Öztürk'ün konuşmasında sağlık çalışanlarının karşılaştığı zorluklara ve çözüm önerilerine vurgu yapıldı.

Öztürk'ün dile getirdiği talepler şunlardı:

Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesi ve güvenli çalışma ortamlarının sağlanması için yasal düzenlemelerin yapılması gerektiği. Sağlık çalışanlarının dinlenme koşullarının iyileştirilmesi ve nöbet sonrası izin gibi hakların standardize edilmesi gerektiği. Pandemilerde sağlık çalışanlarının hastalığa yakalanması durumunda, bu durumun meslek hastalığı olarak kabul edilmesi gerektiği. Sağlık çalışanlarına fiili hizmet süresi zammının 120 gün olarak uygulanması gerektiği.
Hekimlerin ek göstergelerinin artırılarak daha adil bir ücretlendirme sağlanması gerektiği. Sağlık çalışanlarına tek kalem maaş verilerek hak ettikleri yaşam standartlarının sağlanması gerektiği. Emekli sağlık çalışanlarının aylıkları arasındaki uçurumun giderilmesi ve emekli maaşlarının yoksulluk sınırının üzerine çıkarılması gerektiği. Vergi sisteminde adaletin sağlanması ve vergi dilimi üst sınırının %15'e düşürülmesi gerektiği. Sağlık hizmetlerinde muayene sürelerinin bilimsel ve nitelikli hizmetleri göz önünde bulunduracak şekilde düzenlenmesi gerektiği. Acil servislerde poliklinik hizmeti verilmemesi ve yeşil alan uygulamasının kaldırılması gerektiği. Sağlık alanında yapılacak düzenlemelerde Türk Tabipleri Birliği ve ilgili meslek örgütlerinin görüşlerinin dikkate alınması gerektiği.
Atamalarda liyakate dayalı bir sistem benimsenmesi gerektiği. Tıp fakültesi ve uzmanlık eğitimi kontenjanlarının, eğitimin niteliği göz önünde bulundurularak azaltılması gerektiği. Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği, bölge tabanlı ve parasız bir sağlık sisteminin inşa edilmesi gerektiği.

Öztürk ayrıca sağlık çalışanlarının vergi adaleti taleplerine de değindi. Gelirlerdeki azalmaların ve vergi artışlarının sağlık emekçilerini olumsuz etkilediğini belirtti ve Maliye ile Sağlık Bakanlıklarının adil bir yaklaşım sergilemesi gerektiğini vurguladı.

"ENFLASYON ARTIYOR, VERGİLER ARTIYOR, GELİRİMİZ DÜŞÜYOR. 

Sağlık Emekçileri 14 Mart’a gelir kaybıyla giriyor. Bugün 14 Mart TIP BAYRAMINDA Vergide Adalet istiyoruz. eylemlerimizin dördüncü haftasındayız. İki gün sonra Şubat ayı vergi kesintileri nedeniyle yüksek enflasyona rağmen ücretimizde azalmalar olmaya başlayacak.

 Aralık 2023 tarihinde gerçek olmayan TÜİK enflasyon oranlarına göre yapılan ücret artışı Şubat 2024 enflasyon rakamlarına göre yaklaşık  %12 erime gösterdi. Bunun üzerine daha şubat ayından itibaren alabileceğimiz Şubat maaşlarında yeni vergi dilimine girecek ve binlerce sağlık çalışanın maaşlarında kayıplar başlayacak. Tüm yılımız bu şekilde giderek azalan gelir ve giderek artan vergi giderek pahalılaşan hayat koşulları ile devam edecek.

MALİYE BAKANLIĞI VE SAĞLIK BAKANLIĞI KAŞIKLA VERDİĞİNİ KEPÇE İLE ALIYOR.

Bir aydır Türkiye’nin dört bir yanında yüzlerce ASM den, ‘Aile hekimliği çalışanları vergide adalet istiyor!’ sesleri yükseliyor. Ancak Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı bu sese kayıtsız kalmaya devam ediyor.

Maliye Bakanı vergiyi tabana yayacağız diye demeçler veriyor. Hükümet, büyüme rakamları ile övünürken, büyümeden kar rekorları ilan eden şirketler toplam verginin dörtte birini ödemezken, giderek yoksullaşan ücretli kesim toplanan vergilerin yaklaşık %80’ini ödemek zorunda kalıyor.
  Kar hırsları ile doğayı katleden, çalışanların güvenliğini yeterince sağlamayan, iş cinayetlerine sebep olan, soluduğumuz havayı, içtiğimiz suyu kirleten, ormanlara kepçelerle giren doğamızı tahrip edenlere vergi muafiyetleri, afları sağlanırken, Aile Sağlığı Merkezinde çalışanlar daha ikinci aydan itibaren bir üst vergi dilimine sokularak ücret kesintileri uygulanıyor.

14 MART 2022’DE SÖZ VERİLEN TEMEL MAAŞ ARTIŞI YALAN OLDU! VERGİ ARTIŞI OLDU!

İki yıl önce beyaz yürüyüşümüzün ardından beyaz reform ile vaat edilen müjdelerden biri de temel maaş artışı idi. Bu 2 yılda bırakın temel maaş artışını, aldığımız temel ücret azalırken teşvik, destek, ilave ödeme gibi şarta bağlı ek ödemeler ile bordromuz şişiriliyor. Sağlık Bakanlığının iş güvencesiz sözleşmeli çalışma rejiminde ısrar etmesi nedeniyle vergi adaletsizliğine daha erken maruz kalıyoruz. 

KAŞIKLA VERİLEN ÜCRETLER KEPÇEYLE VERGİ OLARAK ALINIYOR!

Birinci basamak sağlık hizmetlerinde koruyucu sağlık hizmetlerinden uzaklaşan, tedavi edici hekimliğe teşvik eden performans uygulamaları ile halkın kaynakları gereksiz kalemlerde harcanırken sağlık çalışanlarının hak ettiği ücretler gündeme gelince yeterli parasal kaynağımız yok deyip kamuoyu yanıltılıyor.
Daha yılın ikinci ücret ödemesinde vergi dilimi artışı ile geliri düşürülen biz sağlık çalışanları olarak, ‘Vergide Adalet İstiyoruz’ ve hakkımızı alana kadar da bu mücadeleyi süresiz sürdüreceğiz.

TTB nin 14 Mart için 14 talebinden biri olan vergi adaletinin sağlanması vergi kesintilerinin her ay sabit kalması ve en fazla %15 olması için sürdürdüğümüz mücadeleye halkımızın ve kamuoyunun desteğini bekliyoruz." (Serkan KEBECİOĞLU)

Editör: Ercan Çatal