Elbette toplumsal yapı daim dinamiktir, Kastamonu şehrindeki değişimin altını bir kez daha çizmek geldi içimden, külliyen değişim kızağına binmiş durumda sosyolojimiz…

Kayıyor sittin senenin temeli.

Ne kiriş dayanır bu zelzeleye…

Ne de kolon. 

Yan yatıyor...

Çatı akıyor.

Kastamonu şehrinin en “köklü” mahallesi neresi?..

“Gökdere” illaki.

Yerelse yerel orası işte…

500 sene önce neyse bugün de o.

“Tevser”, “Kızılbayır”, “Kale”...

Demografik incelemeye tabii tutulsa “Kastamonulu” çıkmaya aday muhitler.

“Bayır” mahalle…

Keşke “gayrimüslimler” gitmeyeydi?

Yereldi onlar…

“Asli” idi.

Asla “mermer” değil şehrimiz…

“Mozaik” olmadığı da kesin.

Mozaikte bir uyum vardır…

“72’5 millet” gibi Kastamonu.

İlla “millet” olması gerekmiyor…

Genel hatları itibarıyla nüfus “altı kaval, üstü şişhane” mi, kesinlikle, kumar literatüründe “beş benzemez” deniyor.

“Salı Pazarı” misal…

“Laboratuvar” başlı başına.

Ne ararsan var…

Neyi bulursan şaşırma.

Yerliler ya “öbür köye göçtü” ya il dışına kaydı…

Varlıklı yerliler ile yoksul yerlilerin göç etmelerinin elbet sebepleri farklı, gittiler ama, gitmeyi daha da sürdürecekler.

Merkez ilçenin köyleri, ilin ilçeleri, komşu şehirler derken…

Kastamonu “kozmopolit” bir hal aldı.

Bu sebeple simit “kel” oldu…

O kadim simit, “kültür” olarak bir anlam ifade etmiyor yeni şehirliye, “pişmiş hamur” sadece.

O simidin geçtiği evreleri bilmiyor…

O simitle çocukluk anısı yok.

Ailesine “pastırmalı ekmek” yaptırmak için Pazar’ları fırın kuyruğuna girdiği bir çocukluğu olmamış…

Soğumasın diye üstünü sofra bezi ile sarmamış davul fırın tepsisinin.

Ne fırın onun için “kutsal” bir mekan olmuş…

Ne de fırının ürettiği geleneksel mamuller.

Ve yine o sebeple…

Tarihi Nasrullah Köprüsü’nü “kambur” diye isimlendirmekten asla gocunmaz.

Ne “engelli” bir şehirmiş bu!..

Simidi “kel”, köprüsü “kambur”.

Ne hazin ki, “GMG Kastamonuspor” da bir futbol kulübünün ötesinde ve öncesinde bir anlam taşımıyor yeni şehirliler için, alelade bir “spor figürü” sadece…

Tarihinden bihaber çünkü.

GMG Kastamonuspor’un sadece bir “spor figürü” olmadığını anlatamazsın da…

Hiç denememek ehven.

Hele bugün…

Simidi saçlarını dökmüş, köprüsünün kamburu çıkmış bir şehrin, “şeref golüdür” GMG Kastamonuspor.

Kevgire döndürüldüğümüz tüm kalelerden…

Topu geri çıkarma olasılığıdır.

“Futbol asla sadece futbol değil” sözündeki “endüstriyel” içeriğin tam tersine…

“Gelenektir” GMG Kastamonuspor.

Ananedir…

Dededir.

Yolu yok yerel değerlerimizi ayakta tutacağız…

Ne simide “kel” dedirteceğiz ne de Nasrullah Köprüsü’ne “kambur”.

GMG Kastamonuspor’un aslında bir “Kastamonu Masalı” olduğunu da hep tedavülde tutacağız…

“Siyah-Kırmızı, Gönüllerin Yıldızı”.

Binlerce yıllık “Kastamonu kültür harmanı”…

Sapla samanı birbirine karıştırtmayacağız.