Kastamonu Belediyesi Eylül Ayı Meclis Toplantısı’nda Belediye Başkanı Hasan Baltacı, sarı otobüsler ve toplu ulaşım ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Baltacı’nın konuya ilişkin açıklaması şu şekilde oldu:
“BUNDAN ÇOK DAHA FAZLASINI KASTAMONU HAK EDİYOR”
“Toplu ulaşımda artık belediyede olacak dedik. Otobüs alacağımızı ifade ettik. Kastamonu'ya sarı otobüsleri getireceğimizi ifade ettik. Bu aslında bir belediye başkanının ya da bir belediye meclis üyeleriyle birlikte bir belediye yönetiminin projesini hayata geçirmekten çok daha farklı bir şey. Sadece sözümüzü tutmuş olmak için değil. Bu şehrin gerçekten buna ihtiyacı var. Kaynak olsa, proje olmuş olsa imar planımız ona göre hazır olmuş olsa bundan çok daha fazlasını Kastamonu hak ediyor bence. Ama bugünkü aşamada hem imkân ve olanaklarımız doğrultusunda hem de yapabileceklerimiz açısından bu sarı otobüslerin 12 tanesini Kastamonu'ya getirilmiş olması bence çok kıymetli.”
“KOOPERATİF YÖNETİMİ HİÇ ORALI OLMADI”
“Her şeyi Kastamonulularla paylaştık ama aynı zamanda bu toplu ulaşım meselesinde yapacağımız her işi mevcut özel halk otobüsü kooperatifle de paylaştık. Şöyle bir algıya kapıldı. Bu algının yerleşmesinde AK Parti'nin payı var mıdır bilmiyorum. Nasıl olsa verdikleri sözleri tutmadılar dediler. Her seçim gördük biz yani herkes söz verdi. Hiç kimse bir şey yapmadı. Bunlar da yapmaz diye düşünüp sanırım bu belediye otobüslerini alamayacağımızı düşündüler. Biz de ısrarla dedik ki bu otobüsler gelecek. Birlikte çalışmanın yol ve yöntemlerini arayalım dedik ama kooperatif yönetimi hiç oralı olmadı. Her seferinde gelip toplantı yaptıklarında bunu almayın. İşte alırsanız bize verin. Zaten olmaz. Basın açıklamaları yaptılar. İşte o sarı otobüsler Kastamonu’da çalışmaz. Yollarımız uygun değil. İşte bilmem ne. Kastamonulular daha saygın ve konforlu bir ulaşım sistemine sahip olsunlar dedik. Bütün görüşmelerimizi böyle yaptık. Ama geldiğimiz aşamada kooperatif yönetimini bizden sadece bizim hat kiralarımızı silin talebinden başka herhangi bir önerisi olmadı. Biz de 15, 16 ay boyunca ekonomik krizi de göz önüne alarak hat kiraları konusunda kooperatifin üstüne gitmedik. Geldiğimiz aşamada biz her şeyi kooperatifle paylaşmamıza rağmen kooperatif yönetimi yapacağı hiçbir şeyi bizimle paylaşmadı. Özellikle toplu ulaşım şartnamesinde imzaladıkları şartnamedeki yükümlülüklerinin hiçbirisini de bu 15, 16 ay boyunca kendilerinden istemedik. Sonunda şunu gördük. Biz kooperatiften belediye olarak bir şey istediğimizde sürekli şununla karşılaştık. Biz bunu üyelerimize sormalıyız. Size öyle dönmeliyiz. Örneğin 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde burada açıkladım. Dedik ki, Kastamonu'nu kadınlara hepimiz övünüyoruz. Kastamonu'nu kadınlara yılda bir gün bir jest yapalım. 8 Mart'ta kadınlardan ücretsiz taşıyalım, bilet almayın dedik. Yaptığınız masrafı da yani o bilet ücretlerini de biz ödeyelim. Sizin borcunuzdan düşelim dedik. Kabul etmediler. Ramazan Bayramı’nda dedik ki Kastamonu bayramda toplu ulaşım sisteminden ücretsiz yararlansın. Size ne kadar biniş olursa bunları bize fatura edin. Biz hesabınızdan düşelim, borcunuzdan düşelim dedik. Bunu da kabul etmediler. Hatta bizim söylemlerimizi kooperatif üyelerine başka türlü aktardılar. Dediler ki belediye bedava yolcu çekmemizi istiyor. Hayır, borcunuzdan düşeceğiz dedik. Sonra şöyle yaptık, madem bizim söylediklerimiz yanlış aktarılıyor Kurban Bayramı’nda bir yazı yazdık. Dedik ki Kurban Bayramı’nda Kastamonu'da toplu ulaşımı ücretsiz yapalım. Ne kadar yolcu biniyorsa bunun faturasını bize kesin. Bizde birikmiş hat kirası borçları var. Birikmiş hat kiraları borçları var. Tam 33 milyon. Buradan düşelim dedik. Her telefonu açtığımızda bunu yazıyla bildirdik. Her telefonu açtığımızda şöyle bir ifadeyle karşılaşıyoruz. Başkanım buna biz tek başımıza karar veremeyiz. Üyelerimize soralım, geri dönüş yapalım. Daha bugüne kadar hiçbir konuda geri dönüş yapmadı. Kooperatif yönetimi. Hiçbir konuda. Ya biz burada belediye başkanıyız. Biz burada belediye yönetimiyiz Kastamonu'yu yönetiyoruz ve siz Kastamonu Belediyesi’nden ihale alan bir özel kooperatifsiniz. Ne demek yani belediye