AK Parti Merkez İlçe Başkanlığı Genişletilmiş Danışma Meclisi Toplantısı Kastamonu Belediyesi Nikah ve Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. 

Toplantı'da konuşan AK Parti Kastamonu Milletvekili Halil Uluay konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“ÇOK FAZLA İTİBAR ETMEK İSTEMİYORUZ”

“Güzel bir yolculuğa çıkıyoruz, her yolculukta sıkıntılar meydana gelebiliyor. İnşallah biz bu seçim yolculuğunu da çok rahat bir şekilde herhangi bir sıkıntı yaşamadan atlatacağımızı, sizlerin gayretiyle şu anki gözlerinizdeki parıltılarla inşallah güzel bir yolculuk yapacağımıza inanıyorum. Seçim çalışması başladığında biz kimseyle uğraşmayalım, kendi projelerimizi anlatalım dedik. Çünkü Tahsin Babaş başkanımızın projelerini sabahtan akşama kadar anlatsak bitiremeyiz. Sözlü tartışmaya girmek istemiyoruz diye bir ilke belirledik. Ancak maalesef projesi olmadığı için özellikle şu anda CHP'nin önceki dönem başkanı ve şu anda parti meclis üyesi Hikmet Erbilgin tarafından, CHP il başkanı tarafından belli sataşmalar yapılıyor. Biz bunlara çok fazla itibar etmek istemiyoruz ama cevap vermediğimiz zaman da bazı şeyleri kabullenmiş durumuna düşüyoruz. Mecburen bazı sataşmalara cevap verme durumunda hissediyoruz kendimizi, bundan bir tanesine cevap vereceğim. Diğerlerine çok fazla girmek istemiyorum. Katıldığı televizyon programında diyor ki, "Ellerinde aday olmadığı için mecburiyetten Tahsin Babaş’ı aday yaptılar" diye bir iftira attı. Yani bunun işte ispatı şudur, budur diyaloğuna girmek istemiyorum ama kendisine sadece şunu söylüyorum, bizim aday adaylarımızın arasında Üniversite Genel Sekreteri vardı. Bizim aday adaylarımız arasında Muhasebeciler odası başkanını yapmış. Daha önce il teşkilatında görev yapmış arkadaşımız vardı. Bizim aday adaylarımız arasında başarılı bir il müdürü vardı. Bizim aday adaylarımız arasında daha önce kadın kolları başkanlığı yapmış kardeşimiz vardı. Bizim aday adaylarımız arasında daha önce başarılı bir siyaset geliştirmiş bir avukat arkadaşımız, kardeşimiz vardı. Dolayısıyla bizim aday adaylarımız bırakın Hikmet Erbilgin’in olduğu makamı CHP Genel Başkanlığı yapacak vasıfta arkadaşlarımız vardı. Bu aday adaylarımızın hepsine partimize göstermiş oldukları teveccühten dolayı biz canı gönülden teşekkür ediyoruz Tahsin başlarımızın daha önce göstermiş olduğu başarılar ve kendisine yapılan haksızlıklar belki dikkate alındı ama sayın Cumhurbaşkanımız Tahsin Babaş’ı Kastamonu Belediye Başkanı adayı olarak gösterdi. Bu elimizde aday olmadığı anlamına gelmez. Tahsin Babaş’ın daha önce yapmış olduğu hizmetlere sahip çıktığımız anlamına gelir.

“KESİNLİKLE BU ALGILARA PABUÇ BIRAKMAYIN”

Seçim sathı mahalinde karşılaşabileceğiniz birkaç tane algı ve yalan siyasetine yönelik bir iki aydınlatma yaparak, sözlerimi tamamlamak sizleri de yormak istemiyorum. Bunlardan yani yüzlerce var da birkaç tanesini ben hatırlatmak istiyorum. Mesela diyorlar ki, "Sarayın bir gecelik masrafı ile şunlar şunlar, şunlar yapılır", işte sarayın dedikleriniz, sayın Cumhurbaşkanın hızıyla külliyenin bulunduğu geniş alanı kastediyorlar. Saray olarak oranın getirip masrafı olarak bir rakam çıkarıyorlar. Bu çıkardıkları rakam afaki bir rakam ama saray diye kast ettikleri bütçe cumhurbaşkanlığına bağlı tüm birimler; genelkurmay, bunların arasında aklıma gelenler söylüyorum; milli istihbarat bunların arasında, Diyanet işleri Başkanlığı bunların arasında, yani bakanlıklar haricinde bizim bütçemizin neredeyse bütçenin yarısı cumhurbaşkanlığı birimlerine bağlı. Bütün bunlar cumhurbaşkanlığı adı altında bütçeleştiriliyor. Bu akıllıların, daha doğrusu yani öyle bir algı oluşturmak için oradaki Genelkurmay Başkanlığı, Diyanet işleri başkanının bütçesini de 360 ‘ bölerek. Sarayın bir gecelik masrafı, sarayın bir gecelik harcaması, işte Cumhurbaşkanımızın bir gecelik lüks de harcandığı rakammış gibi bir algı oluşturuyorlar. Bunlarla karşılaştığımız zaman bu cevabı çok net bir şekilde vermenizi istiyorum. Kesinlikle bu algılara pabuç bırakmayın. Oluşturdukları her algının mutlaka bizde bir cevabı var. Eğer cevap vermediğiniz takdirde bir yetkiliye ulaştığınız taktirde bu yalanlarının tamamının cevabını anında biz onlara vereceğiz.

