Türk Büro-Sen Kastamonu Şubesi 8. Olağan Genel Kurulu Saygı Duruşu’nun yapılası ve İstiklal Marşı’nın okunması, emekli Honsalar cami İmam Hatibi Muzaffer Bal’ın Kur’an-ı Kerim Tilaveti ile başladı.
Açılış sunumunu Mehmet Çay’ın, Divan Başkanlığı’nı Nedim Afacan, Divan Başkan Yardımcılıklarını Kemal Özcan, Fazilet Aslan ve Neslihan Gürel’in yaptığı genel kurulun açılış konuşmasını Türk Büro-Sen Kastamonu Başkanı Satılmış Kahvecioğlu taptı. Olağan Genel Kurulda Türk Büro-Sen Genel Başkanı Türkeş Güney’in mesajını Kemal Özcan okudu.
687 üyesi bulunan 112 delegeli Olağan Genel Kurula, MHP Kastamonu Merkez İlçe Başkanı Enis Usturacı, Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi ve Türk-Eğitim Sen Kastamonu Şube Başkanı Nedim Afacan, Türkiye Kamu Çalışanları Vakfı Başkanı Kemal Yaylacı, Türkiye Kamu-Sen’e bağlı Kastamonu Şube başkanları, delege ve üyeler ile davetliler katıldı. Yönetim, Denetim Kurulu Raporlarını Ayhan Kan ve Mehmet Çay okudu. Gündem maddeleri görüşülerek oy birliğiyle kabul edildi.
Yıl sonunda emekli olacak Türk Büro-Sen Kastamonu Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Burhan Buyan’a vermiş oldukları hizmetlerinden dolayı MHP Kastamonu Merkez İlçe Başkanı Enis Usturacı tarafından plaket verildi.
Şerife Bacı Öğretmenevi’nde Olağan Genel Kurul ‘un yapıldığı Salonu’nda Türk Büro-Sen Kastamonu Şubesi Denetleme Kurulu Üyesi Yazar Mehmet Çay tarafından yayınladığı kitaplarla ilgili sergi açıldı. Sergide Çay’ın son yazdığı kitabı “Önce Vatan Diyenler, Halime Çavuş” da yer aldı.
Satılmış Kahvecioğlu Başkanlığı’nda Yönetim Kurulu Asil Üyeliğine Emirhan Yalçın, Hasan Sezer, (Mustafa Çifçi (Mehmetoğlu), Ahmet Emiroğlu, Mustafa Çifçi (Ahmetoğlu) ve Ayhan Kan.
Denetleme Kurulu Asil Üyeliğine, Fatih Uğur, Hüseyin Uzun, Sebahattin Tosbıyık, Mehmet Çay ve Muhammet Kutay Kayıkçı.
Disiplin Kurulu Asil Üyeliğine de, Neslihan Gürel, Nurhayat Helvacıoğlu, Fatih Cimitoğlu, Nuri Çalışkan ve İsmail Muzır. Üst Kurulu Delegeliğine de Satılmış Kahvecioğlu seçildi.

Türk Büro-Sen Kastamonu Şube Başkanı Satılmış Kahvecioğlu Olağan Genel Kurulda yaptığı açılışı konuşmasında, “Burada, Türk Büro-Sen Kastamonu Şubesi’nin Genel Kurulu vesilesiyle bir arada toplanmış bulunmaktayız. Bu toplantı, yalnızca bir seçim değil; aynı zamanda birlik, beraberlik, inanç ve mücadele azmimizin tazelenmesidir. Bizler, köklü bir geçmişin temsilcileriyiz. Türk Büro-Sen, kamu çalışanlarının hak arama mücadelesinde ilkeli, kararlı ve dik duruşun sembolü olmuştur.
