İlke Karabacak’ın açıklamalarını hatırlatan Ünlü, “Bana siyasette bir yere gelemediğimi ve kariyer planlarımı tutturamadığımı söylüyorsun. Biz inanan insanlarız ve haspiyiz. Hesapsız ve menfaatsiz bir düşünce taşıyoruz. Bizim anlayışımız sizin gibi hesabi olsaydı, hayal edemeyeceğiniz yerlere gelirdik. AK Parti de üye olmak CHP’nin genel başkanı olmaktan daha büyük bir onurdur” dedi.

AK Parti İl Başkanı Doğan Ünlü, CHP İl Başkanı Dilek İlke Karabacak’ın açıklamalarına cevap verdi.

İlke Karabacak’ın açıklamalarını hatırlatan Ünlü, “Bana siyasette bir yere gelemediğimi ve kariyer planlarımı tutturamadığımı söylüyorsun. Biz inanan insanlarız ve haspiyiz. Hesapsız ve menfaatsiz bir düşünce taşıyoruz. Bizim anlayışımız sizin gibi hesabi olsaydı, hayal edemeyeceğiniz yerlere gelirdik. AK Parti de üye olmak CHP’nin genel başkanı olmaktan daha büyük bir onurdur” dedi.

Doğan Ünlü’nün sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım şöyle:

“Kıymetli hemşerilerim. Biz inandırıcılığı kalmayan zalim bir dünya düzeni ile mücadele ederken, ilkesiz birilerinin gönderdiği selamlar ise en son 9 Mehmetciğimizin şehadet haberini alarak milletimizin ciğerlerini yaktı. Öncelikle şehitlerimize Cenab-ı hattan rahmet, ailelerine ve milletimize sabırlar niyaz ediyoruz. Terör destekçilerinide lanetliyoruz. Geçtiğimiz günlerde CHP il başkanı şahsımıza karşı aşağılama, yalan ve iftira dolu bir açıklama yapmıştı. Kendilerine güneşin balçıkla sıvanmayacağını, karalamalarla bir yere ulaşamayacağını göstermek, onlara tarihlerini hatırlatmak ve insanlarımızı aydınlatmak için söz konusu açıklamalarına cevap vermek için bir zaruret oluşmuştur. Öncelikle CHP’nin il başkanı annemin ve eşimin yüzüne nasıl bakacağımın endişesini taşıdığını söyledi. Biz de annelerde, eşlerde baş tacıdır. Onların varlığı en büyük hediyedir. Bütün hanım kardeşlerimize karşı da aynı düşünceyi taşıyoruz. Bundan dolayı bizim vicdanımız rahattır. CHP il başkanı sizin döneminizde, üniversitelerden ve memuriyetten başörtüsün sebebiyle atılan hanım kardeşlerimizin, inancı yüzünden sürgünlere gönderilip işinden atılan insanların yüzüne nasıl bakıyorsunuz? Birazcık utanmanız olsa zaten bakamazsınız. Sen önce kendi teşkilatında kadın kolları başkanının seni kınayan açıklamasına bak. O başkan da bayan olması hasebiyle hiçbir sebep olmasa bile bizim inancımız gereği başımızın tacıdır. Bir kadının bir kadını kınaması ancak sizde olurdu. Kendi teşkilatlarındaki bir kadını davasında isyan ettirecek noktaya getirmek, kadını sözde önceleyen icraatta ise öteleyen ilkesizliğin bir sonucudur. Yine bana siyasette bir yere gelemediğimi ve kariyer planlarımı tutturamadığımı söylüyorsun. Biz inanan insanlarız ve haspiyiz. Hesapsız ve menfaatsiz bir düşünce taşıyoruz. Bizim anlayışımız sizin gibi hesabi olsaydı, hayal edemeyeceğiniz yerlere gelirdik. AK Parti de üye olmak CHP’nin genel başkanı olmaktan daha büyük bir onurdur. Dünya lideri, Cumhurbaşkanımızın, genel başkanımızın Kastamonu'da en yetkili temsilcisi olarak görev yapmak benim için bütün kariyerlerin üstündedir.”

“KASTAMONU'DAN ÖZÜR DİLEMEK ZORUNDASINIZ”

“Oysaki siz seçimden önce genel başkanınızın en sağlam adamı olarak göründünüz. Seçimi kaybedince genel başkanımızın karşısına geçtiniz. Şahsi çıkarlarınız için partinize de genel başkanınıza da, arkadaşlarınıza da her zaman yaptığınız gibi satmak pervasızlığını gösterdiniz. Bunu da Türkiye'ye Kastamonu'dan ilan ettiniz. Utanmadınız ama utanmalısınız. Kastamonu insanını sadece kendi menfaatini düşünen ve adam satan bir duruma düşürdünüz. Düşürdüğünüz bu durumdan dolayı çıkıp Kastamonu'dan özür dilemek zorundasınız. Kendi başkanınıza tuzak kuracak kadar zehirlisiniz. Sizin kariyer planlamanızda ilkenizde bu işte egoist, fırsatçı, zorba, menfaatperest insanları kullanan ve işi bitince atan bir ilkeniz var. İlkesizliği ilke kabul etmişsiniz. Bu da size yakışan ilkesizliğinizin bir sonucudur. 31 Mart seçimlerinde başta İstanbul olmak üzere her yeri kaybedeceksiniz.”