“ALGILARLA İNSANLARI KANDIRIYORLAR”

Diyorlar ki, işte "Geçmediğimiz yolun parasının niçin veriyoruz, yatmadığımız hastanenin parasının niçin veriyoruz?" Dünyada bir örneği olmayan bir kredilendirme sistemi geliştirdi Türkiye. Dedi ki, ben bu yolu kaç paraya yapıyorum? 100 bin liraya yapacağım. 100 bin lira kredi bulup yol yapacağıma dedi ki, özel sektöre arkadaş bu yolu yap, bu yoldan geçiş paralarından bu 100 bin lirayı alıncaya kadar işlet ondan sonra bana devret: sen de kâr et ben de kâr edeyim. Dolayısıyla devlet kendine kaynak bulmadan yolları yaptı, hastaneleri yaptı. Bir dünya dalga geçtikleri hastanelerde şu an yer yok. Tüm dünyadan buraya, ülkemize hastanelerimize tedavi geliyorlar. O dalga geçtikleri Kuzey Marmara otoyolu, Beşli çetenin dedikleri o oto yollarda zaman zaman trafik tıkanıyor. O otoyol olmasa İstanbul trafiğinin içinden çıkılmaz. Peki devlet buraya gerçekten biz Kastamonulular olarak verdiğimiz vergiden haksız bir para mı ödüyor? Bunun aslı şu. Bu yol üzerine söyledim. Yolun şu anki bir işletim masrafı var. Yolun bakımını yapan müteahhit kredi buldu, yolu yaptı, o yolların şu anki bakımını da üstleniyor. Çalışanların maaşını da ödüyor, ışıklandırmasını da yapıyor, hepsini kendi karşılıyor. Kendi işletme süresi içerisinde aldığı paralarla hem işletim masrafını karşılıyor, hem kredisini ödüyor. Kendisine de büyükten kar kalıyor. Peki bu çok böyle devletin imkanlarının çarçur edildiği bir alan mı? Hayır. Ama hastanelerde hem yollarda devlet der ki, bu yolun bir üst limiti var. Bu yol kaç paraya mal olur? 100 bin liraya; 10 bin liralık sen karın 110 bin liradan fazla vermem. Oradan topladığı paradan müteahhite kalan para çektiği kredinin masrafı kendi müteahhit kârı. Onun haricindekini cebine indirme şansı yok ama öyle bir anlatıyorlar ki sanki biz kendi bütçemizde kendi cebimizden çıkan paralarla bir yere yol yapmışız. Oradan da sadece AK Partililer geçiyormuş gibi bir algı oluşturuyorlar. Bunların da cevabını çok sert bir şekilde sahada vermeniz lazım. Aksi takdirde insanların bir takım içinde bulundukları mağduriyetleri de istismar ederek, "Sen burada mağdursun, biz geçmediğimiz yolun parasını veriyoruz" gibi birtakım algılarla insanları kandırıyorlar.

“HER ATILAN İFTİRAYA, HER ATILAN ALGIYA CEVABIMIZI VERECEĞİZ”

Her şeye karşı çıkan bir CHP zihniyeti karşısında mücadele edilmemiş olsaydı, bu yollar yapılamazdı. Bu hastaneler yapılamazdı, uzaya gidemezdik. Nükleer tesis kuramazdık, barajları yapamazdık, hiçbir şey yapamazdık. Aslında bazen böyle kendi aramızda dönüyoruz ki, bu CHP taş devrinde yaşasaydı inanın yontma taş devrine geçişi bile eleştirirdi. "Taşları mahvettiniz, yonttunuz" derlerdi. O yüzden bizim kimseye veremeyecek cevabımız yok. Her atılan iftiraya, her atılan algıya cevabımızı vereceğiz. Türkiye yüzyılında ilerlemeye devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinden böyle, sayın Cumhurbaşkanımız deyince de hopluyorlar. Orayı itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Çünkü biliyorlar ki bu ülkede Cumhurbaşkanı itibarsızlaştırılmadan bu memleketi geri bırakamayacaklar. O yüzden Sayın Cumhurbaşkanımızın itibarsızlaştırılmasına kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Çünkü biz onun gösterdiği vizyon ve onun gösterdiği birleştiricilikle bu günlere geldik, inşallah bundan sonraki yüzyıllarımızı da yine aynı şekilde tamamlayacağız. İnşallah bu seçim sürecinde çok fazla bir araya geleceğiz. Çok fazla sohbet edeceğiz. Ben çok fazla sözlerimi uzatmak istemiyorum. Kastamonu’yla ilgili de zaman içerisinde birtakım algılar oluşturulmaya çalışılacak ama ben bunlara kesinlikle müsaade etmeyeceğinizden eminim. Bu vesileyle tekrar programımızın adeta bir seçim çalışması, seçim başlayan öteki oldu. Programımızın hayırlara vesile olmasını, bu programın hazırlanmasında emeğe geçen merkez ilçe başkanlarımız ve yönetimini tebrik ediyorum.."

(Cengiz MUHZİROĞLU)

Muhabir: Cengiz Muhziroğlu