri, 1908’de II. Meşrutiyet’in ilanına giden süreci hızlandırarak II. Abdülhamit döneminin baskıcı yönetiminin sonunu hazırlayan kıvılcımlardan biri oldu.

Sinan Meydan – Hafıza: Yakın Tarihin Kitabı'ndan derlenmiştir.

Muhabir: Serkan Kebecioğlu