başkanına geri dönmemek? Sürekli bizi oyalayan bir tavır var. Şöyle düşünüyorlar. Şöyle empoze ediyorlar. Belediye bu otobüsleri alamaz. Belediye bu otobüsleri hatta sokamaz. Burada tek yolcu taşıyan firma biziz. Bize mecburlar bu hat kiralarını isteyemezler. Sabır sabır sabır… Her şeyin bir sonu var. En son dedik ki bir tebligat yaptık. Bu 33 milyon borcunuzu ödeyin kardeşim artık. Tebligatla. Ama ondan öncesi var. 2024 yılında bu borçlarınızı ödemeye başlayın. Ufak ufak ödemeye başlayın. Taksitle ödeyin. Ara ara ödeyin dedik. Dediler ki Temmuz ayında 2024’ün Temmuz ayında bize zam yapın. Biz de borçlarımızı ödemeye başlayalım. Hay hay dedik. Temmuz ayında zam yaptık. Ama kimse ödemedi, yanaşmadı buna. Sonra dedik ya bu bunu nasıl ödeyeceksiniz? Ya Ocak ayında seçimlerimiz var. Seçimler bir geçsin. Ondan sonra ödeyelim. İyi hadi seçimleriniz de geçsin. Seçimler de geçti. Kooperatif seçimleri. Ama gene ödenmedi. En sonunda bu Temmuz ya da bu Haziran ayında bir tebligat yaptık. Bunları ödeyin dedik. Gene ödemediler. Tebligat suresi bittikten sonra icraya vermeden önce kooperatif başkanlığı hukuk işleri müdürümüz aradı. Başkanım biz icraya vermeden önce siz bir iyi niyet olarak ödeme yapar mısınız? Bak bu süreci icraya dökmeyelim denildi. Biz işte buna tek başımıza karar veremeyiz. Üyelerimize sormamız lazım. Size geri dönüş yapılacak denildi. Bekle Allah bekle gene geri dönüş yapılmadı. İcraya verdik. Şimdi süreç öyle bir yere geldi ki bizim güya kooperatifin bir avukatı varmış. Türkiye genelinde bu hat kiralarını geri alıyormuş belediyeden. Onunla anlaşmışlar ve bize dava açtılar. Bu hat kiralarının iptal edilmesiyle ilgili idare mahkemesine. İdare mahkemesi davayı inceledi ve karar verdi bir Eylül'de. Dedi ki bu idare mahkemesinin görevi değildir. Bu bir ihaleden kaynaklı sözleşmedir. Ben bunu iptal edemem. Siz işinizi Asliye hukuk Mahkemesi'nde görün dedi. Kooperatif yönetimi uzlaşmaz tavrıyla kooperatifi bir uçuruma doğru sürüklüyor.”
“REKABET ETMEYİ İSTEMİYORUZ”
Biz seçimden önce de seçimden sonra da kooperatif yönetiminin genel kuruluna katıldığımızda orada da kendilerine ifade ettik. Bu sarı otobüsler şehrimize geldiğinde de bir videoyla Kastamonu'ya da açıkladık. Biz mevcut otobüslerle rekabet etmeyi istemiyoruz. Biz onlarla dayanışma içerisinde bir sürek yürütelim istiyoruz. Zarar etmesinler. Gelin gelir paylaşımı modeliyle oturalım. Siz zarar etmeyin. Biz biraz daha fazla çok çalışmış oluruz. Ama hiç olmazsa sizin arabalarınız biraz daha az çalışır. Mazottan, şoför giderinden, birçok giderden kurtulmuş olursunuz. Yolcunun yükünü de biz çekeriz. Birlikte oturup doğru bir iş yapalım dedik. Ama hesap kitap yapacağız, yapacağız, geleceğiz, şu yapacağız, bu yapacağız derken daha gelen giden yok. Ama üstüne bir de dava açmışlar. Üstüne bir de Cimer’e şikayet ediyorlar. İşte bizim kazanılmış haklarımız var. Belediye Kastamonu'da otobüs çalıştıramaz. Halbuki imzaladıkları şartnamede diyor ki belediye kanundan kaynaklı olarak istediği zaman otobüslerini kendi ailesine ait ya da başkasına ait otobüsleri hatlara sokabilir diyor. İmzaladıkları şartlamadan bir haberken şimdi anladığım kadarıyla bildiğim kadarıyla biz belediye otobüslerini devreye sokunca buna da dava açmaya hazırlanıyorlar. Açsınlar buyursunlar, yolları açık olsun. Ama biz hep uzlaşmak için gayret gösterdik. Biz uzlaşmak için gayret gösterdiğimizde şöyle düşünüyorlar. Büyük ihtimalle ya belediye bizden çekiniyor, korkuyor. İşte on iki tane otobüste bu sistemi döndüremez. Biz 12 değil 42 otobüs de alabilirdik arkadaşlar. 12 almamızın sebebi birbirine uyumlu bir süreci 2027 yılına kadar götürmek. Sonra 2027 yılında oturup yeni koşulları konuşmaktı. Biz 30 da alırdık, 40 tane de alırdık. Gene alabiliriz. Eğer bu Kastamonular en ufak bir şekilde mağdur edilsin, gene alacağız yani. Ama istiyoruz ki zarar etmesinler. 2027 yılına kadar çalışsınlar. 2027 yılında yeni koşulları oturur konuşuruz. Kooperatif yönetimiyle diyaloglarımız kesilmiş durumda. Çünkü belediyeyi sürekli ararız, geri döneriz deyip dönmeyip kafasının arkasında başka bir planla hareket eden bir yönetimle bu saatten sonra bir süreç yürütülebileceğine inanmıyorum.
