Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan 3. Olağan Genel Kurulu Türk Sağlık-Sen Kastamonu Şubesi’nin hazırladığı sinevizyon gösterisi ile devam etti. İmam Hatip Fatih Öz tarafından Kur’an-ı Kerim okundu.
Divan Başkanlığı’nı Türkiye Kamu-Sen Kastamonu İl Temsilcisi ve Türk-Eğitim Sen Kastamonu Şube Başkanı Nedim Afacan, Yardımcılıklarını Şennur Akdoğan ve Bahattin Açıksöz’ün yaptığı 850 üyeli, 110 delegeli Olağan Genel Kurul’da açılış konuşmasını Türk Sağlık-Sen Kastamonu Şube Başkanı Cengiz Kapucuoğlu Nedim Afacan önceki dönemlerin Bakanlarından Murat Başesgioğlu da konuşma yaptı.
Türk Sağlık-Sen Genel Başkan Önder Kahveci’nin mesajı divan tarafından, Türk Sağlık-Sen Kastamonu Şubesinin faaliyet ve denetim raporu Mustafa değirmenci ve Aykut Aydınlı tarafından okundu.
Olağan Genel Kurula önceki dönemlerin bakanlarından Murat Başesğioğlu, Türk Ocakları Kastamonu Şubesi Başkanı Mehmet Serhat Yılmaz, MHP Merkez İlçe Başkanı Enis Usturacı, MHP Taşköprü İlçe Başkanı Ziya Ergün, İhsangazi Belediye Başkanı Hayati Sağlık, Kastamonu-Çankırı Tabipler Odası Başkanı Uzm. Dr. Ahmet Özden, Türkiye Kamu Çalışanları Kalkınma ve Dayanışma Vakfı Kastamonu Şube Başkanı Kamil Yaylacı, Türkiye Kamu-Sen Kastamonu İl Temsilcisi ve Türk-Eğitim Sen Kastamonu Şube Başkanı Nedim Afacan, Kamu-Sen’e bağlı Şube Başkanlarından Hüseyin Hamzaoğlu, Hikmet Çıvgın, Nejdet Kutucu, Murat Ay, Atabey Gazi Mehteran Derneği Başkanı Metin Ekici ve ATT-Der İl Başkanı Bilal Ödemiş, MHP Merkez Yürütme Kurulu eski üyesi Tarık Ziya Çağılcı başta olmak üzere delegeler ve diğer davetliler katıldı.
Cengiz Büyükkapucu Başkanlığı’nda Yönetim Kurulu Asil Üyeliğine, “Ercan Karabıyıkoğlu, Recep Kapıcı, İdris Akdoğan, Esra Genyüz, Gamze Kılıç ve Recep Kocaoğlu.
Denetleme Kurulu Asil Üyeliğine, Hasan Duman, Aykut Aydınlı ve İrfan Göksuoğlu.
Disiplin Kurulu Asil Üyeliğine, Bülent Korkmaz, Recep Günal ve Şevket Ilgaz. Üst Kurul Delegeliğine de Cengiz Büyükkapucu seçildi.
Türk Sağlık-Sen Kastamonu Şubesi 3. Olağan Genel Kurulunda açılış konuşması yapan Cengiz Büyükakpucu şunları söyledi, “Türk Sağlık-Sen Kastamonu Şubemizin 3. Olağan Kongresini bugün yapıyoruz. Sözlerime, geçtiğimiz günlerde Azerbaycan’dan dönen askerlerimizi taşıyan uçağın düşmesi sonucu şehitlik mertebesine ulaşan kahraman Mehmetçiklerimizi anarak başlamak istiyorum. Bu topraklar için can veren yiğitlerimizin ruhları şad olsun. Rabbim ailelerine sabırlar versin. Hepimizin başı sağ olsun.
33 yıllık şanlı, onurlu bir mücadelenin adı olan Türk Sağlık-Sen; bugün Türkiye’nin her bir sağlık ve sosyal hizmet kurumunda temsilcisi olan, her ilde teşkilatlanmış güçlü bir sivil toplum örgütüdür. Bu 33 yılda, kuruluş ruhundan sapmadan mücadeleye omuz veren tüm teşkilat mensuplarımıza teşekkür ediyor, ebediyete irtihal edenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Bu dava gücünü; dirayetli, yürekli ve “Ben buradayım!” diyerek korkmadan mücadele eden dava adamlarından almaktadır.
