Çankırı Karatekin Üniversitesi Orman Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Körmeçli’nin “Afet durumunda kentsel yol toplanma alanlarının yeşil alan erişilebilirliğinin incelenmesi: Kastamonu örneği” başlıklı çalışmasına göre, Kastamonu kent merkezindeki yeşil alanların sadece %40’ı afet anında vatandaşlar tarafından erişilebilir durumda.
“YEŞİL ALAN ÇOK, ULAŞIM PLANLAMASI YOK”
Araştırmada, birinci derece deprem bölgesinde yer alan Kastamonu’nun, yeşil alan açısından zengin bir şehir gibi görünmesine rağmen afet anında güvenli toplanma alanlarına erişim bakımından zayıf olduğu tespit edildi.
Doç. Dr. Körmeçli, “Kentte yeşil alan çok ancak bunlara ulaşım planlaması yok. Erişim yolları olmadan yeşil alanın varlığı sadece bir istatistikten ibarettir” değerlendirmesinde bulundu.

YILDIZ BİÇİMİNDEKİ YOL YAPISI AFET ANINDA RİSK OLUŞTURUYOR
Çalışmada, Kastamonu kent merkezinin tek merkezli ve yıldız biçiminde bir yol ağına sahip olduğu belirtildi. Bu yapının, ana caddelerden uzaklaştıkça erişimi zorlaştırdığı ve özellikle dar sokaklar ile birbirine zayıf bağlanan mahalle yollarının afet anında ciddi bir risk oluşturduğu ifade edildi.
Doç. Dr. Körmeçli, “Kent merkezinde erişim nispeten kolayken, kenar mahallelerde ciddi erişim zorlukları yaşanabilir” uyarısında bulundu.
“DEPREMDE HAYAT KURTARAN ŞEY, YEŞİLE GİDEN YOLDUR”
Araştırmada, afet anında toplanma alanlarına ulaşımda yol genişliği ve hiyerarşinin belirleyici rol oynadığı vurgulandı.
Yol genişliği azaldıkça toplanma alanına erişim olasılığının düştüğü, dolayısıyla tahliye güzergâhlarının hızla tıkanabileceği belirtildi.
Doç. Dr. Körmeçli, bu konuda şu ifadeleri kullandı:
“Deprem anında insanların güvenli toplanma alanlarına ulaşabilmesi için yol bağlantıları, en az bina dayanıklılığı kadar önemlidir. Yeşil alan çok olabilir ama oraya giden yol yoksa güvenli alan da yok demektir. Depremde hayat kurtaran şey, yeşile giden yoldur.”

KASTAMONU’DA ŞEHİR MERKEZİ ERİŞİLEBİLİR, KENAR MAHALLELER RİSK ALTINDA
Analizlerde, ana cadde ve bulvarlara yakın yeşil alanların afet anında en güvenli toplanma noktaları olduğu, ancak şehir merkezinden uzaklaştıkça yolların daraldığı ve plansız yapılaşma nedeniyle erişimin giderek azaldığı tespit edildi.
Körmeçli’nin çalışması, merkez mahallelerin avantajlı, çeper mahallelerin ise risk altında olduğunu gösteriyor.
Ayrıca, ormanlık alanların kontrollü biçimde toplanma noktası olarak değerlendirilebileceği ancak bunun çevre koruma politikalarıyla uyumlu biçimde planlanması gerektiği ifade edildi.

“AFET PLANLAMASINDA VERİ EKSİKLİĞİ BÜYÜK ENGEL”
Doç. Dr. Körmeçli, Türkiye’de afet planlamasında veri eksikliğinin önemli bir sorun olduğunu vurguladı.
AFAD tarafından belirlenen toplanma alanlarının yalnızca konum açısından değerlendirildiğini belirterek,
“Nüfus yoğunluğu, topoğrafya, yol kapasitesi gibi veriler planlamada yer almıyor. Bu da afet senaryolarında büyük boşluklar yaratıyor” dedi.
KASTAMONU İÇİN UYARI NİTELİĞİNDE BİR ÇALIŞMA
Araştırmanın sonuçları, Kastamonu’nun afet hazırlığında eksik bir şehir olduğunu açık biçimde ortaya koydu.
Yeşil alan potansiyeline rağmen erişim yetersizliği, olası bir depremde tahliye süreçlerini zorlaştırabilir.
Uzmanlara göre, şehirde yeni yol bağlantıları, yaya erişim planları ve toplanma güzergâhlarının yeniden düzenlenmesi gerekiyor.
Doç. Dr. Körmeçli, çalışmasının sadece akademik bir analiz değil, yerel yönetimler için ciddi bir uyarı olduğunu vurguladı:
“Kastamonu’nun yeşil alan potansiyeli yüksek ama bu potansiyel doğru planlanmazsa, afet anında hiçbir anlam ifade etmez.”