Biz mevcut özel halk otobüsleriyle rekabet etmeyeceğiz arkadaşlar. Bu konuyu defalarca söylemiştik. ücretler aynı olacak ama ilerleyen süreçte mesafeye göre ücret sistemini de hayata geçirerek daha rahat ulaşım yapılmasını sağlayacağız. Yani belki kilometre bazlı bir ulaşım sistemi ya da durak bazlı bir mesafeye dayalı ücret sistemini hayata geçireceğiz. Onun dışında yine çok merak edilen konulardan bir tanesi. O otobüse bindiğinde o otobüse bindiğinde yüzünün gülmesi, kendisinin saygın olduğunu hissetmesi, saygı duyulması bizim için en büyük kardır. Şimdi arkadaşlar belediyeler kar eden kuruluşlar değildir. Örneğin yol yapıyoruz. Kar etmiyoruz. Kaldırım yapıyoruz, kar etmiyoruz. Ama iş belediye otobüsüne gelince sanki Türkiye'deki bütün belediye şöyle, kar mı edeceksiniz, zarar mı? Hayır. Biz bunu kar amaçlı yapmıyoruz ki. Biz bunu toplu ulaşım sistemini daha iyi bir seviyeye taşımak için yapıyoruz. Belediyeler toplu ulaşım sisteminden çekilemez arkadaşlar. Aynı devlet nasıl sağlık sisteminden eğitim sisteminden çekilmemesi gerekiyorsa çekilemez. Hani öyle biz milliyetin bakanı gibi öğretmen maaşlarını zarar kalemine yazan insanlar değiliz. Şoför maaşını zarar kalemine işte otobüs parasını zarar kalemine yazmayacağız. Bu şehre feda olsun. Bu şehir bence bundan daha fazlasını da hak ediyor. İnşallah daha fazlası da olur. 2027 yılında kadar özel halk otobüslerinin gelir kaybı olur mu diyorsunuz? Olmaması için çırpınıyoruz. Kendi yönetimlerinden daha fazla onları düşünüyoruz. Ama bu düşüncemizi zayıflık olarak algılamış olma olmalarından mutsuzum. Belediye hiçbir zaman zayıf değildir. Devlet hiçbir zaman zayıf değildir. Ama birlikte çalışmanın koşullarını aradığımız için 12 tane otobüs aldık. 12 adet böyle mi kalacak? Devam edecek. Birlikte çalışırsak rekabet etmeden çalışırsak 12 adetle devam edeceğiz. Kastamonular mağdur edilmeye kalkarsa olası bir durumda o zaman alternatifleri düşüneceğiz arkadaşlar. Ben bu sarı otobüslerle ilgili bunları söylemek istedim. Anketler yaptık, toplantılar yaptık, belediye meclis toplantılarında açıklamalar yaptık. Süreci olabildiğince şeffaf götürdük. Ama belediye ama kooperatifin ihale bedelini geri istemek üzere dava açmış olmasını arkadaşlar doğru bulmuyoruz. O davayı da zaten idare mahkemesi reddetmiş. Reddetmiş. Bence kooperatif yönetimi üyelerini bir çıkmaza doğru sürüklüyor. Ama biz Kastamonu'nun bir çıkmaza doğru sürüklenmesini asla kabul etmeyeceğiz. İnşallah en kısa sürede de sarı otobüslerimiz hayata geçecek. Tekrar dediğim gibi birlikte çalışmayı arzu ederiz. Hani biz devleti yöneten insanların kini, öfkesi, nefreti olmaz arkadaşlar.”





