Karabacak açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Değerli Kastamonulular, kıymetli hemşehrilerim... İki gündür AKP İl Başkanı Ahmet Sevgilioğlu’nun 2014-2019 yılları arasında Belediye Başkan Yardımcılığı yaptığı dönemde, konaklar üzerinden kurmuş olduğu düzeni anlatıyorum. Bugün sizlere Çatlakoğlu Konağı’ndan bahsedeceğim.

Başkan Karabacak'ın 'Sevgilioğlu iddiaları' dosyası sürüyor Başkan Karabacak'ın 'Sevgilioğlu iddiaları' dosyası sürüyor

Kastamonu Belediyesi, bu konağı 2 Ocak 2016 tarihinde sahiplerinden, restorasyonunu belediye yapmak koşuluyla 10 yıllığına kiralamış. 22 Nisan 2016’da ise restorasyon için, dikkat edin, pazarlık usulüyle ihale gerçekleştirilmiş. İhale, iyi bir ‘pazarlık’ sonucunda, Ahmet Sevgilioğlu’nun Yıldız Teknik Üniversitesi’nden, Karabük’ten ve MÜSİAD’dan arkadaşı olan Mehmet Oğuz Baykan’ın sahibi olduğu Çınar İşaret Restorasyon şirketine verilmiş.

İşe bakın ki, ihaleden sadece 97 gün sonra, ‘İhaleyi düşük fiyattan verdik, gel seninle ek sözleşme yapalım’ denilerek bir ilave sözleşme imzalanmış. Bugünün altın kuru üzerinden hesapladığımızda, toplamda yaklaşık 9 milyon liralık bir bedelden söz ediyoruz. Pazarlıklar yapılmış, ek sözleşmeler imzalanmış ama Çatlakoğlu Konağı’nın restorasyon işini Çınar İnşaat yapmamış.

‘Tesadüf’ bu ya, işi alt taşeron sözleşmesiyle, o dönemde ABİTAŞ’ın müdürü olan Turgut Erdoğan’ın sahibi olduğu Turkas İnşaat Restorasyon’a vermişler. Üstelik, ek sözleşmedeki tutara bile gerek duymadan, ilk ihale ücretine yani bugünün kuruyla 6 milyon 175 bin liraya.

Yani üniversite arkadaşının firmasını paravan olarak kullanmış; hem suya sabuna dokunmadan, üniversite arkadaşına bugünün kuruyla 3 milyon liranın üzerinde kazandırmış, hem de çalışanlar üzerinden kendisi kazanmış.

Kıymetli hemşehrilerim, değerli Kastamonulular! Seçim döneminde sokak sokak dolaşıp ‘Belediyecilik bizim işimiz, proje üretmek bizim işimiz’ diyenlerin nasıl belediyecilik yaptığını, nasıl projeler gerçekleştirdiğini gördünüz, duydunuz, öğrendiniz. Onlar bugüne kadar bir kez bile dönüp Kastamonu’ya bakmadılar. Bu şehrin çocuklarını, gençlerini, kadınlarını, bütçesini değil; yalnızca kendilerini düşündüler. ‘Ye kürküm ye’ misali hep kendilerine çalıştılar, heybelerini doldurdular.

Ama artık onların dönemi bitti. Bu şehrin malına, mülküne, arsasına, konağına, bütçesine dadanan kim varsa, burnundan fitil fitil getireceğiz.”

Editör: Serkan Kebecioğlu