Düzenlenen toplantıya Türkiye Yerel Hizmet-Sen Genel Başkan Yardımcısı Tosyalı İbrahim Tabakoğlu, Türkiye Kamu-Sen Kastamonu İl Temsilcisi Nedim Afacan, Türkiye Kamu-Sen Karabük İl Temsilcisi Metin Gül, Türkiye Kamu-Sen Bartın İl temsilcisi Mehmet Alper Kaynar, Kastamonu MHP Merkez İlçe Başkanı Enis Usturacı, MHP Başkan Vekili Cahit Çerkezoğlu, KESOB Denetim Kurulu Üyesi Hamdi Kaşukçu, Türkiye Kamu-Sen’e bağlı Kastamonu Şube Başkanları ve Yönetimleri, Türk Yerel Hizmet-Sen Kastamonu Şubesi başkanı Hikmet Çıvgın ve Yönetimi ile Üyeleri ve diğer davetliler katıldı.
Sunuculuğunu ve Gündem Maddeleri Raporlarını Kamil Çelikbaş’ın yapıtığı ve okuduğu Olağan Genel Kurul’da Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması, Nasrullah Baş İmam Hatibi Kahraman Şekercioğlu’nun Kur’an-ı Kerim tilaveti ve Türkiye Kamu-Sen Kastamonu Şube Başkanlığı faaliyetleri slayt video gösterimi ile başladı.
Divan Başkanlığını Nedim Afacan, Başkan Vekilliğini Metin Gül ve Katip Üyeliğini Mehmet Alper Kaynar’ın yaptığı Türkiye Kamu-Sen’e bağlı Türk Yerel Hizmet-Sen 8 Olağan Genel Kurulunun açılış konuşmasını başkanlığa tekrar aday olamayan Türkiye Kamu-Sen Türk Yerel Hizmet-Sen Başkanı Hikmet Çıvgın, ardından Nedim Afacan ve son olarak da İbrahim Tabakoğlu konuşma yaptı. Dilek ve temenniler bölümünde de söz alan yeni başkan Hüseyin Hamzaoğlu konuşma yaptı.
Genel kurul sonunda önceki dönem başkanı Hikmet Çıvgın’a, Yönetim Kurulu Üyeleri Hüseyin Hamzaoğlu, Aslı Küpoğlu, Ahmet Topcuoğlu, Mehmet Baş, ve Selçuk Şen’e plaketleri katılımcı protokol tarafından verildi.
Hüseyin Hamzaoğlu Başkanlığı’nda Yönetim Kurulu Asil Üyeliğine, Muhamed Kamil Çelikbaş, Savaş Aslan, İskender Taşdemir, yavuz Altınoğlu ve Emrah Özmen.
Denetleme Kurulu Asil Üyeliğine, İrfan Naharoğlu, Yalçın Güzelaydın ve Ahmet Tiryaki.
Disiplin Kurulu Asil Üyeliğine, Engin Çelebi, Fatih Tekin ve Ahmet Tiryaki. Üst Kurul Asil Üyeliğine de Hüseyin Hamzaoğlu, Rafet Tiryaki, Coşkun Tamisçioğlu ve İskender Taşdemir seçildi.

Türk Yerel Hizmet Sen’de Hamzaoğlu Dönemi (4)

