Sinan Karadağ açıklamasında bu durumun, 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu ve 3071 sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun kapsamında açıkça hukuka aykırı olduğunu dile getirdi. Karadağ, kanunen kurumların kendilerine iletilen dilekçeleri 30 içinde sonuçlandırma yükümlülüğünün olduğunu vurgulayarak “Kızılay yönetimi bu süreyi kasıtlı olarak ihlal etmiş ve üyeliğimin aktif hale getirilmesiyle ilgili süreci bilinçli şekilde sürüncemede bırakmıştır” dedi.

“SÜRECİ BİLİNÇLİ ŞEKİLDE SÜRÜNCEMEDE BIRAKMIŞTIR”

Karadağ’ın açıklamasının tamamı şu şekilde oldu:

TV366’da İslam'da sünnetin yeri ve önemi konuşulacak TV366’da İslam'da sünnetin yeri ve önemi konuşulacak

“21 Kasım 2024 tarihinde, Kızılay’a üyeliğimin yeniden aktif hale getirilmesi için resmi dilekçemi teslim etmiş bulunmaktayım. Ancak, Kızılay yönetimi tarafından dilekçem 26 Aralık 2024 tarihinde işleme alınmış ve bugüne kadar herhangi bir yanıt tarafıma iletilmemiştir.

Bu durum, 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu ve 3071 sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun kapsamında açıkça hukuka aykırıdır. Kanunen, kurumların kendilerine iletilen dilekçeleri 30 gün içinde sonuçlandırarak başvuru sahibine bildirme zorunluluğu bulunmaktadır. Ancak, Kızılay yönetimi bu süreyi kasıtlı olarak ihlal etmiş ve üyeliğimin aktif hale getirilmesiyle ilgili süreci bilinçli şekilde sürüncemede bırakmıştır.

Bu gecikmenin temel sebebinin, kongre sürecinde beni delege yapmamak amacı taşıdığı açıktır. Kızılay gibi kamu yararına hizmet etmesi gereken bir kurumun, üye alımlarında ve süreçlerinde siyasi ya da kişisel hesaplarla hareket etmesi, kurumsal güvenilirliğine büyük zarar vermektedir.

Şube başkanlığım döneminde Kızılay’a 6 katlı bir bina kazandırarak kurumun fiziki altyapısını güçlendirmiş, halkın Kızılay hizmetlerine daha kolay erişebilmesini sağlamış bulunmaktayım. Bunun yanı sıra, birçok somut proje ve çalışmaya imza atarak, yardım faaliyetlerini genişletmiş, ihtiyaç sahiplerine hızlı ve etkili şekilde ulaşılmasını sağlamış bir yönetim anlayışı benimsedim.

Bunca yıl gönüllülük esasıyla hizmet verdiğim bir kurumun, hukuka aykırı bir şekilde üyelik sürecimi geciktirmesi, yalnızca benim şahsıma değil, Kızılay’ın misyonuna zarar vermektedir. Kızılay yönetimini, bu hukuksuz ve etik dışı süreci sonlandırmaya, yasal sorumluluklarını yerine getirmeye ve kamuoyuna açıklama yapmaya davet ediyorum. Hukuki haklarımı saklı tutarak, sürecin takipçisi olacağımı önemle belirtirim.”

Editör: Ercan Çatal