Değerli dostlar merhaba. Öncelikle, başta ülkemize, İslam alemine ve tüm insanlığa sağlık ve huzur getirmesi umuduyla hayırlı bir Ramazan Ayı diliyorum.

Bir toplumun, bir yörenin, bir bölgenin gelişimi, o toplumda yaşayan, o yörede, bölgede yaşayan bireylere, insanlara bağlıdır.

Bu açıdan STK’ların, yani sivil toplum kuruluşlarının rolü, toplumsal gelişim için olmazsa olmaz ölçüsünde önem taşımaktadır.

Kısaca bir yörenin, bir toplumun ilerleyebilmesi, gelişebilmesi, ekonomik anlamda büyüyebilmesi, bireylerin sağlıklı örgütlenebilmelerine bağlıdır.

Yani birliğe, birlikte olabilmelerine, birlikte iş yapabilmelerine...

İşte biz de Kastamonumuzun özellikle tarihi açıdan çok önemli bir değeri olan İnebolu ilçemizde, bu amaçla bir girişimde bulunduk.

HEYAMOLA...

Heyamola İnebolu Çevre Turizm ve Kalkınma Derneği.

Bir süredir hazırlık, kuruluş, temel oluşum sürecini yürüttüğümüz, HEYAMOLA İnebolu Çevre Turizm ve Kalkınma Derneği olarak, geçtiğimiz hafta 7 Mart  Perşembe günü gerçekleştirdiğimiz Genel Kurul ile resmen çalışmalarımıza başlamış bulunmaktayız.

Şimdi sizlere derneğimizin amacını ve çalışma anlayışını göstermesi bakımından hazırladığımız bildiriyi aktarmak istiyorum.

...

Değerli İnebolulular!

Bir süredir hazırlık, kuruluş, temel oluşum sürecini yürüttüğümüz, HEYAMOLA İnebolu Çevre Turizm ve Kalkınma Derneğimiz resmen çalışmalarına başlamış bulunmaktadır.

Derneğimiz, yönetim kurulumuzun belirlediği esaslar ve öncelik sırasına göre çalışmalarını yürütmektedir.

İnebolu, tarihi ve kültürel kimliği ile Anadolu’nun, Kastamonu’nun köklü ve gözde kasabalarından birisidir! Hem şehir anlamında hem de millet olarak, bize dair çok önemli bir mirasa sahiptir. İnebolu, sahip olduğu antik dönem hikayeleri, köklü denizcilik kültürü, tarihi değerleri, mimari kültürü, Millî Mücadele’deki kilit rolü, İstiklal Madalyası, yakın geçmişteki ekonomik gücü ve coğrafi konumu ile, kültürel ve tarihi kimliği içerisinde yaşatılması gereken bir “TURİZM” şehridir.

İnebolu’nun sağlıklı iktisadi kalkınması, ancak bu değerlerin farkındalığı, korunması ve geliştirilmesi ile mümkün olabilecektir.

Bugün İnebolu, gerek kültürel değerleri gerekse tarihi kimliği ile bulunduğu konumu ve imajı yansıtamayan, değerlendiremeyen, dolayısıyla her geçen gün değerlerini yok eden, sıradanlaşan ve mevcut potansiyeli dikkate alındığında sahip olabileceği hayat standartlarının çok ama çok altında kalan bir şehir olmuştur. Turizm şehri anlamında 30-40 yıl öncesi ile bugün arasında dahi telafisi neredeyse imkansız kayıplar vermiştir.

Ancak tüm bu hata ve kayıplara rağmen İnebolu, yine de güçlü bir potansiyeli hala saklı tutmaktadır.

Bundan sonra toplum olarak yapacağımız şey, kalanı korumak ve mümkün olduğunca, uzun vadede de olsa kayıplarımızı telafi etmeye çalışmak olmalıdır.

İşte bizler HEYAMOLA İnebolu Çevre Turizm ve Kalkınma Derneği olarak bu inanç ve düşünceden hareketle, bir Sosyal Sorumluluk anlayışı ile yola çıktık ve bu alanda çalışma yapmayı kendimize görev addettik.

Toplumsal ve fiziki şartlarımızın gerçekliği içerisinde, uygulanabilir ve sürdürülebilir projeler üreterek, öncelikli olarak toplumsal farkındalığımızı, bilincimizi, kıymet bilirliğimizi artıracak çalışmalar yapmaya niyetliyiz. Toplumsal farkındalığımızı oluşturabildiğimiz takdirde, sosyal ve ekonomik sorunlarımızı kolaylıkla çöze bilecek güce ve potansiyele sahip olduğumuza yürekten inanıyoruz.

Açık konuşmalıyız! Mevcut şart larımız ve toplumsal bakış açılarımız nedeniyle, İnebolumuzda değişim ve gelişimin hiç de kolay bir süreç olmayacağı ortadadır. Bu sebeple sizlere kısa zamanda büyük umutlar ve başarılar vadetmiyoruz. Bunu umutsuzluğumuzdan değil, başarıyı hedefleyen gerçekçi bakış açımızdan dolayı açık açık ifade etmeyi gerekli buluyoruz. Bu nedenle, çıktığımız bu yolda sabır ve istikrar en önemli çalışma arkadaşlarımız olacaktır. Sizlerden de ricamız bu düşünce ve bakış açısıyla bu yolda bizlerle birlikte olmanızdır.