Seyyanen zam uygulamasıyla kamudaki ücret adaletsizliği mutlaka giderilmeli, aynı işi yapan kamu çalışanları arasında statü farkından doğan uçurumlara son verilmelidir. Malum-Sen’in bir diğer fiyaskosu ise promosyonlardadır. Yetkili sendika olmalarına rağmen promosyon görüşmelerine ve ihale sürecine alınmadıklarını iddia ederek itiraz bile edememişlerdir. Faizsiz kredi masalına sarılmışlar; ancak imzalanan yeni sözleşmelere bakıldığında bunun da bir karşılığı olmadığı görülmüştür. Ziya Paşa’nın dediği gibi: “Aynası iştir kişinin, lafa bakılmaz. Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde. Bunların eseri ortadadır. Bundan sonrası kamu çalışanlarına düşmektedir. Sağlık ve sosyal hizmet çalışanları artık karar vermeli; yetkiyi ehline yani Türk Sağlık-Sen’e teslim etmelidir.
Biz ise dün olduğu gibi bugün de yarın da haklı ve kararlı mücadelemizi sürdüreceğiz. Ek zam talebimizi her platformda dile getirmeye devam edeceğiz. 2023 yılında memurlara verilen seyyanen ücretin mutlaka emeklilere de verilmesini ısrarla talep ediyoruz. Emeklilerimizin durumu ortadadır; ekonomik şartlarının iyileştirilmesi zaruridir. Çünkü yarın hepimiz emekli sınıfına dahil olacağız. Reel anlamda bir artış için elzem olan refah payının verilmesi için de tüm gücümüzle gayret göstereceğiz.
Tüm çalışanları kapsayacak 3600 ek gösterge düzenlemesi ve kamuda tüm çalışanların kadrolu istihdamı kırmızıçizgilerimizdir. Sağlık çalışanları için tek kalem maaş talebimizi sürdüreceğiz. Taban, teşvik ve destek ödemelerinin artırılması, tüm ödemelerin emekliliğe yansıtılması, sosyal hizmet tazminatının hayata geçirilmesi, üniversite hastanelerindeki tayin ve atama sorunlarının çözülmesi, nöbet ücretlerinin komik rakamlardan kurtarılması, mülakatın kaldırılarak tüm yönetici atamalarının sınavla yapılması, sağlıkta şiddetin sıfır toleransla minimize edilmesi temel taleplerimizdir. Genel merkezimiz tarafından düzenlenen çalıştaylarla sahadaki sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarıyla bir araya gelinmekte, sorunlara birlikte çözüm aranmakta ve yol haritaları oluşturulmaktadır. Çalışanlarla birlikte yürümeye devam edeceğiz. Biz çalışacağız, mücadele edeceğiz ve inanıyorum ki mutlaka kazanacağız. Sadece hak arama mücadelesi değil, sosyal sendikacılık anlamında da değer üretmeye devam ediyoruz. Her üyemizi ücretsiz hayat sigortası ve ferdi kaza sigortası kapsamına aldık. İstanbul ve Ankara’da konukevlerimizle üyelerimize aile ortamı sunuyoruz. Mars Kart avantajları ve indirim anlaşmalarıyla çalışanların ekonomisine katkı sağlıyoruz. Tamamlayıcı sağlık sigortası, kasko ve mesleki mali sorumluluk sigortası gibi pek çok hizmetle üyelerimize uygun imkanlar sunuyoruz. Bunları daha da artıracağız. Kısacası derdimiz çalışandır. Üyelerimiz her şeyin en iyisine layıktır. Bu bilinçle gecemizi gündüzümüze katmaya devam edeceğiz.
Yaptığımız iş alelade bir sendikacılık değildir. Üzerimizde Türk milletinin binlerce yıllık tarihinden gelen ve geleceğine ruh veren bir davanın sorumluluğu vardır. Bu bilinçle 3. Olağan Genel Kurulumuzu gerçekleştireceğiz.