Türk Yerel Hizmet-Sen Kastamonu Şubesi başkanı Hikmet Çıvgın yaptığı açılış konuşmasında, “25 yıllık hizmetimin ardından bugün burada hayatımın en anlamlı sendikamızın genel kurullarından birine çıkıyorum. Bu konuşmak özümde bir veda konuşmasıdır. Ancak birlikte yürüdüğüm her arkadaşımla daha kuvvetli ve kaynaşma başlangıcı olacaktır. Tam 25 yıl önce hak, emek ve adalet mücadelesiyle omuz vermek için bu yola çıkmıştım. O günden bugüne bir nefer olarak çalıştım. Kimin zaman masa başında, kimi zamanı grev çadırında, kimin zaman da bir memur kardeşimin elini tutarken buldum kendimi. Her anı ona sadece mesleki değil, insani anlamda da çok şeyler kattı. Bu mücadelede birlikte yürüdüğüm herkese teşekkürlerimi bir borç bilirim. Nice zorlukları birlikte aştık. Kazanımlarımızı omuz omuza elde ettik. Bazen yorulduk, bazen kırıldık ama asla umudumuzu yitirmedik. Sendika demek sadece toplu sözleşme demek değildir. Sendika dayanışmadır, kardeşliktir, insanca yaşam için birlikte mücadele etmektir. Ben bu duyguyu ve düşünceleri taşıyarak çalıştım. Her zaman üyelerimin hakkını korumayı onurlu bir duruş sergilemeye kendime ilke ettim.
Bugün bu kürsüden sizlerin huzurunda gönül rahatlığıyla veda ediyorum. Çünkü biliyorum ki ardımda ilk günkü inançla bu mücadeleyi sürdürecek genç arkadaşlarıma bir çağrım var. Bu bayrağı daha yukarıya taşıyın, unutmayın. Her kazanım bir önceki mücadelenin sonucudur. Bugüne kadar bana güvenen, destek veren, birlikte mücadele ettiğimiz herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Hakkınızı helal edin, benden yana helal olsun. Görev süresi boyunca beraber olduğumuz, ancak aramızdan ayrılıp ebediyete intikal etmiş arkadaşlarımı rahmet ve saygıyla anıyorum. Sendikal mücadeleye emek davasına olan inancımla hepinizi saygıyla selamlıyorum. 8’nci, olağan genel Ukurulun camiamıza, ilimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Yeni görev alacak tüm arkadaşlarıma da şimdiden başarılar diliyorum. Rabbim onların hem tüm hazirunun yolunu bahtını açık etsin. Varlığım Türk varlığına armağan olsun. Ne Mutlu Türk'üm Diyene” dedi.

Türk Yerel Hizmet Sen’de Hamzaoğlu Dönemi (5)

Türkiye Kamu-Sen Kastamonu İl Temsilcisi Nedim Afacan, “KAMU-SEN on yedi iş kolundan oluşan bir federasyon ve 1992 yılında benim ilkem, önce ülkem vizyonuyla yola çıkmış milliyetçi görüşleri, ülke sevdalısı, insanların birlikte bir camiası olsun diye yola çıkmış bir konfederasyon. Bir memur temsilcisiyiz.
Bu memur temsilcilerinin ülkesinde alın terinin emek karşılıklarının da en iyi şekilde alması için, yani ekonomik haklar noktasında, özgür haklar noktasında en iyisini alınması noktasında sendikal çalışmalarımız devam etmekte.
Mutlu yarın bu ülke için, refah içinde, mutluluk içinde bir ülke beklentimiz olduğu için bu vizyonu ortaya koymuş bir sendikamız var. 1992 yılından 2001 yılına kadar bir serüveni var. Bu 2001 yılında da biliyorsunuz 4.688 sayılı sendika kanunun çıkmasıyla beraber bir süreç yaşadık. Bu sürecin içerisinde de 2010 yılına kadar Türkiye Kamu-Sen olarak yetkili Konfederasyonla masaya oturduk. Buradaki süreç toplu görüşme süreci idi. Bu süreç içerisinde çok ciddi katılımlarımız oldu.
Memurlarımıza gerçekten iyi haklar elde ettik. Hâlbuki 2010 yılındaki süreç, 2025 yılına kadar başlayan bu süreçle Memur- Sen yetkili hale geldi ve bu yetkili 2010'dan sonra toplu sözleşme imzalayacağız hayallerimiz vardı. Çünkü bir kanun değişikliği olmuştu. Toplu sözleşmeye geçmiştik. Ancak toplu sözleşme, toplu tiyatronun dışına hiç çıkmadı Sürekli Memur -Sen, masada oturdu, görüşmeler yaptı. Ama elde edilen kazanım geçmişteki 10 yıl kazanımının yerini tutamadı. Sizler de biliyorsunuz ki memurun asıl beklentisi mutlaka bu sözleşme süresince ciddiye alınan bir yapının ciddi bir duruşun olması idi. Memur arkadaşlarımız Kamu-Sen ile bunların yapılması ve düzeltilmesini istiyordu. Yani ben hepinizi burada bu anlamda bizi bu noktaya getirdiğiniz için size teşekkür ediyorum ve Genel Kurulumuzu ülkemize, ilimize, sendikamıza hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

Türk Yerel Hizmet Sen’de Hamzaoğlu Dönemi (2)

