Film gösterimi öncesi konuşma yapan AK Parti Kastamonu Gençlik Kolları Başkanı İbrahim Türkmenoğlu, Gazze’de yaşananların sadece Filistin halkının değil, tüm insanlığın yarası olduğunu belirterek şunları söyledi:

Genclik Ak

“Bugün burada sadece bir meseleye değil, aynı zamanda bir vicdan sınavına şahitlik ediyoruz.
Gazze’de yaşananlar, sadece Filistin halkının değil, bütün insanlığın kalbinde açılan bir yaradır.
Bir yanda masum çocuklar, anneler, yaşlılar; diğer yanda insanlığını kaybetmiş zulüm…

Bizler inanıyoruz ki, zulme sessiz kalmak, zulmün yanında durmaktır. Mazlumların yanında olmak ise, hem insanlığın hem de inancımızın en büyük gerekliliğidir.
İşte bu yüzden Gazze’de yükselen feryat, bizim de yüreğimizde yankılanmaktadır.

Birlik ve beraberlik, bizim en büyük gücümüzdür.
Bugün Filistin için ayağa kalkmak, aslında kendi onurumuz, kendi insanlığımız için ayağa kalkmaktır.
Unutmayalım ki, bir Müslümanın derdi, diğer Müslümanın da derdidir.
Bu dava sadece Filistin’in değil; ümmetin davasıdır.”

Gösterim öncesi konuşan AK Parti Kastamonu İl Başkanı Ahmet Sevgilioğlu da Filistin meselesinin tarihi arka planına değinerek gençlere çağrıda bulundu. Türkiye’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Filistin davasına en güçlü desteği veren ülke olduğunu vurgulayan Sevgilioğlu'nun konuşmasının tamamı şöyle oldu:

Evgilioglu


"1990’lı yılların başında Orta Doğu’da sürekli kanın aktığı bir dönem başladı. Irak işgaliyle başlayan bu süreçte Amerika, nükleer silah iddialarıyla Irak’a girdi, Irak’ı dağıttı ve lideri Saddam Hüseyin’i idama kadar götürdü. Ondan sonraki süreçte de Orta Doğu’da sular bir türlü durulmadı.
2010’lu yıllarda “Arap Baharı” olarak adlandırılan bir isyan hareketi başladı. Arap Yarımadası ve Afrika’nın bazı ülkelerinde halklar hükümetlerine karşı silahlandılar, birçok ülkenin yönetimi değişti, hükümetler devrildi. Devamında İsrail ve İran arasında gerginlikler yaşandı. En son da yakın tarihte 12 gün süren savaşlara şahit olduk.

Bu gelişmelerin hiçbirini tesadüf olarak değerlendiremeyiz. Bunlar kurgulanmış, yazılmış bir senaryonun parçalarıydı. İsrail’in saplantılı bir şekilde Yahudilerin üstün ırk olduğunu, dünyaya hâkim olmaları gerektiğini iddia eden zihniyeti bu süreci yönlendirdi. Bu sapkın düşünceyi hayata geçirebilmek için her şeyi mubah gören bir anlayışla hareket ettiler.

Bu süreçte önlerinde en büyük güç Türkiye’ydi. Türkiye’yi yıpratmak için de pek çok girişimde bulundular; 28 Şubat süreci, 17-25 Aralık olayları ve en sonunda 15 Temmuz darbe girişimi bunun örnekleridir. Ama Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliği sayesinde bu oyunların hepsi bozuldu.

Bugün Gazze’de yaşanan soykırım noktasına varan katliamlar karşısında dünya yavaş yavaş tepki göstermeye başlıyor. Yeterli mi? Elbette değil. Ancak Filistin’e ve Gazze’ye en büyük desteği Sayın Cumhurbaşkanımız veriyor. Buna rağmen içeride ve dışarıda Cumhurbaşkanımız aleyhine pek çok karşıt görüş sergileniyor. Hatta kendi çevremizde, hemşerilerimiz arasında bile bu eleştirileri görebiliyoruz.

Kıymetli gençler, sizlerden beklentimiz büyük. Orta Doğu yeniden şekillendirilirken gelişmeleri sadece sosyal medyadan değil, güvenilir kaynaklardan, ciddi mecralardan takip edin. Sosyal medyada yanlış bilgilere maruz kalabilirsiniz. Biz belli bir yaşa geldik, ama bu ülke ve ümmet coğrafyası sizlere emanet edilecek. Bu nedenle yakın tarihimizi iyi bilmeniz gerekiyor.

Gazze, 9 Kasım 1917’den bu yana kan ve gözyaşının eksik olmadığı bir coğrafya. Osmanlı’nın himayesinde huzur içinde yaşayan o topraklar, İngiliz işgalinden sonra kaosa sürüklendi. Bugün itibarıyla 65 bin Müslüman kardeşimizin şehit edildiği, bazı bağımsız kuruluşlara göre bu sayının açlık, hastalık ve tedavi yetersizliği nedeniyle 90 binin üzerine çıktığı söyleniyor. Bu, büyük bir katliamdır.

Gençler, unutmayın; bugün yapılan savunma yatırımları, S-300 füze sistemleri, 460 milyon dolarlık çelik kubbeler, hepsi sizin geleceğiniz için yapılıyor. Bir gün bu ülkenin yönetimi ve iradesi sizlere teslim edilecek. O gün geldiğinde güçlü ve bilinçli olmanız için şimdiden kendinizi donatmanız gerekiyor.

Gazze’deki kardeşlerimizin özgürlüğüne kavuştuğu günleri Rabbim bize göstermeden canımızı almasın. İnancım ve güvenim tamdır: Bir gün Gazze özgürlüğüne kavuşacak. Buna Cumhurbaşkanımıza da Türkiye Cumhuriyeti’ne de gençlerimize de güvenim sonsuzdur.

Bu etkinliğin hazırlanmasında emeği geçen Gençlik Kolları Başkanımıza, ekip arkadaşlarına ve Genel Merkez Gençlik Kolları’na teşekkür ediyorum. İnşallah bundan sonraki etkinliklerde daha da kalabalık oluruz, birlikte daha güçlü bir irade ortaya koyarız."

G A Z Z E2

Muhabir: Banu Kebecioğlu