Yerelden de bahsetmek istiyorum. 2. Olağan Genel Kurulumuzda 615 olan üye sayımızı, profesyonellik sayısı olan 800’e çıkarmayı hedeflemiştik. Allah’a şükür ki bu yıl üye sayımızı 850’ye yükselttik. Bunda hepinizin emeği var. Önce kendinizi bir alkışlayın. Göreve başladığımız dönemde şubemize ait binayı satın aldık. Ayrıca ilimizin coğrafi şartlarını dikkate alarak ulaşımda sorun yaşanmaması için şubemize bir araç kazandırdık. Üyelerimize daha fazla vakit ayırmak adına profesyonelliğimizi aldık. Genel Başkanımız Önder Kahveci Bey’e ve genel merkez yönetimimize teşekkür ediyorum. Elbette sahada zorluklarla da karşılaşıyoruz. Hak mücadelesi yerine promosyon dağıtarak üye toplama peşinde olanlar var. Devletin verdiği koltuğun gücüyle üye devşirmeye çalışanların sayısı azalmış olsa da hâlâ mevcuttur. Bizim mücadelemiz bunlarla da sürecektir. Bırakın sendikacı sendikacılığını, idareci idareciliğini yapsın. Sahada ilettiğimiz sorunlara küçük dokunuşlarla çözüm üreten idarecilerimize ise teşekkür ediyoruz. İlkemiz şudur: Mutlu çalışan, görevini aksatmayan… Mutlu Kastamonu, mutlu Türkiye.
Bugün seçimlerimizi yapacağız. Yarın ise tek bir işimiz var: çalışmak. Durmadan, duraksamadan çalışacağız. “Yoruldum” kelimesini lügatimizden çıkaracağız. İnandığımız değerleri yaşatacağız, başaracağız, kazanacağız. Tasada ve kıvançta birleşmiş, mücadelede en ön safta yerini almış, “ben” demeden “biz” diyebilen bir teşkilat olarak zaferi de zirveyi de hak ediyoruz. Sarsılmaz bir birlikle el ele vererek sendikacılık tarihine adımızı kazımaya devam edeceğiz. Türk Sağlık-Sen’i ilimizde yetkili kılacağız ve genel yetkiye hep birlikte ulaşacağız. 3. Olağan Genel Kurulumuzun başta teşkilatımız olmak üzere Türkiye Kamu-Sen ve Türk Sağlık-Sen ailesine, ilimizde görev yapan tüm sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarına ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Bugün bu kutlu günümüze katıldığınız için hepinize teşekkür ediyor, sağ olun var olun diyorum. Diş Hekimleri Günü’nü kutluyorum. Bu dava İslamiyet’in özüdür. Bu dava mazlum milletlerin güneşidir. Bu dava her şeyden çetin, her şeyden kutludur. Bu yolda dert, hüzün, gurbet bizimdir. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.”
Türkiye Kamu-Sen Kastamonu İl Temsilcisi ve Türk-Eğitim Sen Kastamonu Şube Başkanı Nedim Afacan ise, “Bugün Kamu-Sen’e bağlı Şubelerimizden 5’nci sinin olağan genel kurulunu yapıyoruz. Bir dönem Türkiye Kamu-Sen yetkili sendika olarak görev aldı. Bu yetkili sendika döneminde Kamu çalışanlarına çok ciddi, çok önemli kazanımlar elde ettik. 2010 yılında da bir referandumda biliyorsunuz 4688 sayılı kanun ile toplu görüşme, toplu sözleşmeye dönüştürüldü. 2010 yılında da Türkiye Kamu-Sen olarak biz o dönemin hükümetinin çok sevdiği, çok kıymet verdiği Memur-Sen’e yetkiyi bıraktık. Memur-sen yaklaşık 15 yıldır Kamu çalışanları adına masaya oturuyor. 15 yıldır toplu sözleşme adı altında toplu tiyatro, görüşlerini takip ettik. Bu toplu tiyatroların sonunda da kazanımlar yerine alın terimin karşılanması yerine hep birlikte sıkıntıları hep birlikte beraber yaşadık. Tabii Türkiye Kamu-Sen bu süreç içerisinde yetkili olmadı ama çalışmalarıyla, duruşuyla etkili sendikacılık örneği gösterdi. İnsanların gönlündeki umut ettiği, beklentileri en çok arttırdığı sendika konumunda bir misyon üstlendi. 15 yıldır yetkili değiliz. Yetkiyi Memur-Sen yürütüyor. Ama 15 yıldır tüm toplu sözleşmelerde Türkiye Kamu-Sen niye görev almıyor, Türkiye kamu-Sen eylem yapmıyor. Türkiye Kamu-Sen niye alanlarda değil serzenişi yapılıyor. Memurun en çok hakkını gündeme getiren, adaleti savunan, riyakatı savunan biziz ve en çok serzenişte bize yapılıyor. Şimdi bizim bir görevimiz var. Bu görevimiz önce memuru masada gerçekten satmayacak. Gerçekten onun alıterini masada savunacak hem etkili, hem de yetkili sendika Türkiye Kamu-Sen’e Türk Sağlık-Sen’e ihtiyaç var. Hepinize bu, öncelikle duruşunuzdan, dik duruşunuzdan, bu süreç içerisinde eğilmeden, bükülmeden sendikamızı buraya kadar getirdiğiniz için teşekkür ediyorum ve sizlerden beklentimizi bir kere daha söylüyorum. Etkili sendikacılığın yanında, yetkili sendikacılık da yapabilmek için hepinizi alanlarda, sahada bizlere destek olmaya çağırıyorum” diye konuştu.
