15 Temmuz 2016’da yaşanan darbe girişiminin dokuzuncu yılında düzenlenen anma programında konuşan Milli İrade Platformu Dönem Sözcüsü Turgut Arslan, milletin destansı direnişini hatırlattı. Arslan açıklamasında, "Çıplak elleriyle tanklara, uçaklara, helikopterlere direnen milletimizin tüm fertlerine selam olsun" ifadelerine yer verdi.
Arslan'ın açıklaması şöyle oldu:
Bu vesile ile, öncelikle Levlâke Sırrının Mazharına selâm olsun. Validesine ,Hatice Validemize selâm olsun. Fâtıma Validemize selâm olsun. Cehâr-ı Yâr-ı Güzin'den başlayarak yanında duranların tamamına selâm olsun.
Atam Oğuz Kağandan başlayarak Nizamı Alem davasının öncülerine selam olsun.
Büyük komutan Selçuk Bey'e, Tuğrul ve Çağrı Beylere selam olsun.
Bu toprakları İslam Yurdu yapan başta Sultan Alpaslan olmak üzere Emir Karatekin Gazilere, Melik
Gümüştekin Gazilere, Muzaffereddin Gazilere, Hüsamettin Çoban Beylere selam olsun.
İlay-ı Kelimetullah davasının yılmaz savunucuları Osman Gazi'ye, Fatih' Sultan Mehmet Han'a, Sultan
Süleyman Han'a, Koca Sultan İkinci Abdülhamid Han'a selam olsun.
Tek suçları Milletini sevmek ve Devletini yüceltmek olan Şehid-i Mazlum Adnan Menderes'e, Fatin
Rüştü Zorlu ya, Hasan Polatkan'a selam olsun
.
Savunan adam, şer cephesinin baş belası, efsane lider, en çokta ona yakışan titriyle Prof. Dr. Necmettin Erbakan'a selam olsun.
15 Temmuz ihanet kalkışmasında, emperyalizmin ve siyonizmin uşaklarına karşı; kim var diye sormadan, önüne ardına, sağına soluna bakmadan başta bu meydan olmak üzere ülkenin dört bir köşesindeki meydanlarını dolduran, işbirlikçi çetelerin ele geçirdiği tanklara, helikopterlere, uçakların mermilerine göğüslerini siper eden kahraman milletin bütün fertlerine selam olsun.
Özellikle şehadet şerbetini içen 252 şehidimize, yüzlerce gazimize selam olsun rahmetler olsun.
Zoru görünce bırakıp kaçar diye hesap ettiler. Bilemediler hangi badireleri atlata atlata, hangi zorluklar karşısında pişe pişe bu günlere geldiğini. Onun milletiyle nasıl bir inanç ve gönül bağıyla bağlı olduğunu hesap edemediler.
Dünya lideri, mazlumların lideri, milletin lideri, direnişin lideri Recep Tayyip Erdoğan'a selam olsun.
Aziz Kastamonulular!
Unvanları ne olursa olsun toplum içerisinden birileri devleti ele geçirmek için darbe teşebbüsünde bulunabilirler. Başarılı olurlarsa yönetime el koyarlar. Başaramazlarsa sonucuna katlanırlar.
Ancak, yönetimi ele geçirme sürecinde düşmandan yardım alırlarsa başarılı da olsalar sonuç hâin oldukları gerçeğini değiştirmez.
Zira istediğini almadan, şartlarını kabul ettirmeden düşmanın darbe sürecine yardım etmesi mümkün değildir.
Neticede böylelerinden büyük kurtarıcı olmaz.
Olsa olsa işbirlikçi hain olur.
Bu millet binlerce yıllık tarihinde birçok devletler kurmuş, savaşlar kazanıp savaşlar kaybetmiş, sayısız ihanetlere de uğramıştır. Ancak milletin dilini, dinini, tarihini, örfünü, adetini tahrif ve yok etme karşılığında düşmanla işbirliği yapan hainlere inat her seferinde küllerinden yeniden doğmuştur.
And olsun ki: Sultan Aziz'in katledilmesiyle başlayan son 150 yıllık darbeler dönemini 15 temmuz ihanet
kalkışmasına karşı çıplak ellerimizle verdiğimiz mücadele sonucu tarihin çöplüğüne nasıl iade etmişsek ,
Benzer ihanet kalkışmalarına teşebbüs edeceklerin alacakları karşılığı buradan birkaç kahramanımızın adını anarak hatırlatmak istiyorum:
Medine savunucusu, çöl kaplanı Fahrettin Paşanın cesaret ve azmi, İngiliz aklına uyup Anadolu'yu işgal etme hayaline kapılan Yunan palikaryasının başkomutanıyla birlikte karargahını ele geçiren Dadaylı Miralay Halit'in sadâkat ve disiplini, özellikle doğu cephelerinde ki kahramanlıklarıyla ün salmış Deli Hâlit Paşanın celalet ve öfkesiyle bizlerden öyle bir cevap alacaksınız ki ne dışarıya kaçmaya fırsatınız olacak nede girecek bir hapishane deliği bulabileceksiniz.
Son sözümüz şu olsun;
Hainlerin ve ihanetlerin her türlüsüne lanet olsun.
Unutmadık
Unutmayacağız
Unutursak kanımız kurusun."





