Programa; Vali Meftun Dallı, AK Parti Milletvekilleri Halil Uluay ve Fatma Serap Ekmekci, Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Atalan, vali yardımcıları, protokol üyeleri, kurum ve kuruluş müdürleri, STK başkan ve yöneticileri, gazi aileleri ve şehit aileleri dernek başkan, yönetim kurulu üyeleri ve aileleri, muhtarlar, iş insanları ve esnaflar ile vatandaşlar başta olmak üzere çok sayıda davetli katıldı.

Milletvekili Fatma Serap Ekmekci, yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi:

“250 kahraman vatan evladımız şehadet, 2 bin 193 kardeşimiz gazilik mertebesiyle 15 Temmuz gecesi aziz vatan uğruna toprağın kara bağrında sıradağlar gibi durdu.

İnebolulu hemşehrimiz Orhan Şaik Gökyay’ın “Bu Vatan Kimin?” isimli şiiri bir kez daha cevap buldu 15 Temmuz serdengeçtilerinin dilinde…

'Tarihin dilinden düşmez bu destan,
Nehirler gazidir, dağlar kahraman,
Her taşı yakut olan bu vatan
Can verme sırrına erenlerindir.'

Alparslan’ların bitmediğini…
Kılıç Arslan’ların gitmediğini…
İnebolu’dan Polatlı’ya cephane yüklü kağnı gıcırtılarının dinmediğini...
Tüm dünyaya duyurduk 15 Temmuz’da.

Bağımsızlığımıza, birlik ve dirliğimize düşman olana…
Bayrağımıza değil el sürmek, rüzgarına göz koyana…
Ezan-ı mukaddesimize dil uzatana…
Dünyayı bir kez daha dar ettik 15 Temmuz’da.

Fatih Sultan Mehmet Han daima 21 yaşında…
Ulubatlı Hasan sur başında…
Toplar şaşmaz nişanda…
Gösterdik 15 Temmuz’da.

Kıymetli Kastamonulular…

İstiklal Marşımızın yazarı Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Savaşı’mızı desteklemek amacıyla 19 Ekim 1920’de Kastamonu’ya geldi ve 66 gün kaldığı süre zarfında Nasrullah Camii’ndeki vaazlarıyla halkı istikbal safına çekti. 19 Kasım 1920 günü Nasrullah Camii’ndeki vaazında dedi ki:

“Milletler topla, tüfekle, zırhlı ile, ordularla, tayyarelerle yıkılmıyor, yıkılmaz. Milletler ancak aralarındaki rabıtalar çözülerek, herkes kendi başının derdine, kendi havasına, kendi menfaatini temin etmek sevdasına düştüğü zaman yıkılır.”

Aziz vatanımıza, din ve millî kardeşlerimiz başta olmak üzere dünyadaki tüm mazlumların tek güvencesi devletimize; asırlardır bükülmeyen bileğimize düşman olan emperyalistler ve yerli işbirlikçileri, “FETÖ” yılanları… Türk’ü, Kürt’ü, Arap’ı ile aziz milletimizi içeriden yıkmanın peşine düştüler. Yarım asırlık fitne örgütleri, 15 Temmuz akşamı harekete geçti, acımasız ve cüretkârca.

Bombaları, mermileri, süngüleri…
Türk Milleti’nin mukaddes sinesinde kül oldu.

Çünkü…
Mehmet Akif Ersoy’un dizeleri Türk Milleti’nin her ferdinin aklında, fikrinde ve dilinde:

“Evladına sağlam bir emel mâyesi aşıla,
Allah’a dayan, saye sarıl, hikmete râm ol...
Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol.”

Vatanperver Kastamonulu hemşehrilerim…
Başka yol yok…
Tek yol Türkiye Cumhuriyeti.

Elbette istiklal ve istikbalimize pusu kuran dıştaki ve içerdeki bedhahlar tükenmeyecek…
Sinecekler, gizlenecekler ve yeniden cüret edecekleri vaktin hayalini kuracaklar.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti; askeriyle, polisiyle, kalbi güm güm atan vatanperverleriyle dün şans tanımadığı hainlere ne bugün ne de yarın zerre kadar imkân tanır.

İçindeki hain duygulardan arınamayanlar…
Topunuzla, tüfeğinizle, uçağınızla, her neyle gelirseniz gelin…
Cürmünüz kadar yer yakarsınız.
Yaktığınız yer kendiniz olur.

Çünkü…
Bir hilal uğruna tertemiz alnından vurulmaya iman etmiş mukaddes bir milleti asla ve kat’a yenemezsiniz.

Kıymetli hemşehrilerim…
Dünya adeta bir ateş topuna döndü. Din kardeşlerimiz başta olmak üzere, dünyanın farklı coğrafyalarında mazlumlar, yer yer soykırıma uzanan katliamların kurbanı. Türkiye Cumhuriyeti, hem bir huzur adası hem de mazlumların sesini dünyaya duyuran yegâne vefalı dost. Milletçe birlik ve dirliğe çok daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bir dönemden geçiyoruz.

Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhur İttifakı ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin gayretleri neticesinde, geçtiğimiz hafta itibarıyla 47 yıllık terör belası inşallah sona erme sürecine girdi.
Ardına kadar açılmakta olan büyük Türkiye’nin, güçlü Türkiye’nin, Türkiye Yüzyılı’nın kapılarıdır.

Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Kızılcahamam’da gerçekleştirdiği tarihi konuşmasında dedi ki:

“Son dönemde takip ettiğimiz terörsüz Türkiye projesi, açık söylüyorum, bir müzakerenin, bir pazarlığın, bir al ver sürecinin neticesi değildir. Onun için başından beri çok dikkatliydik, bugün daha da dikkatliyiz. Kanı durduracak, annelerin gözyaşını dindirecek, acıları hafifletecek, kardeşliği güçlendirecek her türlü girişimi yakından takip ediyoruz. Ancak herkes şundan emin olsun: Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin onurunu, gururunu çiğnetmeyiz. Türkiye’nin başını öne asla eğdirtmeyiz. Terörsüz Türkiye projemizi de işte bu anlayışla izliyoruz.”

Süreci çıkmaza sokmak isteyeceklerin hedefi; Türkiye Cumhuriyeti’nin istiklali ve istikbali, Türk Milleti’nin dirlik ve birliğidir.

Kıymetli hemşehrilerim…
Gazze başta olmak üzere mezalime uğrayan din kardeşlerimizin, dünyanın tüm mazlumlarının yanındadır kalbimiz. Kayıpları yüreğimizi parçalıyor. Ebediyete irtihal edenlere rahmet, yaralılara şifa diliyorum.

Kadim medeniyetimizi günümüze taşıyanlara, bu uğurda emek verenlere, vatanı mukaddes bilenlere…
Her birini kalbimize defnettiğimiz 15 Temmuz şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet, gazilerimize sağlıklı ömür diliyorum."

Muhabir: Ercan Çatal