Türkiye’nin dört bir yanını gezen ünlü sunucu Alp Kırşan, “Alp Yollarda” programı için Kastamonudaydı. Tarihi mekânlardan doğal güzelliklere, yöresel lezzetlerden milli mücadele hatıralarına kadar birçok noktayı ziyaret eden Kırşan, televizyon ekranlarına da gelen programın çekimleri sırasında kentin geçmişine, doğasına ve insanına dair gözlemlerini paylaşmıştı. Kırşan, hayranlığını bir kez daha dile getirerek yeni programı Alp Yollarda'nın sosyal medya hesabından televizyon için çektiği Kastamonu bölümünü tekrar yayınladı.

Kurtuluş Savaşı’nın simge kahramanlarından Şerife Bacı’ya, UNESCO mirası Mahmutbey Camii’ne, Valla Kanyonu’ndan Kastamonu mutfağına kadar pek çok durağa konuk olan Kırşan, “Kastamonu’yu anlatmak kolay değil, yaşamak gerekiyor” dedi.
Alp Kırsan Kastamonu 2

Program kapsamında Kastamonu’nun simge noktalarını gezen Kırşan, ilk durağında Cumhuriyet Meydanı’na gitti. Burada yer alan Şehit Şerife Bacı Anıtı önünde yaptığı konuşmada, Kurtuluş Savaşı yıllarında Kastamonu kadınlarının gösterdiği cesareti anlattı.

Kastamonu'da 72 işletme denetlendi, 1 ihlal bulundu!
Kastamonu'da 72 işletme denetlendi, 1 ihlal bulundu!
İçeriği Görüntüle

“Şehit Şerife Bacı zafere giden bu yoldaki kadın kahramanlarımızdan biri,” dedi Kırşan. “Kucağında bebeğiyle cephane taşıyor, soğuktan donarak şehit oluyor ama mühimmatı koruyor. Bu anıt sadece Kastamonu’nun değil, Türk kadınının simgesi. Kurtuluş Savaşı cephede olduğu kadar burada, bu topraklarda da verilmiş.”

Kırşan daha sonra Abdurrahmanpaşa Lisesi’ni ziyaret etti. Lisenin duvarlarında yazılı o meşhur sözleri anlattı:

“Bu okulun öğrencileri Çanakkale Savaşı’na gitmiş ve dört yıl boyunca mezun verememiş. Gitmeden önce tahtaya şu cümleyi yazmışlar: ‘Hocam bizi yok yazmayın, biz savaşa gidiyoruz.’ Düşünsenize, genç yaşta ölümün üzerine yürüyen bir nesil. Bu şehir, vatan sevgisinin ne anlama geldiğini bize hatırlatıyor.”

Nasrullah Camii’ni de ziyaret eden Kırşan, caminin İstiklal Marşı tarihi açısından önemine dikkat çekti:

“Mehmet Akif Ersoy, 1919’da tam 47 gün Kastamonu’da kalıyor. İstiklal Marşı ilk kez bu camide okunuyor. Yani bu şehir, milli mücadelenin ruhunu taşıyor. Burada adım attığınız her sokak tarihin izlerini fısıldıyor.”

Kastamonu turu sırasında Kırşan, Kastamonu Kalesi’ne çıkarak şehrin panoramik manzarasını izledi. Burada kamera karşısında, “Bu kalenin hikayesi çok ilginç” diyerek şu bilgileri paylaştı:

“Bizanslı Kommenos tarafından yaptırılmış. O dönemde ismi Castra Kommenos’muş. Zamanla Kastamonu’ya dönüşmüş. Yani şehre adını veren kale burası! Bayraklı Sultan’ın burada Türk bayrağını ilk diken kişi olduğuna inanılıyor. Bu kale hem adın hem tarihin kaynağı.”

Kırşan, ardından Sarayüstü’ndeki Saat Kulesi’ne çıktı. Buradaki çekimde gülümseyerek şöyle dedi:

“Bu saat kulesinin hikayesi bambaşka. Aslında bu mekanizma bir zamanlar İstanbul’daymış ama çanı zamansız çaldığı için bir padişah eşinin çocuğunu düşürmesine neden olmuş. Bu yüzden Kastamonu’ya ‘sürgün’ edilmiş. Şimdi burada zamanı doğru gösteriyor, cezalı ama çalışkan bir saat!”

