Program dizisinin dördüncü konferansı, 27 Kasım 2025’te Merkez Kütüphane Cemil Meriç Salonunda gerçekleştirildi.
Konferansa; Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Küçük, Necmettin Erbakan Üniversitesi öğretim üyesi, TÜBA Asli Üyesi ve TÜBA Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Yürütücüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Aydın, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı. Program, TÜBA tanıtım filminin gösterimiyle başladı.
“SU, YAŞAMIN TEMELİDİR”
Ardından kürsüye gelen Prof. Dr. Mehmet Emin Aydın’ın akademik çalışmaları ve çevresel sürdürülebilirlik alanındaki katkıları tanıtıldı. Prof. Dr. Aydın, “Su Kaynaklarının Sürdürülebilir Yönetimi” başlıklı sunumunda suyun insan yaşamı için hayati öneme sahip olduğunu vurguladı.
Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri kapsamında Birleşmiş Milletler’in “Herkes İçin Temiz Su ve Sanitasyon” ilkesini benimsediğini hatırlatan Aydın, tüm ülkelerin su tasarrufu, sınır aşan havzalarda su yönetimi, suya bağlı ekosistemlerin korunması ve su kullanım verimliliğinin artırılması gibi konulara öncelik vermesi gerektiğini belirtti.
Dünya genelinde içilebilir su kaynaklarının hızla azaldığını, suyun kıtalar arasında dengesiz dağıldığını söyleyen Aydın, bunun Türkiye için de geçerli olduğunu ifade etti. Su kaynaklarının evsel, endüstriyel ve özellikle tarımsal kullanımda yoğun şekilde tüketildiğini belirten Aydın, tarımsal sulamadaki kayıplara dikkat çekerek:
“Damlama sulamada bile %5 civarında kayıp var. Diğer sulama yöntemlerinde bu oran %17 ile %40 arasında değişiyor.” dedi.

TÜRKİYE’NİN SU STRESİNE KARŞI UYARI
Türkiye’de bazı bölgelerin su stresi altında olduğunu belirten Aydın, yeraltı sularının aşırı kullanımının ciddi bir risk oluşturduğunu söyledi. KOP Projesi kapsamında Beyşehir Gölü’nden Konya’ya su taşınmasının hedeflendiğini ancak 2025 kuraklığının beklenen ilerlemeyi geciktirdiğini ifade etti.
2030 yılına kadar su kaynaklarında %10 azalma beklendiğini aktaran Aydın, 2050 yılında 1 kilogram buğday üretimi için yaklaşık 1500 litre su gerekeceğinin öngörüldüğünü vurguladı.
Prof. Dr. Aydın, “su ayak izi” kavramının giderek önem kazandığını söyleyerek, tarımda bölgenin su kapasitesine uygun ürünlerin yetiştirilmesinin zorunlu hale geldiğini belirtti. Dünyada atık suların geri kazanımıyla ilgili örnek uygulamaların bulunduğunu ifade eden Aydın, Almanya’nın bu konuda başarılı çalışmalar yürüttüğünü söyledi.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE SU GÜVENLİĞİ MASAYA YATIRILDI
Sunum boyunca iklim değişikliğinin, sanayileşmenin ve nüfus artışının su kaynakları üzerindeki baskıları bilimsel verilerle değerlendiren Aydın; yenilikçi su yönetimi modelleri, havza planlaması, ekosistem temelli yaklaşımlar ve uluslararası iş birliği gereklilikleri üzerine önemli açıklamalarda bulundu.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yürüttüğü su verimliliği seferberliği ile mevcut kaynakların daha etkin kullanılmasının hedeflendiğini ifade etti. Ayrıca 23 ülke ve 45 üniversitenin katıldığı Exceed-Swindon Projesi kapsamında sürdürülebilir su yönetimi üzerine çalışmalar yapıldığını belirtti.