Bugüne kadar hiçbir zaman günü kurtarmak için değil; doğruyu savunmak, adaleti tesis etmek ve emeğin onurunu korumak için mücadele ettik. Kastamonu teşkilatı olarak da bu inançla çalıştık. Üyelerimizin sorunlarını dinledik, çözümler için çaba gösterdik, haklı taleplerimizi her platformda dile getirdik. Kastamonu Şubesi olarak Büro satın alma talebimizin Genel Merkezimizce uygun görülmesi üzerine; Şehrimizin Gözdesi Cumhuriyet Meydanı ile Nasrullah Meydanına cephe, Tuğra İş merkezi 5. katta güzel ve nezih bir büro edinmek bizlere nasip oldu. Bu büronun Şubemize kazandırılması sonrası üyelerimizden çok olumlu mesajlar aldık. Özellikle Nüfusta çalışan üyemiz aynı zamanda bu gün Genel Kurulumuzun sunuculuğunu yapan Mehmet Çay arkadaşımızın “Ölümsüzlük iksiridir hayatta bir eser bırakmak” sözleri ile emeği geçen herkese teşekkür etmesi bizleri onurlandırdı ve gururlandırdı. Türk Büro- Sen üyeleri hizmetin en güzeline layıktır ve devamı gelecektir.
Biliyoruz ki, sendikacılık sadece sözle değil, duruşla yapılır. İlimizde görev yapan bazı kurum amirleri, belirli bir grubun gücüyle, oturdukları koltuklarda ne yazık ki kucaklayıcı görevini yerine getirmediklerinden Kurumlarda telafisi mümkün olmayan zararlar vermektedirler. Bu zararlar bizleri etkilese de asıl bu konunun muhatabı olan siyası irade çalışanlar ve halkımızca sorgulanmaktadır. Bunlardan bir Beyefendi var ki evlere şenlik, Dik duruşumuzu hazmedemiyormuş. Bende buradan kendisine İnşallah, kabız olursun diyorum.
Kamu-Sen İl Temsilcimiz Sayın Nedim Afacan Başkanım önceki genel kurullarda “ Dik Duruş, Tok Karın Ve Mutlu Yarınlar “ ilkemizi özellikle vurgulamıştır. Bizlerde her platformda bu ilkeyi gür sesimizle söylemeye devam edeceğiz. Türk Büro-Sen olarak Dik duruş ilkemizi sağladığımızı düşünüyorum. Tok karın ilkemizi gerçekleştirebilmemiz için tüm memurlara sesleniyorum. Yetki verdiğinizde Tok Karın ilkemizi de inşallah sağlayacağız. Mutlu yarınlar bizim umudumuz ve hedefimiz olmuştur ve olmaya devam edecektir. Bugün burada görev alacak yönetimimiz, bu bayrağı daha da yükseğe taşıyacak, hizmette ve temsil gücünde yeni başarılara imza atacaktır.
Bu vesileyle, bugüne kadar görev yapmış tüm yöneticilerimize ve emek vermiş dava arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Ebediyete intikal eden sendika emekçilerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Birliğimiz, inancımız ve mücadele ruhumuz sürdükçe; hiçbir güç bizi yolumuzdan çeviremeyecektir. Biz, “Emeğin alın teri, adaletin terazisi, Türk memurunun gür sesi” olmaya devam edeceğiz. Sözlerime son verirken, genel kurulumuzun teşkilatımıza, üyelerimize ve tüm kamu çalışanlarına hayırlara vesile olmasını temenni ediyor; Katılımınız ve desteğiniz için hepinize bir kez daha teşekkür ediyorum.Ne mutlu Türküm diyene!” dedi.

Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi ve Türk-Eğitim Sen Kastamonu Şube Başkanı Nedim Afacan ise, “Türk Büro-Sen Kastamonu Şubemizin 8. olağan genel kurulunu yapıyoruz. Bu olağan genel kurulunda bizim soyumuz dediğimiz, mührümüz dediğimiz, yan yana geldiğimiz, birlikte mesai teşvik ettiğimiz ve Türk Büro-Sen’imizin gelecek 4 yılında idari kadrolarını belirleyebileceğimiz bir genel kurul. Burada beraberiz. Ama Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi olarak şunu ifade etmek istiyorum. bu kongreleri biz . Kasım ayında yapıyoruz. İlk üç tanesini gerçekleştirdik. Bu dördüncü kongremiz. Kastamonu'da altı şubemiz, beş temsilciliğimiz var. Kastamonu'da Türkiye Kamu-Sen olarak 6 bin üyesi olan bir yapıdan, 6 bin çalışan memuru arkadaşımızdan bahsediyoruz.. Etkisi ve çokluğu bakımında ciddi bir sayıdır. Bunun etkisi de Türkiye Kamu-Sen memur camiasının arasında istenen sendika. Taleplere cevap vermesi beklenen sendika, toplu sözleşmede hak araması beklenen sendika, her alanda eylem yapması beklenen sendika, gönüllerdeki sendika haline gelmişiz. Yani özünde çalışanların güven duygusunu kazanan ve çalışanlar adına beklentilerini gerçek mecralarda talep etmesi gereken sendika olarak bugünlere gelmişiz.
Bir yetki süreci var, bu yetki sürecindeki amaç da toplu sözleşmelerde kadın çalışanların hakkını ayarlayabilecek en çok üyeye sahip olan sendika olmak için bir yetkili olma amacımız var. Niye bu en çok üyeye sahip olmak istiyoruz, Aslında güç olarak bu alanlarda en çok donanıma sahip sendika biziz. Ama sayısal veri siz de biliyorsunuz ki 2010 yılından bu tarafa Memur-Sen sendikasında yani aslında yani 1 milyon üyesi olan bir sendika. Türkiye genelinde de bizim daha 600 bin üyemiz var. 2010 yılından beri toplu sözleşme süreci var, bu süreci de Memur-Sen Sendikası yürüttü. Ama 2010 yılından bu tarafa yapılan sözleşmelerde tiyatro izledik. Masaya oturuldu, görüşmeler yapıldı. Ondan sonra kimisi vekillik peşinde koştu. Kimisi makam peşinde koştu ve gelinen noktada sürekli enflasyonun altında ezilen bir maaş ortamı oldu.
Sayın Cumhurbaşkanımızın bir sözü vardı. En düşük memur maaşı işçi maaşının altında kalmayacak demişti. 2026 yılı Ocak ayı itibariyle en düşük işçi maaşıyla en düşük memur maaşı arasında 12.000 lira civarında fark oluştu ve altında kaldı yani. Bu oynanan, bu tiyatroların bir sonucuydu. Ne yapmamız gerekiyor? Öncelikle yetkiyi alıp, gerçek manada sendikacılık yapıp, memur arkadaşlarımızın özlük haklarını daha yukarıya çıkartmamız gerekiyor. Ne yapmamız gerekiyor? Vergi dilimlerinin memurlar adına %15'in sabit kalmasını sağlamamız gerekiyor. Ne yapmamız gerekiyor? toplu sözleşmelerden sonra eğer enflasyonun altında kalırsak diyorsunuz ki enflasyon farkı olabiliyor yıl başlarında. Bunun artık yılbaşına kadar beklemesinin oluşturduğu kayıpları herkes biliyor. Her ay enflasyon farkının altında kaldığınız zaman bağışlara eklenmesi gerekiyor. Bu nedenle Türkiye'nin bir de refah payı uygulamasını acilen çıkması gerekiyor” dedi ve diğer yaşanan sıkıntılar ile ilgili de konuşma yaparak katılımcıları bilgilendirdi ve Afacan konuşmasını , “Uçak kazasında Türk ordumuzda görevli 20 kardeşimizi, 20 kahramanımızı şehit verdik. Bir de Helikopter kazasında bir şehidimiz var. Türkiye Kamu-Sen teşkilatı olarak şehitlerimize, kahramanlarımıza, yüce Rabbim ‘den rahmet diliyoruz. Ailelerine da başsağlığı ve sabırlar diliyorum” diyerek tamamladı.