Programın doğal güzellikler bölümünde Kırşan, Valla Kanyonu’nda 520 metre yükseklikteki Burgu Seyir Terasından seslendi:

“Burası dünyanın en zorlu ikinci kanyonu olarak geçiyor. 1200 metreye kadar yükseklik var. Aşağı baktığınızda nefesiniz kesiliyor. Doğa burada insana haddini hatırlatıyor.”

Daha sonra Horma Kanyonu’nda yürüyüş yapan Kırşan, UNESCO’nun “ölmeden önce görülmesi gereken yerler” listesine dikkat çekerek,

“3 kilometrelik bir yürüyüş parkuru var, ahşap yollardan geçiyorsunuz. Her adımda doğa başka bir tablo çiziyor. Ailenizle bile gezebileceğiniz bir cennet. Benim için Türkiye sınırları içindeki en etkileyici kanyonlardan biri.”
dedi.

Kırşan’ın kültürel duraklarından biri de UNESCO Dünya Mirası listesine alınan Kasaba Köyü Mahmutbey Camii oldu. Cami içindeki detayları anlatırken,

“Bugüne kadar gezdiğim camiler arasında tavan yapısı ve işçiliği bu kadar güzel olanını görmedim,”
ifadelerini kullandı.
“Buradaki desenler kök boyasıyla yapılmış, tek bir çivi bile kullanılmamış. Bu işçiliğe saygıdan dolayı camiye elektrik tesisatı bile çekmemişler. 14. yüzyıldan bugüne bozulmadan kalmış. Gerçek bir sanat eseri.”

Kırşan ayrıca Yakup Ağa Külliyesi, Halimi Çelebi Camii, Münire Medresesi El Sanatları Çarşısı, Çatak Kanyonu Seyir Terası gibi noktaları da ziyaret etti.

Kastamonu mutfağına da özel bir bölüm ayıran ünlü sunucu, Ecevit Çorbası, Banduma, Kastamonu Tiridi, Etli Ekmek, Ekşili Pilav, Kastamonu Pastırması ve Çekme Helva gibi lezzetleri tattıktan sonra,

“Kastamonu’nun yemekleri sadece lezzetli değil, geçmişle bağ kurmanızı sağlıyor. Her tarifin bir hikayesi, bir emeği var,”
dedi.

Alp Kırsan Taskopru

Son olarak Taşköprü’de yapılan çekimlerde ünlü sunucu, hem ilçeye adını veren tarihi köprüyü hem de meşhur sarımsağı tanıttı.

“Burası sarımsağın başkenti. Ama adını veren köprü de başlı başına bir tarih. Candaroğulları döneminden kaldığı düşünülüyor, ama kilit taşındaki haç işareti onun Bizans dönemine uzandığını gösteriyor. Bu topraklarda her taşın altında bir hikaye var. Bu köprü Selçuklu döneminden kalma. 68 metre uzunluğunda, yedi kemerli bir yapı. Bugüne kadar ayakta kalması bile başlı başına bir mühendislik başarısı. Kastamonu’nun her köşesi tarihle dolu.”

Gezisini “Kastamonu, Anadolu’nun kalbinde bir tarih müzesi gibi” sözleriyle tamamlayan Kırşan,

“Böylesine tarihi, doğal ve kültürel zenginliği bir arada bulmak zor. Kastamonu’nun her köşesinde ayrı bir güzellik var. İnsan burada sadece gezi yapmıyor, geçmişe dokunuyor. Burası sadece gezilecek değil, hissedilecek bir şehir. İnsanların samimiyeti, doğanın güzelliği, tarihin derinliği… Hepsi bir arada. Kastamonu’yu anlatmak kolay değil, yaşamak gerekiyor.”
dedi.”

View this post on Instagram

A post shared by TV 366 (@366.tv)

Muhabir: Banu Kebecioğlu