Türkiye Yerel Hizmet-Sen Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Tabakoğlu Olağan Genel Kurulda yaptığı konuşmasında; “Öncelikle yaklaşık iki yıldır devam eden İsrail zulmüne karşı şekillenen ateşkesten ötürü mutluyuz. Sadece Filistinli masumlara yapılan zulmü değil, içimizde yıllardır kanayan yara olan Doğu Türkistan'daki soydaşlarımıza yapılan vahşice ve insanlık dışı uygulamaları da kınıyor, lanetliyoruz. Mesela bizler mübarek Ramazan ayında oruç tutarken Doğu Türkistan'daki arkadaşlarımıza, soydaşlarımıza zorla içki içirildiğini biliyor muydunuz arkadaşlar? Hiçbirimiz bilmiyoruz değil mi? Ya da şimdiye kadar Çin Devleti'nin 5 bin tane, bak 5 bin tane diyorum, 5 bin tane camiyi yıktığını ve bunun yerine eğlence merkezi yaptığını biliyor muydun? Bilmiyoruz. Hiçbirimiz bilmiyoruz. Görüntüler olmasına rağmen dünya neden buna sessiz kalıyor? Şimdi diyeceksiniz ki Filistin'le sendikamızın ne alakası var? Şimdi diyeceksiniz ki Doğu Türkistan'la sendikamızın ne alakası var? Çok alakası var. Şimdi Türkiye Kamu-Sen duruşu, Türk milletinin duruşuyla aynı yöndedir. Ülkemizin bekasını önceleyen, önceleyen meselelerle kafasını kuma gömmeyen, milleti için doğruları söylemekten çekinmeyen, ilkeli, kararlı bir duruşun simgesidir. Türkiye Kamu-Sen, inandığımız değerlerin mücadelesini veren ve vermekten asla çekinmeyen bir davanın, ülkesine sevdalı, ilkesine sadık insanların, inanmış kadroların ve memur sendikacılığın amiral gemisidir. Tabii 1989 yılında kamu çalışanları ile yola çıkan teşkilatlarımız 1992 yılında kurulmuş ve 33 yıldır ilkelerinde duruşundan taviz vermeden yoluna devam etmiştir. Türkiye Kamu-Sen ilk memur sendikaları konfederasyonudur. 4688 sayılı sendikalar kanununun çıkarılmasını sağlayan memur sendikacılığının aynı zamanda mimarıdır. Bugün memurlar eğer bir sendikaya mensup ise haklarını ve haklarını arayabiliyorsa bunu Türkiye Kamu-Sen’e kesinlikle ama kesinlikle borçludur. Biz yetkili sendika değiliz ama yetkili sendika olmamanıza rağmen insanlar bizden bir şeyler bekliyor. Aslında ben hayat felsefemizle, siyasi görüşümüzle de bu sendikacılık aynı olduğunu düşünüyorum. Şimdi aramızda farklı siyaset görüşünde olan insanlar olabilir. Ama Milliyetçi Ülkücü Hareket'e de vatandaşımız oyunu vermiyor ama her şey ondan bekliyor. O yüzden biz ülkücülerin, milliyetçilerin gelen itibariyle da derin bu ve bu şekilde olmaya devam edecek. Ama biz ne yapacağız? Ne davamızdan vazgeçeceğiz, ne o toplu masa toplu sözleşme masasına yetkili olarak oturmaktan asla ama asla vazgeçmeyeceğiz arkadaşlar” dedi.
2006-2027 yıllarındaki toplu sözleşme masalarına çok ciddi talepler taşıdıklarını ifade eden Tabakoğlu; “Şimdi bir Yerel Yönetimler Bakanlığımızın olmasını istiyoruz. Çünkü maaşlarımızı alamıyoruz. O yüzden çözülmeyen, birikmiş dünya kadar sorunu sadece Yerel Yönetimleri Bakanlığı ile alabiliriz diye düşünüyoruz. Şimdi Belediye çalışanlarımızın maaşlarının zamanında ödenmesi belediyede çalışan arkadaşlarımızın bazı yerlerde alamamakta ve belki yarısını almaktadır. 5393 sayılı belediye kanunu 5779 sayılı belediye gelirlerini düzenleyen kanunda gerekli değişiklikleri yapılarak yerel yönetimde çalışanların maaşlarının zamanında ödenmesini istiyoruz arkadaşlar. Şimdi 4688 sayılı kanunda 32. madde ve geçici 14. madde var. Belediye ve yerel yönetimlerin en hassas ortası. Bu da ne? Sosyal denge tazminatı hepiniz biliyorsunuz; belediye başkanlarının ya da özel idarelerde valilerinin iki dudağının arasında. İyi de arkadaş benim özlük hakkım olan kazanacağım hak neden bir vatandaşın seçilmiş ya da atanmış iki dudağının arasında? Biz buna en azından bir alt sınıf koyulmasını istiyoruz. Bazı belediyelerimiz bundan yüzde yüz yirmi faydalanıyor. Bazı belediyelerimiz hiç alamıyor. Arkadaşlar bu ne adalettir ne de başka bir şeydir. Şimdi vergi dilimi her memuru olduğu gibi bizim de ana problemimiz yüzde 15’e sabitlemesini istiyoruz. Ve enflasyon farklarının her ay maaşa yansıtılmasını istiyoruz. Hakkımızın zamanında verilmesini talep ediyoruz, etmeye de devam edeceğiz. Memurun bayram ikramiyesi var mı arkadaşlar? Yok değil mi? Bize niye vermiyorlar? Yerel yönetimde çalışanlara, memurlara neden bayram ikramiyesi yok? Bunu da toplu sözleşme masasına, isteklerimiz kısmına taşıdık. Aile yardımı diye bir şey var. Aile yardımı alıyoruz. Peki aile yardımının alındığı zaman emekli oldunuz. Emekli olduktan sonra aile yardımı alamıyorsunuz biliyorsunuz değil mi? Aynı zamanda itfaiye personelinin özlük hakları bizim için çok önemli. Özlük haklarının iyileştirilmesini, itfaiyeciliğin meslek sınıfına alınmasını, yıpranmasının 60 günden 90 güne çıkarılmasını, itfaiyede çalışan arkadaşlarımızın şehitlik ve gazilik statüsünü alınmasını istiyoruz. Buradan Kastamonu'dan belki de tüm Türkiye'deki itfaiyecilere duyuruyoruz. İtfaiyecilik meslek sınıfı olacak. Her zaman ifade ettiğimiz gibi mühendisler kanunu çıkartılarak mesleki gelişim teşvik edilmeli, bilgi ve tecrübeyi ölçebilecek bir sistem getirilmeli. Özlük haklarının güncellenmesi ve ek gösterilen 5200'e çıkarılmasını istiyoruz. Şimdi memur maaşlarındaki yetersizlik ve enflasyon karşısında yaşanan kayıplar çok ama çok fazla. Memur maaşların gıda, kira harcamaları da dahil karşılamıyor. Ortalama memur maaşı 50, 55 bin lira civarında. Büyükşehir'de kira 30, 35 bin lira. Bu memur nasıl geçinecek? Belki Kastamonu özelinde, ilçeler özelinde, küçük yerlerde belki iş ve işlemler noktasına sıkıntı çekmeyebilirsiniz. Ama büyükşehirlerde memuru yaşama hakkı diye bir şey kalmadı. Türkiye Kamu-Sen ülkesi için çalışan, milleti için üreten, bilgi birikimiyle yol gösteren, ayrıca toplumsal ve Türk milletini ilgilendiren konularında bana ne demeyip, devletin yanında dimdik duran, devletine sahip çıkarken memurluğun ve üyesinin hakkını da her platformda gür sesiyle haykıran cesur yüreklerin sesidir” diye konuştu.

