Hüseyin Mahmutoğlu yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;

“Yüce Türk Milleti’nin bağrından çıkan bizler; bundan 51 yıl önce yavru vatandaki soydaşlarımıza, Akdeniz’in hatıralarını, Karadeniz’in çırpınışını, Ege’nin meydan okuyuşunu, Kızılırmak’ın efsanesini, Yeşilırmak’ın neşesini, Fırat'ın coşkusunu, Aras'ın bereketini, Sakarya'nın türküsünü götürdük.

Çanakkale’de 257 okkalık mermiyi sırtlayan Seyit Onbaşı'nın, İzmir'de bağımsızlık için ilk kurşunu sıkan Hasan Tahsin’in, Gaziantep’de esarete teslim olmayan Şahin Bey'in, Erzurum’da Rus ve Ermeni zulmüne karşı anıtlaşan Nene Hatun’un, Kahramanmaraş’ta Fransız mezalimine karşı destanlaşan Sütçü İmam'ın, Kastamonulu Şerife Bacı'nın, Gördesli Makbule’nin, daha nice ismini sayamadığımız kahramanların torunları olan bizler Kore’de, Kıbrıs’ta, Anavatanda Yurt savunmasında Türk’ün kahramanlığını destanlaştıran, varlığı dosta güven düşmana korku veren Kahraman Mehmetler ve Leventler olarak anavatandan sizlere selam ve sevgi getirdik diyerek soydaşlarımızın bağımsızlık mücadelesinde yanlarında olduk.

1571 yılından bu tarafa Türk Yurdu olan ve ebediyen Türk Yurdu olarak kalacak Kıbrıs'ta, Türk Varlığını yok sayanlara karşı kahramanca verilen mücadelenin 51'nci yılında sizlerle bir arada olmaktan mutluyuz, gururluyuz.

51 yıl önce Kıbrıs Türkü'nü yok etmek için türlü entrikalar çevirenlere, Eokacılara ihtilal yaptırıp Kıbrıs Cumhuriyetini yıkanlara, Megali ideayı gerçekleştirmek üzere hareket edenlere, "Bekledim De Gelmedin" şarkısını devamlı çaldıran palikaryalara karşı kahraman Mehmetçiğin bir sabah ansızın adaya denizden ve havadan gelerek mücahit ve mücahidelerle birlikte balyoz gibi inen yumrukları ile Yunan Rum ikilisine gereken cevap verilmiştir.

Tüm imkânsızlıklara rağmen, Ada’daki kan ve gözyaşını durdurmak için birinci Barış Harekatı ile başlayıp merhum Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Turan Güneşin Cenevre’den Ayşe tatile çıksın parolasıyla ikinci Kıbrıs barış harekatı ile sonuçlanan, kahramanlarımızın üstün cesaret ve fedakarlığıyla ada’ya huzur, güven ve istikrar getiren bu eşsiz mücadele, tarihimize altın harflerle yazılmıştır.

Türk Ordusu, 20 Temmuz 1974 sabahı denizden çıkarma, havadan indirme harekâtıyla Kıbrıs’a başarılı bir Barış Harekâtı icra ederek, Kıbrıs Türkü’nün yok olmasını bertaraf etmiş, soydaşlarımızın hasret duyduğu özgürlüğüne kavuşmasını sağlamış, böylece Yunanistan’ın enosis hayalleri de bir kez daha tarihe gömülmüştür.

Yıllardır Kıbrıs’ta her türlü şiddet ve zulme uğrayan Kıbrıs Türkü, hiçbir zaman pes etmemiş; 20 Temmuz’da, Mehmetçik’le kucaklaşana kadar, kimliğini ve varlığını, gerektiğinde canını ortaya koyarak topraklarını korumasını bilmiştir.

Kıbrıslı kahraman soydaşlarımız, vatan topraklar için 51 sene önce cesaretle savaştı. Bu uğurda verdiği emsalsiz mücadele ile Kıbrıs Türkü’nün bağımsız yaşama iradesini, kararlılığını ve haklılığını düşmana kabul ettirdi. Hepimiz biliyoruz ki; Dr. Fazıl Küçük'ün, Rauf Denktaş’ın liderliğinde büyük bir mücadele veren bu Kıbrıslı kardeşlerimiz, KKTC’nin kuruluşunda adeta kale taşları olmuştur. Hepsini şükranla, minnetle yad ediyorum” dedi.

Türkiye Muharip Gaziler Derneği Kastamonu Şube Başkanı Hüseyin Mahmutoğlu açıklamasının sonunda da, “20 Temmuz Kıbrıs Türkü’nün esaretten kurtulduğu gündür. Kıbrıs adası 51 yıldır barış ve huzur içindedir. Kıbrıs Türk’ünün can ve mal güvenliği sağlanmıştır.

Kıbrıslı Türkler kendi öz vatanlarında hür ve bağımsız yaşamaktalar, ne mutlu onlara bağısız bir KKTC var. Kimsenin şüphesi olmasın ki, Türkiye Cumhuriyeti gibi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de, sonsuza dek hür ve bağımsız kalacaktır. Kıbrıs’ta kazanımlarımızdan geri dönüş asla düşünülmemelidir. Kanla alınan toprak artık vatan toprağıdır, düşmana terk edilemez. Kıbrıs’ta Türk varlığını yaşatmak; bu topraklar uğruna şehit düşenlere ve gelecek nesillere karşı namus borcumuzdur. Kıbrıs barış harekâtında; yüzlerce Türk evladı şehit oldu. Barış harekâtından önce de katliamlarda şehit edilen kardeşlerimizin sayıları oldukça fazladır. Barış görüşmeleri esnasında atlılar, muratağa ve sandallar'daki katliamı ve mezalimi unutmadık. Bu vesileyle Gazi olmanın haklı gururuyla tüm gazilerimizin gösterdikleri kahramanlık ve cesaretinden dolayı gazilerimizi kutluyorum.

Kıbrıs barış Harekâtının gerçekleşmesi için iradelerini ortaya koyan ve ebediyete irtihal eden Devlet Büyüklerimizi, Gazi Meclisimizin Üyelerini, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin Kıbrıs Barış Harekâtındaki komuta kademesini, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Dr. Fazıl Küçük ile bağımsızlık mücadelesinde Şehit olan Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) mensuplarını, tüm Şehitlerimizi ve aramızdan ayrılan Gazilerimizi Türkiye Muharip Gaziler Derneği adına rahmet ve saygıyla anıyorum. Hayatta olan Gazilerimiz ile Mücahit ve Mücahidelerimize, sağlık ve mutluluklar diliyorum.

Sonuç olarak şunu ifade etmek isterim ki, bugün burada bu gururlu konuşmayı yapabiliyorsam dökülen kan ve ter ile verilen canların bedelidir. Dünya üzerindeki 7'nci Türk Cumhuriyetinin özgürlüğü için ödenen bedel asla unutulmamalıdır. Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti. Yaşasın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Ne Mutlu Türküm Diyene” ifadelerini kullandı.

Gazi (2)-1

Muhabir: Banu Kebecioğlu