Kırkçeşme Mahallesi, Selçuk Sokak’ta bulunan Hatun Sultan Türbesi, Osmanlı padişahı Yıldırım Bayezid’in torunu, Çelebi Mehmed’in kızı Selçuk Hatun tarafından 1436 yılında inşa ettirildi. Selçuk Hatun’un eşi Candaroğlu Beyi İbrahim Bey’dir. Türbe, çiftin oğulları Yusuf Çelebi adına yaptırılmıştır.
Kubbe ile örtülü, moloz taştan inşa edilen yapının mimarisi kadar kitabeleri de tarihî açıdan önem taşımaktadır. Kapı üzerindeki niş içinde yer alan kitabede Hatun Sultan’ın türbeyi yaptırdığı belirtilerek, “Allah onları dârü’s-selâmda daim eylesin” duası yer almaktadır.
TARİHİ LAHİTLER VE ANLAM YÜKLÜ BEYİTLER
10x7,10 metre ölçülerinde dikdörtgen planlı türbede, çoğu Farsça beyitlerle süslenmiş yedi farklı lahit bulunmaktadır. Bu lahitlerin ait olduğu kişiler şöyle sıralanıyor:
• Paşa Melek Hanım: İbrahim Bey ve Selçuk Hatun’un kızı. 1436 yılında vefat etmiştir.
• Orhan Bey: İbrahim Bey’in oğlu. 1449 yılında hayatını kaybetmiştir.
• Emir Yusuf Bey: Türbeye ismini veren kişi. 1441 yılında vefat etmiş ve türbenin en süslü lahdi ona aittir. Lahitteki "bülbül-i behişt dilem" (gönül cennetinin bülbülü) ifadesi dikkat çekicidir.
• Sitti Nefise Hanım: Murat Bey’in kızı ve İbrahim Bey’in torunu. 1492 yılında vefat etmiştir.
• Hafese Hatun: İbrahim Bey’in bir diğer kızı. 1442 yılında hayatını kaybetmiştir.
• İsmi bilinmeyen küçük kız çocuğu: “Ma’sûme” ifadesinden çocuk olduğu anlaşılan bu kişinin lahit yazıları yıpranmıştır.
• Mehmed bin Lütfullah: Aileye mensup olmayan bir âlim olan Mehmed, türbeye defnedilmiştir. Bu durum, Candaroğulları'nın ilme verdiği önemi göstermesi açısından dikkat çekicidir.
TARİHE IŞIK TUTAN MİRAS
Vali Dallı’nın paylaşımı ile tekrar gündeme gelen Hatun Sultan Türbesi, Kastamonu’nun tarihî ve kültürel derinliğini gözler önüne sererken, Osmanlı ile Candaroğulları arasındaki bağın somut bir simgesi olarak öne çıkıyor.
