Bilgiye adanmış bir ömrün ardından geride onlarca eser ve binlerce öğrenci bırakan Küçük, Türkiye’de din felsefesi, tasavvuf ve halk eğitimi alanlarında derin izler bıraktı.
HASIRLI’DAN İSTANBUL’A UZANAN BİR İLİM YOLCULUĞU
1932 yılında Kastamonu’nun Devrekani ilçesine bağlı Hasırlı köyünde doğan Hasan Küçük, ilim yolculuğuna doğup büyüdüğü topraklarda başladı. Ortaokul ve lise öğrenimini dışarıdan sınavlara girerek tamamladı. İstanbul ve Kastamonu’daki önde gelen hocalardan aldığı özel derslerle Arapça ve İslami ilimlerde klasik eğitimi derinleştirdi.
Eğitimine İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde devam eden Küçük, burada Şarkiyat ve Felsefe eğitimi aldı. Akademik yolculuğunun ilk önemli adımı ise, “Tarikatların Türk Toplumundaki Sosyal Fonksiyonları” başlıklı teziyle sosyoloji doktoru unvanını kazanması oldu.
AKADEMİ VE EĞİTİM DÜNYASINA DERİN KATKILAR
Din felsefesi ve mantık alanında uzmanlaşan Prof. Dr. Küçük, İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü’nde öğretim üyeliğine atandı. Enstitünün fakülteye dönüşmesiyle birlikte yardımcı doçent unvanını aldı ve aynı zamanda Din Felsefesi ve Mantık Anabilim Dalı Başkanlığı görevini yürüttü.
Akademik çalışmalarının yanı sıra İstanbul Vefa Lisesi ve İstanbul İmam Hatip Lisesi gibi önemli eğitim kurumlarında öğretmen olarak görev yaptı. Hem yükseköğretimde hem de ortaöğretimde sayısız öğrenciye rehberlik etti.
ESERLERİYLE FİKİR DÜNYASINA MİRAS BIRAKTI
Prof. Dr. Hasan Küçük’ün kaleme aldığı eserler, din eğitimi, felsefe, tasavvuf ve halk eğitimi alanlarında öncü nitelik taşıyor. “Medeniyetin Gerçek Manası ve İslâmiyet”, “İslâm’da ve Batı’da Mantık”, “Modern Psikoloji ve Pedagoji Açısından İslâm’da Kitle Eğitimi” ve “Tarikatlar, Tasavvuf ve Felsefe Münasebetleri” gibi önemli eserleriyle ilim dünyasına katkı sundu. Ayrıca çocuk ve gençlik dergilerinde yayımlanan hikâyeleriyle de kaleminin farklı yönlerini ortaya koydu.
HAFIZALARDA İZ, KİTAPLARDA MİRAS
93 yıllık ömründe hem akademik dünyada hem de halk arasında saygıyla anılan bir isim olan Prof. Dr. Hasan Küçük’ün vefatı, başta memleketi Kastamonu olmak üzere ilim camiasında büyük üzüntüyle karşılandı. Geride bıraktığı eserler ve yetiştirdiği öğrencilerle ilim yolculuğu nesiller boyu yaşamaya devam edecek.





