Kastamonu’nun sarımsağı bilime ilham oldu
Kastamonu’nun sarımsağı bilime ilham oldu
İçeriği Görüntüle

Çelebi, çocukların kişilik gelişiminin büyük ölçüde 0-6 yaş döneminde aile içinde şekillendiğini vurgulayarak bu sürecin bir bölümünün okul öncesi eğitim dönemine denk geldiğini hatırlattı. Her çocuğun mutlaka okul öncesi eğitim alması gerektiğini ifade eden Çelebi, ailelerin 2,5–3 yaşlarından itibaren çocuklarına sınır koymaya başlamasının büyük önem taşıdığını söyledi.

“SINIR KOYMA ÇOCUĞUN SOSYAL HAYATINI BELİRLER”

Sınır koymanın; çocuğa tehlikeli ve güvenli davranışları ayırt etmeyi öğreten, beklentileri ve kuralları güvenli bir çerçevede aktaran olumlu bir süreç olduğunu belirten Çelebi, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Çocuk aile içinde sonsuz sevgi gördüğü için konulan sınırlar onun için daha kalıcı olur. Çocuk, bir davranışın sonucunu bilerek hareket ettiğinde başkalarına zarar vermemeyi öğrenir. Bu süreç, sosyal becerilerinin gelişmesine de büyük katkı sağlar. Örneğin sıraya girmeyi, arkadaşının eşyalarına zarar vermemeyi ve şiddetin karşısındakini inciteceğini anlamayı sınırlarla öğrenir.”

Çelebi, ebeveynlerin koyduğu sınırların kısa, net, tutarlı ve çocuğun gelişim dönemine uygun olması gerektiğini dile getirerek, aile içindeki yetişkinlerin de bu sınırların uygulanmasında tutarlı davranması gerektiğini söyledi. Ekran süresi örneğini veren Çelebi, “Anne-baba bir saat sınır koyarken kendileri saatlerce ekran başında olursa çocuk bu kuralları ciddiye almaz” ifadelerini kullandı.

“ÇOCUKLAR, DUYDUKLARINI DEĞİL GÖRDÜKLERİNİ ÖĞRENİR”

Ebeveynlerin model olma konusundaki rolüne dikkat çeken Çelebi, çocukların davranışlarının büyük bölümünü gözlem yoluyla öğrendiğini belirtti. Aile büyüklerinin aşırı hoşgörülü veya sınırsız davranışlarının da çocuğun gelişiminde olumsuz sonuçlara yol açabileceğini söyleyerek, sınır koyma sürecine tüm aile bireylerinin dahil edilmesi gerektiğini ifade etti.

Aşırı hoşgörülü veya baskıcı tutumların çocukta olumsuz davranışlar ortaya çıkarabileceğini belirten Çelebi, dengeli sınırların ise çocuğun sorumluluk bilinci kazanmasını, okul ortamına daha kolay uyum sağlamasını ve sosyal kurallara uygun davranmasını desteklediğini söyledi.

“GELECEĞİN TOPLUMUNU YETİŞTİRİYORUZ”

Çelebi, çocuklara konulan sınır ve kuralların yalın ve anlaşılır olması gerektiğine dikkat çekerek sözlerini şu çağrıyla tamamladı:
“Yetiştirdiğimiz çocuklarla geleceğin toplumunu inşa ediyoruz. Sınırlarını bilen, saygılı, demokratik tutum sahibi, okuluna ve öğretmenine değer veren bireyler yetiştirmek hepimizin ortak hedefi olmalıdır. Bu süreçte aile–çocuk–okul iş birliği büyük önem taşımaktadır.”

Muhabir: Ercan Çatal