Gelişim yolunda en büyük ihtiyacımız, toplumsal birlikteliğimizdir. Haklı ve meşru bir birlikteliğin çözemeyeceği, aşamayacağı hiçbir sorun yoktur.  Bu inançla bizler, evrensel ahlak kuralları çerçevesinde, ulusal ve milli menfaatlerimiz ışığında yalnızca İnebolumuzun menfaati ve iyiliği için çalışacağımıza söz veriyor ve sizleri de bizimle birlikte çalışmaya davet ediyoruz.

Heyamola Derneği olarak, her şeyden önce temel amacımız, değerlerimize ve potansiyelimize dair güçlü bir toplumsal farkındalık oluşturmaktır. Ancak farkında olduğumuz konuları çözebilir, farkında olduklarımızın kıymetini bilebiliriz.

Farkındalık oluşturmaya çalışacağımız temel konular; çevre sorunları, sokak hayvanları, kültürel ve tarihi değerlerimiz, fırsatlarımız üzerinden sağlıklı bir turizm hareketi ve bütün bunlara bağlı olarak değerlerimizi koruma öncelikli bir anlayış ile iktisadi kalkınmanın yolları olacaktır.

Bu amaçla başlangıç hedeflerimiz için üzerinde çalıştığımız projeleri olgunlaştırma sürecinde olduğumuzu ve çok yakında önemli projelerin duyurusunu yapacağımızı mutlulukla ifade ediyoruz.

Değerli İnebolulular, Heyamola Derneğimiz; kurumsal yapısı itibarıyla hiçbir görüş, inanç, düşünce ve partiye yakın ya da uzak değildir. Her kesime eşit mesafededir. Çalışmalarını evrensel ahlak kuralları çerçevesinde, ulusal ve milli değerlerimiz ışığında yürütecektir. Üyelerimizin bireysel düşünceleri, kurumsal anlamda asla derneğimizi temsil etmeyecek ve bağlamayacaktır. Derneğimiz, herkese, her düşünceye İnebolumuzun çıkarları ve iyiliği doğrultusunda eşit mesafede duracak ve bu ilkeler ışığında iş birliği yapacaktır.

Değerli İnebolulular; bizler Bismillah ile bir yola girdik. Sizlerden isteğimiz “Heyamola İle” (hep birlikte) çalışarak İnebolumuzu hak ettiği yere ulaştırmak için bizimle birlikte olmanız.

HEYAMOLA İnebolu Çevre Turizm ve Kalkınma Derneği kurucu üyeleri: Adem Salcıoğlu, Mustafa Fakazlı, Ahmet Çeçen, Mete Yeni, Bülent Yağcıoğlu, Muhammed Coduroğlu, Ramazan Gül

...

Evet dostlar, Heyamola Derneğimizin temel amacı, tarihi, kültürel ve doğal değerlerimiz üzerinden İnebolu ilçemizde turizmi geliştirmektir.

Bizlerin mevcut şartlar içerisinde kültürel, tarihi ve doğal değerlerimizi koruyan ve geliştiren bir anlayışla ekonomik gelişim gösterebilmemizin tek yolu turizmdir. Bu nedenle Kastamonumuzun tüm ilçelerinde turizmi geliştirme odaklı kalkınma planlamalarını hayata geçirmek zorundayız. Tarımı da, hayvancılığı da, geleneksel üretim modellerimizi de, bölge şartları gereği ancak mikro düzeyde geliştirebileceğimiz sanayileşmeyi de hep turizm odaklı bir bakış açısıyla değerlendirmek zorundayız.

Ve en önemlisi, bölgeyi bir ve bütün olarak ele almalıyız.

Merkez ile birlikte 19 ilçemizi ve hatta komşu il ve ilçeleri de göz önünde bulunduran bir anlayışla turizm master planlamamızı  yapmak zorundayız. Yani daha önce de bahsettiğim Turizm Anayasası...

Aslında bu çalışmaları yapmak hiç de zor değil biliyor musunuz? Hemen hemen bütün değerlenidrme raporları ve çalışmaları yapılmış durumda aslında. Bu çalışmalarda benim gördüğüm en önemli eksiklik, mikro ölçekde unsur değerlendirmesi ve araştırılmasının yapılmamış olması. Bir de ortaya koyacağımız turizm ürünlerine dair daha kapsamlı çalışmaların eksikliği. Yoksa ne yapmamız, nasıl bir yok izlememiz gerektiğine dair çalışma ve değerlendirmeler bütün açıklığı ile KUZKA ve çeşitli kurumlarımızın çalışmaları ile net bir şekilde ortaya konmuş zaten. Lütfen üşenmeyin ve bu raporları okuyun. Siz de net bir şekilde o raporlarda yol haritamızı görebileceksiniz.

Bizim tek bir eksiğimiz var.

Bu çalışmaları yapacak, yaptıracak siyasi irade ve en önemlisi de o siyasi iradeyi harekete geçirecek toplumsal bilinç.

Yetmez mi artık uyuduğumuz! Uyudukça kaybediyoruz...

Tekrar görüşünceye kadar sağlıcakla kalın dostlar.

Hayırlı Ramazanlar...