Önceki dönem Bakanlarımızdan Murat Başesgioğlu’da, “Tabii bizler Cenabı Allah'ın takdiri milletimizin desteğiyle siyasette uzun süre kalma şansına sahip bir kardeşinizim. Bu uzun yolculukta tabii birçok insanla yolumuz kesişti, yollarımız beraber oldu ki şu anda onları böyle teker teker görüyorum. Hani biz beraber yürüdük bu yollarda bir şarkı var ya, onun gibi beraber olduğumuz, sevindiğimiz, üzüldüğümüz çok değerli dostlarımız, arkadaşlarımız var. En azından onlarla bir helalleşmek, onlarla belki incittiğimiz, kırdığımız varsa olması gereken zamanlarda yanlarında olamadığımız kardeşlerimizle de helalleşmek adına bu toplantıya gelmek istedim. Çünkü zaman denilen nehir akıp gidiyor. Bir görüşüyorsunuz 10 sene geçiyor bir gördüğünüzde. Böyle topluca da sizin güler yüzlerinizi görmek ve bu duygularımı paylaşmak önemliydi. Hepiniz haklarınızı helal edin. Benden de tarafa bir şey varsa kat kat helal olsun. Rabbim hepinize sağlıklı uzun ömürler versin. Toplumsal görevlerimizde başarılar versin, kısmet olsun inşallah. Görevlerimiz itibariyle Türkiye'deki sendikal hareketin birçok kavşağına şahitlik ettik. Nedim Başkan'ım da söyledi. Kamu Çalışanları Sendikası görüşülürken ben mecliste Adalet Komisyonu üyesiydim. O zaman Resul Başkan vardı. Çok önemli tartışmalar oldu. Tabii o tarihlerde kamu çalışanlarının sendikal harekete geçişi çok yumuşak değildi. Yani memur sendikası mı olur anlayışı hakimdi. O günün şartları ve anlayışı içerisinde çok kısa bir imkân tanıyan, sendikal harekete imkan tanıyan bir yasa çıktı. Bir gün eğer o kanun metninin gerekçeli nüshası da elinize geçerse orada benim bir muhalefet şerhim var. Bir, toplu sözleşme olması lazım. İki, grev hakkı olması lazım ki ben o zaman Anavatan Partisi'ndeydim ve iktidar partisi mevzusuydu. Ama o günün gerçeği, işte toplu sözleşme halloldu, grev mevzu da inşallah, koşa koşa, bağıra bağıra alınması gerekir. Sendikacılığın gerçek enstrümanları bunlardır. Ama şunu açık yüreklilikle ifade edeyim ki, kamu sendikacılığı hakikaten Türkiye'de bütün kısıtlara rağmen büyük bir mesafe kastetti. Yani burada Türkiye Kamu-Sen’in ve oraya üye sendikalarımızın, diğer sendikaların çok büyük emeği var. Yani kamu çalışanının hakkını koruma noktasında hakikaten büyük bir cesaret, büyük bir fedakârlıkla uğraştılar. Türk Sendikacılığı adına bu anlamda yakınen tanıdığım Kamu-Sen’in çok değerli genel başkanlarına, şube başkanlarına, herkese çok teşekkür ediyorum. Önder başkanımızla çok iyi tanışırız. Hem sizin genel başkanınız hem Türkiye Kamu-Sen’in Genel Başkanı. Gerçekten büyük bir sorumluluk içerisinde kamu sendikacılığını daha ileri boyutlara getirmek için uğraşıyor. Tabii sendikacılık bize babadan kalma bir emanet. Benim babam Kastamonu Orman Tamirhanesinde çalışıyordu ve iş yeri temsilcisiydi. Uzun yıllar o görevi yaptı. Hatta ben ortaokuldayken Türk Metal Sendikası bir greve gitti. Bana grev iş yeri temsilcisi gömleği girdirdiler. Daha 14-15 yaşındaydım yani. İlk bakan olduk, ilk toplantımızda tabii genel başkanlar o