Türk Büro-Sen Kastamonu'da Kahvecioğlu güven tazeledi
Türk Büro-Sen Kastamonu'da Kahvecioğlu güven tazeledi
İçeriği Görüntüle

Türk Yerel Hizmet Sen’de Hamzaoğlu Dönemi (1)

Türk Yerel Hizmet-Sen Kastamonu Şubesi yeni başkanlığa seçilen Hüseyin Hamzaoğlu da dilek temennilerde söz aldı.
Hüseyin Hamzaoğlu yaptığı konuşmasında, “25 yıldan bu tarafa teşkilatımızda hangi göreve layık gördülerse geri durmadık. Hepsinin yanında olduk ve çalıştık. Emeğin ne demek olduğunu biliriz. Türkiye Yerel Hizmet Sen Şube Başkanlığı'na adaylığımı açıklamaktan büyük bir onur duyuyorum. Bu göreve talip olurken sadece eleştiren değil, üreten ve çözüm sunan bir anlayışıyla hareket edeceğime taahhüt ederim. Görev sürem boyunca adaletli bir temsil, şeffaf bir yönetim, her üyemizin yanında duran bir sendikacılık anlayışıyla hareket edeceğim. Bu salonda bizleri yalnız bırakmayan bütün üyelerimize, delegelerimize ve tüm katılımcılarımıza teşekkür eder, şükranlarımı sunarım. Destek sizden, gayret bizden. Sağ olun, var olun. Allah'a emanet olun. Ne mutlu Türk'üm diyene” dedi.

(Cengiz MUHZİROĞLU)

Muhabir: Banu Kebecioğlu