Ancak hikaye burada bitmiyor. Roma İmparatoru Julius Caesar, takvimde bazı değişiklikler yaparak her dört senede bir Şubat'a bir gün eklenmesini kararlaştırdı. Bu karar, takvimde bir dengesizliği gidermekle kalmadı, aynı zamanda Şubat ayına özel bir önem kazandırdı.

Julius Caesar'ın ardından tahta geçen Augustus'un takvimdeki rolü ise oldukça ilginçti. Augustus, Ağustos ayına kendi adını vererek, Şubat ile eşit gün sayısına ulaşmayı başardı. Bu hamle, imparatorun gücünü ve meşruiyetini pekiştirme amacını taşıyordu.

Roma'dan Günümüze: Şubat Ayının Gizemli Serüveni ve 29 Gün Rüyası

Romalılar kendi takvim uygulamalarına milattan 758 yıl önce 10 aydan oluşan bir takvim sistemiyle başladılar. Bu orijinal Roma takviminde aylar, Mart ayından başlamak üzere, Martius (Mart), Aprilis (Nisan), Maius (Mayıs), Junius (Haziran), Quintilis (Temmuz), Sextilis (Ağustos), September (Eylül), October (Ekim), November (Kasım) ve December (Aralık) şeklinde idi. Mart ayında gündüz ve gece eşit olduğu için ve binlerce yıldır da hayatın başlangıç zamanı olarak kabul edildiği için ilk ay seçilmişti.

Bu aylardan Quintilis'den (Temmuz), December'a (Aralık) kadar olanlar, 5, 6, 7, 8, 9 ve 10 rakamlarının Roma'lılarca telaffuz ediliş şekliydi. Yani, Mart başlangıçlı takvime göre bu aylar yılın 5'inci, 6'ncı, 7'nci, 8'inci, 9'uncu ve 10'uncu aylarıydılar. Yalnız bu 10 aylık takvim geride eksik olan bir 60 gün bırakmaktaydı.

Yedek bırakılan! bu 60 gün senenin tamamlanmasında sorun yarattığı için, Janarius (Ocak) ve Februarius (Şubat) adları ile iki ay daha eklenerek takvim 12 aylık bir takvim olarak tamamlandı. Bu yeni duruma göre yılın ilk ayı Martius (Mart), son ayı ise Februarius (Şubat) oldu.

Bu sistem asırlar boyu devam ettikten sonra, milattan 46 yıl önce Roma İmparatoru Julius Caesar (Sezar), büyük bir ihtimalle politik sebeplerden takvimde bazı değişiklikler yaptı. 11 ayı 30 ve 31 gün olarak iki şekilde düzenledi. Yılın son ayı olan Şubat'a 29 gün verdi (sona kalan dona kalır örneği gibi), ve dört senede bir Şubat'a bir gün eklenmesini kabul etti. Daha sonra sebebi her ne ise, Janairus'u (Ocak) yılın ilk ayı olarak ilan etti. Durum böyle olunca da, her 4 yılda bir eklenecek bir günün, yeni sistemde de yılın 2. ayı konumuna gelmesine rağmen Februarius'a (Şubat) eklenmesine devam edildi.

Julius Caesar'ın ani ölümünden sonra (Brütüs'ün ihanetini hatırlayalım), Romalılar çok sevdikleri imparatorlarının anısına Quintilis (Temmuz) ayının ismini July olarak değiştirdiler.

Julius Caesar'dan sonra tahta çıkanlardan, Augustus kendi şerefine, Sextilis (Ağustos) ayının ismini kendi ismi ile değiştirerek, bu aya August adını verdi (iktidar hırsı ve kıskançlık hep vardı). Ancak ortaya bir sorun çıkmıştı. Sezar'ın ayı 31 gün, Augustus'un ayı ise 30 gün çekiyordu. Tabii ki yeni imparator bunu kendine yakıştıramazdı! Sorunu yine kendisi çözdü ve zaten 29 gün olan Şubat'tan bir gün daha alarak Ağustos'a ekleyiverdi. Böylece iki ay da eşitlenmiş oldu.

İşte miladi takvimin 12 ay olma sebebi, ay isimlerinin nasıl oluştuğu ve niçin farklı sayıda günlerden meydana geldiklerinin, dört senede bir eklenecek artık günün niçin yılın sonuncu değil de, alakasız bir şekilde ikinci ayına eklendiğinin özet hikayesi.

Editör: Serkan Kebecioğlu