Derdiyok, HIV’in (İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü) bağışıklık sistemine zarar vererek vücudu hastalıklara açık hale getiren bir virüs olduğunu belirtti. AIDS’in (Edinilmiş Bağışıklık Yetersizliği Sendromu) ise HIV’in bağışıklık sistemini zayıflatması sonucu gelişen bir hastalık olduğunu ifade etti. “HIV pozitif olmak, kişinin vücudunda virüsün bulunduğu anlamına gelir ve bu kişiler düzenli takip ve tedavi ile uzun yıllar sağlıklı bir yaşam sürebilir” dedi.

Kastamonu'da normal doğum bilgilendirme standı açıldı Kastamonu'da normal doğum bilgilendirme standı açıldı

Bulaşma Yolları ve Korunma
HIV’in korunmasız cinsel temas, ortak enjektör kullanımı, enfekte kan ve kan ürünleri, HIV pozitif anneden bebeğe doğum sırasında ya da emzirme yoluyla bulaşabildiğini söyleyen Derdiyok, dokunma, tokalaşma, aynı havayı soluma gibi durumlarla HIV’in bulaşmadığını vurguladı.

Korunma yöntemleri arasında güvensiz cinsel temastan kaçınılması, tek eşlilik ve kondom kullanımı yer alırken, kan yoluyla bulaşı önlemek için steril enjektör ve cerrahi malzemelerin kullanılması gerektiğini ifade etti. HIV pozitif gebelerde ise uygun tedavi ile anneden bebeğe bulaşma riskinin büyük ölçüde azaltılabileceğini belirtti.

Tedavi ve Erken Tanının Önemi
HIV enfeksiyonunun kesin tedavisinin bulunmadığını ancak virüsün çoğalmasını kontrol altına alacak ilaçların mevcut olduğunu belirten Dr. Derdiyok, “Erken tanı ve düzenli tedavi ile AIDS evresine geçiş önlenebilir, yaşam süresi uzatılabilir ve yaşam kalitesi artırılabilir” dedi. Ayrıca, erken müdahale ile HIV pozitif annelerden doğan bebeklerin enfekte olmalarının önlenebildiğine dikkat çekti.

Farkındalık ve Eğitim Önemli
Dünya AIDS Günü’nün toplumda farkındalık oluşturmak için bir fırsat olduğunu ifade eden Derdiyok, HIV/AIDS’in önlenebilir bir hastalık olduğunu ve korunma önlemlerinin tedaviden daha etkili ve ekonomik olduğunu vurguladı.

Editör: Serkan Kebecioğlu