Komisyon tarafından hazırlanan raporda, Ekim ve Kasım aylarında yapılan değerlendirmelerde “aşı reddi” ibaresinin neredeyse her satırda tekrar ettiği görüldü. Vatandaşların itiraz gerekçelerinin tek tek incelendiği çalışmada, bazı dönemlerde aşı reddi oranının yüzde 90’a kadar çıktığı tespit edildi.
İlçelerin tamamına yakınında kayda geçen aşı reddi vakalarının, birinci basamak sağlık hizmetleri açısından ciddi bir risk oluşturduğu vurgulandı. Rapordaki yoğunluk, aile hekimlerinin sahada karşılaştığı en temel sorunun aşı reddi olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Aşı reddinin yanı sıra sınırlı sayıda “izlem reddi”, “ulaşılamama” ve “form eksikliği” gibi nedenlerin de kayıtlara geçtiği belirtildi. Ayrıca farklı nedenlerle yaşanan göç hareketlerinin, aşı takibinde ve sürekliliğinde aksamalara yol açtığı ifade edildi.
Özellikle çocukluk dönemi aşılarındaki reddin boyutu ise endişe verici olarak değerlendirildi. Raporda, kızamık, kabakulak ve kızamıkçık hastalıklarına karşı koruma sağlayan KKK aşısının hem bebeklik dönemindeki ilk dozu hem de ilkokul çağında uygulanması gereken ikinci dozu için aileler tarafından ret kararı alındığına dikkat çekildi. Ekim ve Kasım aylarına ait çizelgelerde, diğer rutin çocukluk aşılarına yönelik ret vakalarının da tek tek yer aldığı görüldü.





