Kastamonu’da da düzenlenen eş zamanlı eylemde işçiler, düşük zam teklifine karşı tepkilerini güçlü sloganlarla ve kararlı bir dille dile getirdi. Basın açıklamasında hükümetin tutumu sert bir şekilde eleştirilirken, toplu iş sözleşmesi sürecinin başından itibaren sosyal diyalogdan uzak, şeffaf olmayan ve oyalamaya dayalı bir süreç izlendiği belirtildi. İşçiler, aylardır teklif beklediklerini ancak sunulan teklifin “emeği yok saymak” anlamına geldiğini vurguladı.
“Bu Teklif Kabul Edilemez”
Açıklamada, “Maaşlarımızla bir ayı değil bir haftayı bile çıkaramıyoruz. Kiralar uçmuş, faturalar el yakıyor. Çocuklarımızın okul ihtiyaçlarını bile karşılayamıyoruz. Geçim sıkıntısı kamu işçisinin en yakıcı sorunu haline geldi” denildi. İşçiler, sunulan teklifin detaylarını dahi dile getirmeye gerek duymadıklarını ifade ederek, “Ne siz o teklifi vermiş olun, ne de biz duymuş olalım” sözleriyle tepkilerini dile getirdi.
“Sadaka Değil, Hakkımızı İstiyoruz”
Yapılan açıklamada hükümete çağrı yapılarak, kamu hizmetlerinin omurgasını oluşturan işçilerin görmezden gelinmemesi gerektiği vurgulandı: “Bu mesele yalnızca kamu işçisinin meselesi değildir, tüm toplumun meselesidir. Emekçiyi oyalamak, belirsizlik içinde bekletmek sosyal barışı zedeler. Sadaka değil, hakkımızı istiyoruz!”
“Masa Susarsa Meydanlar Konuşur”
“Artık yeter!” diyen işçiler, taleplerinin karşılık bulmaması halinde greve gitmeye hazır olduklarını duyurdu. Hükümetin süreci daha fazla uzatmadan, adil ve kabul edilebilir bir teklifle işçilerin karşısına çıkması gerektiği ifade edildi. Eylem, “Direne direne kazanacağız”, “Zafer direnen emekçinin olacak” ve “Şimşek elini cebimizden çek!” sloganları eşliğinde sona erdi.