Urganioğlu açıklamasında, Cumhuriyet’in değerini bugün yaşanan olayların daha iyi ortaya koyduğunu belirterek, “Cumhuriyetin ne büyük bir nimet olduğunu gerek ülkemizde gerekse coğrafyamızda yaşanan ağır hadiseler göstermektedir. Bu sebeple en çok sahip çıkmamız gereken Cumhuriyetimizin nice 102. yıllara ulaşmasını diliyorum” ifadelerine yer verdi.
“Cumhuriyetimizin temelleri Kastamonu’da atılmıştır”
Kastamonu’nun Cumhuriyet’in kuruluş sürecindeki önemine vurgu yapan Urganioğlu, “Cumhuriyetimizin temelleri Kastamonu’da atılmıştır. Şu anki sınırlar Kastamonu sayesinde bedeller ödenerek çizilmiştir. Millet olarak nasıl Cumhuriyetimize sahip çıkmamız gerekiyorsa, Kastamonu’ya da sahip çıkmamız gerekir. Çünkü tarihin gerekliliği budur” dedi.
“Dursun Ataş’a da, sessiz kalan Kastamonu vekillerine de yazıklar olsun”
Kayseri Milletvekili Dursun Ataş’ın Kastamonu pastırmasıyla ilgili açıklamalarını eleştiren Urganioğlu, şunları söyledi:
“Dursun Ataş’a da yazıklar olsun, buna cevap veremeyen, imeceyle çalışmayan Kastamonu’nun sözde iki vekiline de yazıklar olsun.
Önce kendisini milletin vekili gösteren Dursun Ataş’a Kastamonu adına sözümüz var. Ey vekil, önce git tarihi kaynakları araştır, öğren, ondan sonra Evliya Çelebi’yi gerekçene alet et, edebiliyorsan. Sende Kastamonu vekillerinin nöbetçi bakanlarla poz vermekten başka bir iş yapamadığını öğrendin, üstümüze gelmeye başladın.Ama biz bizden olmayan, bizim poz vekillerine rağmen Kastamonu’ya, Kastamonu’nun pastırmasına sahip çıkacağız.”
“Kastamonu pastırmasının tarihi 16. yüzyıla dayanıyor”
Urganioğlu, Kastamonu pastırmasının tarihsel köklerine de dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tarihi süreç içerisinde Orta Asya Türk kaynaklarında etin kurutulup bastırılması çok erken yüzyıllarda geçer. Bu “teknik” Kastamonu’ya Selçuklu–erken Osmanlı’da taşınır; fakat bu evrede “Kastamonu” ismen geçmesede üretimdeki tekniğin Kastamonu’daki teknik olduğu kayıtlarda geçer. 16. yüzyıldan itibaren (Kanunî devri ve sonrasında) ise Mühimme Defterleri / saray-ordu tedarik kayıtlarında Kastamonu şehri, bastırma tedarik eden vilayetler arasında zikredilmektedir. Bu kayıtlar bilinen en eski “bölge+ürün” eşleşmesidir.Bu defterlerde ürünün adı genellikle “bastırma” şeklindedir. Yine İstanbul narh defterlerinde Kastamonu’dan gelen bastırma için fiyat koyulduğu kayıtlar 16.-17. yy.’dan itibaren görülmektedir. Bu da ürünün artık süreklileşmiş ticarî kimliği olduğunu, ticari olarak seri üretimin olduğunu gösteren ikinci grup kaynaktır.Yani ülkemizde pastırma ticaretini Kastamonu’nun başlattığı 16.yüzyılda Osmanlı yazılı kaynaklarıyla tespit edilmiştir. Yani Kayseri milletvekili Dursun Ataş’ın bahsettiğinden 1 asır önce Kastamonu ismi Osmanlı yazılı saray kayıtlarına girmiştir. Şimdi taklitçi siz misiniz yoksa biz miyiz? Biz tarihi kayıtlarla taklitçi olmadığımızı ispatladık. Buyrun taklitçi olmadığınızı sizde ispatlayın. Dünyadan bihaber Kastamonu vekilleri zaten susarak size yardımcı oluyorlar.Biz gelinen noktayı görmek için olayı seyrettik. Maalesef Kastamonu vekillerinin hiçbir şeye sahip çıkmadıklarını görüyoruz.Senin Kastamonu tarihini bilmemeni makul karşılayabiliriz de Kastamonu vekillerinin Kastamonu’dan ve tarihinden bu kadar uzak olmalarını kabul edemeyiz. Kastamonu tarihini bilmeyen bir vekilin kendi şehrini yüceltmek için susmadığı bir ortamda tarihe yön veren Kastamonu olarak sessiz kalmamız zaten düşünülemezdi. Biz her platformda Kastamonu’nun sesi olmaya devam edeceğiz."





