AK Parti tarafından "tarihi bir konuşma" olarak duyurulan açıklamada, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütü PKK'nin silah bırakma töreninden bir gün sonra kamuoyuna seslenmişti. Erdoğan, konuşmasında “Terörsüz Türkiye” olarak adlandırılan yeni bir sürece dair değerlendirmelerde bulunarak, sürecin yasal çerçevesinin oluşturulacağını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TBMM'de bir komisyon kuracak, sürecin yasal ihtiyaçlarını Meclis çatısı altında konuşmaya başlayacağız. AK Parti, MHP, DEM; biz en azından üçlü olarak bu yolda beraber yürümeye karar verdik” ifadelerini kullandı.

Zafer Partisi Kastamonu İl Başkanı Özcan Büyükşen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı bu konuşma üzerine yazılı bir basın açıklaması yaparak tepki gösterdi.

Büyükşen’in açıklaması şu şekilde:

“MİLLETİN İRADESİNİ ÇİĞNEYECEK, ŞEHİTLERİMİZİN KEMİKLERİNİ
SIZLATACAK BU KOMİSYONDA YER ALMAK VATANA İHANETTİR”

“Hepinizin bildiği gibi Türkiye Cumhuriyeti, son yıllarda devletin bekası, milletin birliği ve vatanın bölünmez bütünlüğü açısından büyük tehdit oluşturan bir sürecin içine sokulmuştur. Sözde “çözüm süreci” adı altında, milletimizin aklıyla alay edercesine yürütülen İmralı müzakereleri yeniden sahneye konulmuştur. Öcalan ile İmralı Adası’nda başlayan müzakere sürecinin birinci aşaması, 30 PKK’lının “mangal partisi” havasında keleşlerini yakma tiyatrosuyla sona ermişti. Bugün ise iktidar yeni bir ikinci aşama başlatıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 12 Temmuz’da yaptığı konuşmada açıkladığı üzere, DEM (HDP)-AK Parti-MHP ittifakıyla TBMM’de bir komisyon kurulacak. Adına ister “yeni anayasa komisyonu” desinler, ister “uzlaşma komisyonu” desinler, bu kurulun asıl amacı bellidir: Bu komisyon, İmralı’da Öcalan ile çalışılmış anayasa taslaklarını TBMM’de onaylatmak için kuruluyor. Bu komisyonun amacı PKK’yı ve Öcalan’ı meşrulaştırmak, Atatürk’ün kurduğu millî üniter devleti federasyoncu, etnik temelli bir yapıya dönüştürmek, Türkiye’yi bölünmeye açık hale getirmektir.

Değerli hemşehrilerimiz, düşünün ki; size ait bir tapu var. Şimdi biri geliyor ve bu tapuya ortak olmak istiyor. Yani sizin tek mülkiyetiniz olan tapuyu hisseli hale getirmeye çalışıyor. Eğer bu isteği kabul eder ve tapuyu hisseliye çevirirseniz, emin olun ilk fırsatta gelip “Ben hissedarım, payımı istiyorum. Zaten taşınacaktım.” diyecek.

Biz Zafer Partisi olarak çok net söylüyoruz: Gerçekten muhalif, gerçekten millî hiçbir parti bu ihanete ortak olmamalıdır. Milletin iradesini çiğneyecek, şehitlerimizin kemiklerini sızlatacak bu komisyonda yer almak vatana ihanettir.

Biz Kastamonu’da, İstiklal Harbi’nin siperlerinden sesleniyoruz: Atatürk Türkiye’sini yıktırmayacağız. Zafer Partisi olarak köylerde, tarlalarda, pazarlarda, fabrikalarda, sokaklarda ve meydanlarda Atatürk’ün kurmuş olduğu Cumhuriyeti, millî birliğimizi ve üniter yapımızı savunacağız. Şehitlerimizin kanıyla kurulan bu devletin federalizme, etnik özerklik masallarına, terörist başıyla pazarlıklara kurban edilmesine asla izin vermeyeceğiz.

Bilinmesini isteriz ki: Kastamonu Zafer Partisi Teşkilatları olarak bizler, halkımızı bu tehlikeye karşı bilgilendireceğiz. Türk milletini aldatmaya çalışan bu kirli sürecin maskesini düşüreceğiz. Her ortamda ve her şartta milletimizle omuz omuza mücadele edeceğiz.

Son olarak tüm Kastamonulu hemşehrilerimize ve tüm vatandaşlarımıza çağrımızdır: Bu kritik süreçte susmak, teslim olmak, göz yummak ihanettir. Gelin, Zafer Partisi’ne destek olun. Millî direnişimize omuz verin. Çocuklarımıza, torunlarımıza bölünmez, bağımsız bir Türkiye bırakmak için birlikte mücadele edelim.”

Muhabir: Ercan Çatal