Kastamonu Belediye Başkanı Hasan Baltacı, mayıs ayı toplantısında 2017 yılında TÜGVA’ya yapılan tahsisleri kaldırması ve belediyenin borçlarını açıklamıştı.

Cumhuriyet Halk Partisi Kastamonu İl Başkanı Dilek İlke Karabacak ise konuya dair açıklamalarda bulunarak kamuoyuyla paylaştı.

Karabacak’ın konuya dair yaptığı açıklama şöyle oldu;

"ÖZELLİKLE İKİ PARTİNİN YÖNETİCİLERİ DE ETEKLERİNDEKİ TAŞLARI DÖKSÜN DİYE BEKLEDİM"

“Belediye Başkanımız Hasan Baltacı, belediye meclisinin mayıs ayı toplantısında TÜGVA’ya 2017 yılında yapılan ve mevzuata aykırı olan tahsisleri kaldırdı.  Ülkü Ocakları’nın kaçak elektrik kullanmasının ve buna göz yumulmasının kabul edilemez olduğunu ifade etti. Kastamonu’ya daha iyi hizmet için bazı görevlendirmeler gerçekleştirdi. Kastamonu’nun hakkını, hukukunu gözeterek alınan bu kararların ardından AKP ve MHP’den ardı ardına açıklamalar geldi. Özellikle iki partinin yöneticileri de eteklerindeki taşları döksün diye bekledim. Onlar da söyleyeceklerini söyledi."

Kastamonu'nun talepleri İçişleri Bakanı Yerlikaya'ya sunuldu Kastamonu'nun talepleri İçişleri Bakanı Yerlikaya'ya sunuldu

"BİZİM KAVGAMIZ, 652 BİN LİRALIK DOĞAL GAZ VE 197 BİN LİRALIK ELEKTRİK FATURASINI KASTAMONU BELEDİYESİ'NE ÖDETENLERLEDİR"

“AKP İl Başkanı Sayın Hasan Yağcıoğlu çıktı; ‘Benim TÜGVA’ma dokunma’ dedi. ‘CHP milli ve manevi değerlerle kavgalı’ dedi. Peki, başka ne dedi? ‘Bazı belediye çalışanlarının uygun olmayan pozisyonlara verilmesi kabul edilemez’ dedi. Sayın Hasan Yağcıoğlu, lütfen beni iyi dinle. Bizim kavgamız bu şehrin emekleri tek petek yakıp, kışı battaniye altında geçirirken 652 bin liralık doğal gaz faturasını Kastamonu Belediyesi’ne ödetenlerledir. Bizim kavgamız kaçak elektrik çekip, 197 bin liralık faturayı Kastamonu Belediyesi’nin sırtına saranlarladır. Biz bu kavgayı vermeye devam edeceğiz. Ayrıca aynı statüdeki iki işçiden birine uygun, diğerine uygun olmayan görevden kastınız nedir? AKP İl Başkanı olarak bunu kamuoyuna açıklayın. Siyasetten uzak, alın teriyle çalışıp, ekmeğini kazanma derdinde olan bir işçinin yeri, temizlik işleri müdürlüğü. Ama AKP’de ve MHP’de yahut CHP’de siyaset yapmış biri, temizlik işleri müdürlüğünde çalıştırılamaz, uygun değil diyorsanız bu anlayış sizin temsil ettiğiniz siyasi anlayışa aittir ve bu zehirlidir. Asıl uygun olan bu şehri temiz tutmak için gece gündüz çalışan belediye emekçilerinden özür dilemenizdir."

"EMRE ŞAHİN, AYIBINI ÖRTMEYE KALKMAMALI, DAHA DA KÜÇÜLMEMELİDİR"

Karabacak konuşmasının devamında, “Gelelim benim ocağım, benim kardeşlerim diyen MHP İl Başkanı Sayın Emre Şahin’e. Sayın Şahin, bu şehrin gençlerini, ülkü ocaklarına üyeyse kardeşi, değilse kardeşi görmeyendir. Ama bizim için bu şehrin bütün gençleri kardeşlerimizdir. Sayın Şahin, lafı eğip bükmeden, ülkü ocaklarına tahsiste bir belediye taşınmazına neden kaçak elektrik çektirmiş? Ona cevap vermelidir. Kameralara karşı sallamış olduğu kağıt parçaları arasında elektrik giderlerine ait bir dekont var mı? İyi bakmalı. Sonra konuşmalıdır. Mensubu olduğu siyasi hareketin rencide edildiğinden yakınan Sayın Şahin bilmelidir ki bunun tek sorumlusu il başkanı olarak kendisidir. Seçmeni utandıran Emre Şahin, ‘kardeşlerimden hain, hırsız çıkmaz’ diyerek sorumluluğunu gençler üzerinden görünmez kılmaya çalışmamalı ve bu ayıbını örtmeye kalkmamalı, daha da küçülmemelidir.

Hem Yağcıoğlu, hem Şahin, eğer sorumlu siyasetçiler ise çıkıp, ‘bizim belediye başkanlarımız, bizim belediye meclis üyelerimiz böyle işlere kalkışarak hata etmiş, bizim başımızı öne eğecek işler yapmış, özür dileriz’ demelidir" ifadelerini kullandı.

"KUSUR ARIYORLARSA TÜM AYNALAR ONLARINDIR"

Son olarak Karabacak; “Bir konu daha var ki, o da belediyede partilere ayrılan, partimize de ayrılmış olan salonda yaptığımız belediye meclisi kapalı grup toplantılarımızdır. AKP ve MHP’deki gibi tüzüğümüz gereği belediye meclisi kapalı grup toplantısına başkanlık etmemi,  parti meclisi üyemizin bu toplantıya katılmasını, bu toplantıyı belediyede partimize ayrılan salında yapmamızı dert eden, paylaştığımız fotoğraflarla yatıp, kalkanlar, eşyanın tabiatına aykırı diyerek kendi partisinin üst kurulu delegesine pazarlık usulüyle ihale verdiğini itiraf edenlere ne yazık ki tek bir söz bile söyleyemediler. Bırakın söz söylemeyi, bu sakat anlayışa yerel yönetim geleneği adı verecek kadar gözlerini kararttıklarını Kastamonu’ya gösterdiler. Ama şunu iyi bilsinler ki Cumhuriyet Halk Partililerin çiğ yiyip karnı ağrıyanlardan, iş takipçiliği yapan devşirme siyasetçilerden ve onlara alt çeri olanlardan alacağı tek bir nasihat yoktur. Kusur arıyorlarsa tüm aynalar onlarındır” diye konuştu. (ERCAN ÇATAL)

Muhabir: Ercan ÇATAL