zaman işçi sendikaları ve memur sendikaları daha etkinler. Çalışma Bakanına bBiraz mesafeli yaklaşıyorlar. Ben, benim babam sendikacı deyince o buzlar eridi. Demek ki biz seni bunun için seviyoruz diye bir şeyimiz oldu. Ama süreç içerisinde de gerçekten hepsiyle çok iyi diyaloglar içerisinde çalıştık ve çalışma hayatına çok önemli yeni kazanımlar kattık. Mesela iş kanununda şöyle bir hüküm var sosyal hayatı çalışma hayatını düzenleyen bir yasa geleceği zaman üçlü danışma kurulu dediğimiz taraflı sosyal taraflardan oluşan bir kuruldan geçmek zorunda. Bu geçmiyorsa o yasa ihlal ediyor demektir Bu şans hiçbir bakanlıkta yoktur. Yani hiçbir sektöre tanınmamıştır. Sosyal taraflarla ilgili süreç tamamlanmadan tasarının parlamentoya sevk edilmesi mümkün değildir. Bu üçlü danışma kurulu dediğimiz çok önemli meselelerin görüşüldüğü bir platformdur. Tarafların birbirini daha iyi anlamasını da sağlayacak bir husustur. Biz Sosyal Güvenlik Reformunu, Genel Sağlık Sigortasını, İş Kanununu, İş Kur Kanununu, Bağ Kur Kanununu hep bu süreçlerden geçirerek yaptık. Genel kurulunuzun hayırlı olmasını diliyorum. Önemli bir görev. İnsanın kendi dışında insanlar için hak hukuk mücadelesi yapması önemli bir fazilettir. Onun için bu yolda uğraşan kardeşlerimize üstün başarılar diliyorum. Bugüne kadar görev yapanlara da teşekkür ediyorum. Hepsinden Allah razı olsun. Tabii sağlık sektörü önemli bir sektör. Cengiz Başkan'ın söylediği. Pandemi döneminde gördük. Yani kendi hayatını bile bile tehlikeye atan hocalarımızdan çoğunu kaybettik. Yani büyük bir fedakârlık, bir adanmışlık mesleği. Hele bu hekimlere karşı olan, sağlık personeline karşı olan şiddeti asla affetmiyoruz. Son derece tedin ediyoruz, protesto ediyoruz. Hepimizin de bu duyguları taşıdığına yürekten inanıyorum. Sağlık çalışanlarımıza her yönüne sahip çıkmamız lazım. Onların yaptığı iş gerçekten özverili bir iş. Yani ülkede veyahut da toplumda hayatın çok kıymetli olduğunu bize hissettiren, anlatan insanlar. Mesela son bir hafta içerisinde böcek ilaçlamasından, bozuk gıdadan bu ülkenin tertemiz insanlarını kaybetmek zorunda kaldık. Bu kadar ucuz olmaması lazım. Eline alan ne olduğu sertifikası yok, bir şey yok. Böcek ilaçlaması yaparken Almanya'dan gelmiş çocukların ölümüne sebep olmaması lazım. O kadar da çok yaygın ki. Bu bize şu gerçeği de gösteriyor. Sağlık sisteminde koruyucu hekimlik ve hak sağlığı son derece önemli. İnsanları hasta etmeden sağlıklı tutabilmek bence sağlık politikalarının temelinin olması lazım. Tedavi aşaması çok maliyetli ve iş işten geçtikten sonra belki hastaya ulaşabildiğiniz yer. Bu önemli. Allah'a şükür Kastamonu'da fiziki imkanlar itibariyle eksiğimiz olmasına rağmen bir hastane yapılma aşamasında ifadelerini kullandı ve Başesgioğlu, olağan genel kurulun hayırlı olmasını, seçilecek olan Başkan ve yönetimine de çalışmalarında başarılar diledi.
Kongre sonunda Nedim Afacan’a, Huri Boran’a, Hüseyin Berber’e, Aykut Aydınlı’ya ve Yeliz Darende’ye katılımcı protokol tarafından plaket takdim edildi.