“BALTAZARI ADAY YAPABİLMEK İÇİN HER FİLMİ ÇEVİRİYORSUNUZ”

“Milletimizin vereceği cevapla, emanetçi başkanınızla birlikte yerle yeksan olacaksınız. Bunun farkında olduğunuz için her fırsatta kendinize de kariyer planlaması yapıyorsunuz. Demokratlıktan bahsedip anti demokrat olduğunuzu gösteriyorsunuz. Demokrasi havariliği yapan partinize bir tane dahi aday adayı müracaatı olmaması ya sizin 3 kafadar olarak engellemelerinizi ya da parti olarak Kastamonu'da da bittiğinizi gösterir. Kastamonu'da kariyer planlamanızda ‘Baltazarı’ aday yapabilmek için her filmi çeviriyorsunuz. Şimdi genel başkanınızın seçimden sonra gideceğini bildiğiniz için bütün amacınız Baltazarı, belediye başkanı adayı yapmak. Seçimden sonra tutunamayacağınızı bildiğinizden yine aynı filmin peşindesiniz. Partinize emek veren herkesi dışlamanıza kendinizi öne çıkarmanıza da aynı şekilde sizlerin ilkesizliğin sonucu olarak görüyoruz. CHP il başkanı Kastamonu'da size destek veren siyasi partileri maddi ve manevi olarak sömürdünüz. Teşkilatlarını çalıştırdınız, oylarını aldınız. Ancak seçimden sonra bir teşekkür dahi bir hal hatır dahi sormayı esirgeyerek ne kadar vefadan yoksun olduğunuzu gösterdiniz. Bu da yine sizin bir ilkesizliğinizin örneğidir.”

“ŞİKAYETÇİ OLURSAN SANA DA YARDIMCI OLACAĞIM”

“Yine açıklaman da devlet ihalelerine müdahil olduğumuz iftirasını atmışsın. Bizim anlayışımızda menfaat ilişkisi olmaz. İhalelerle de hiçbir işimiz olmaz. Senden önceki il başkanın da aynı iftira yapmıştı. Kendisine bildiğim bir şey varsa şikayetçi olmasını ve yardımcı olacağımı söylemiştim. Yaklaşık 2 yıldır ondan bir ses çıkmadı. Aynısını sana da söylüyorum. Şikayetçi olursan sana da yardımcı olacağım. Afyon'da eski il başkanınız Hikmet Erbilgin sanki CHP’nin banka hesabı yokmuş gibi eşinin hesabına yardım parası toplanmasını, sel felaketinde yardım paralarınızı ne yaptığınızı İstanbul Büyükşehirden aldığınız gıda kartlarını nerede harcadığınızı, belediyelerde ne tür ilişkileriniz olduğunu herkes biliyor. Ama siz bunları da gizleyerek ilkesizliğinizi yine gösterdiniz. Açıklamanda ticaretimden bahsetmişsin. Benim ticaretimde siyasete girmeden çok daha önce vardı. Çocukluğumdan beri ticaretin içerisindeyim. Ama biz sizin gibi siyaseti ticaret için kullanmadık. Kullanmayız da kalitemizi, ismimizi, hizmetlerimizi tercih eden Kastamonu insanlarımızda biliyor. Milletvekiliniz ve eski il başkanınızda bunu çok iyi biliyor. Siyasetteki rakibini kendini müşteri yapabilmek her babayiğidin harcı değildir. İşini düzgün ve kaliteli yapan, ticareti güzel yapandır. Bu da hazıra konmakla değil şevkle heyecanla çalışıp her türlü ilkesizlikten uzak durarak gerçekleşir. Kıymetli hemşirelerim. Benim inancım kaleme ve yazdıklarına and olsun der. Kaleme ve yazdıklarına and olsun ki sadece CHP il başkanından değil hiçbirisinden korkmuyorum. Çünkü bizim meselemiz imanın adamı olmaktır. Biz arzı endam etmek için değil, arzı hal etmek için varız. CHP’ni ülkeyi yönettiği dönemleri çok iyi biliyoruz. İlkesizliklerinin bir sonucu olarak. Ne kadar camilerimizi, medreselerimizi, milletin değerlerini, tarihimizi sattıklarını, kapattıklarını, camilerimizi satarak lokanta, pavyon, ahır yaptıklarını çok iyi biliyoruz. Değerlerimize düşmanlığı, tescilli ilkesizlerin tekrar bunları yapmalarına müsaade etmeyeceğiz. Tarihimizi satan ilkesizlere biz de müsaade etmeyeceğiz. Milletimiz de asla müsaade etmeyecek. Biz kökü mazide dalları atide olan ak mücadelemizle, yüce bir imanla, sarsılmaz bir irade ile sonsuz bir sabırla ve metanet ile devam ediyoruz. Cenabı hakkın takdiri ve aziz milletimizin destekleriyle 31 Mart seferi inşallah milletimizin olacaktır ve hiçbir kesintiye uğramadan hizmetlerimizi yapmaya devam edeceğiz. Zafer inananlarındır ve zafer bizimdir. Hepinizi, hürmetle ve muhabbetlerimle selamlıyor. Sizleri Allah'a emanet ediyorum.”   (Kastamonu İstiklal Gazetesi)

Editör: Banu Türkmenoğlu