Asıl mesleği moda tasarımcılığı olan Ebru Apaydın (31), yaklaşık 4 yıldır Belediye Caddesi’ndeki işyerinde kuyumcu tamirciliği yapıyor.
Moda tasarımcısı Ebru Apaydın, ağabeyi Selçuk Apaydın ve babası Ahmet Apaydın ile birlikte kuyumcu tamirciliği ile geçimini sağlıyor. 10 yıl önce ailesiyle birlikte İstanbul’dan Kastamonu’ya yerleşen Apaydın, baba mesleğini yaşatma amacında...
Çocukluğundan itibaren kuyumcu tamirciliğine aşina olan Apaydın, sanatını geliştirmeye devam ederken, cesareti ve azmiyle kadınların her şeyi başarabileceğini kanıtlıyor, kadınlar üzerindeki önyargıları kırmaya devam ediyor.
“ELİMİ GÖRENLER BENİ KUAFÖR ZANNEDİYORLAR”
Mesleğinin dezavantajlarından bahseden Apaydın, tamirciliğin sağlık yönünden riskleri olduğuna değindi. Öte yandan Apaydın, tamircilik yapmanın ‘kadın’ olarak ekstra zor olduğunu belirtti.
Apaydın: “Kuyumcu tamircisiyiz. Ailem 10 yıldır Kastamonu esnaflarından. Zorlu ama çok zevkli bir iş. Zorlukları olan, riskleri olan bir meslek. Babadan gelen bir meslekti. Ben devam ediyorum. Sağlık yönünden riskleri var. (Kimyasal, asit). Detay çok önemli. En ufak bir hatayı kabul etmeyen bir meslek. Bir ürün bozduğunda geri dönüşü yok. Dikkat gerektiren bir iş. Babadan gelen bir meslek. Çocukluğumuzdan beri bu şekilde yetiştik. Ben 4 yıldır bu işi yapıyorum” dedi.
Dükkanlarında tamirciliğe ilişkin baştan sona bütün işlemleri yapan Apaydın, mesleğinin en ufak bir hatayı kabul etmeyen bir meslek olduğunu, bir ürün bozduğunda geri dönüşünün olmadığına dikkati çekti.
Apaydın: “Baştan sona bütün işlemleri yapıyoruz. Kuyumcudan siz bir yüzüğü alıyorsunuz, ama onun büyümesi küçülmesi, parça eklenmesi ya da kırılan bir ürünün, toparlanması, düzenlenmesi, baştan sona parlatması her şey dahil, bütün her şeyi yapıyoruz. Kendi mesleğimi yapıyordum. Daha sonrasında kadro tamamlanmadı, olmadı. Abimle babam birlikte yanlarına gidip yardım ettim. Daha sonrasında usta oldum. Her işin zorluğu var. Ama bizim işin daha çok zorluğu var. İnsanlarla uğraşması, ürünü yapması her şeyiyle uğraşıyorsun. Bayan olarak ekstra fazla zorlukları oluyor bu işte. İnsanlar geliyor, sen mi yapacaksın, usta nerede, yapabilecek misin diye soruyorlar. Ben yapıyorum dediğimde, ürünü bitirip önüne koyduğumda eline sağlık biz beklemiyorduk, yapabiliyor muydun gibi geri dönüşler alıyoruz. İlk başta yadırgayıcı bakıyorlar. Dışarıda elimi görenler beni kuaför zannediyorlar. Tamirciyim dediğimde sanayide mi diyorlar. Oysa ki kuyumcu tamircisiyim. İşini layığıyla çıkardığında herkesin bir maşallahını alıyorsun. Çünkü kadın azmederse her şeyi yapabiliyor. Abimle ve babamla devam ediyorum, daha sonrasında kuyumcu tamircisi ebru neden olmasın” şeklinde konuştu.
SELÇUK APAYDIN: “ELİMİZDEN GELEN HASSASİYETİ GÖSTERİYORUZ”
Ebru Apaydın’ın ağabeyi kuyumcusu tamircisi Selçuk Apaydın, mesleklerinin dışarıdan göründüğü kadar kolay bir meslek olmadığına değinerek sözlerine şöyle devam etti: “Bu meslek öyle dışarıdan göründüğü gibi kolay bir meslek değil. Sanat ve zanaat dediğimiz zor iş. Dışarıdan oldu bitti gibi görünüp bir yüzük ufaltıp büyütüyorsun gibi düşünülüyor. Detayları çok farklı. Bizim birde tadilat, tamirat, özel siparişler olduğu için en ufak bir hata bizim o ürünü bozmamız, müşteriye mahcup olmamız gibi algılanır. O yüzden elimizden gelen hassasiyeti gösteriyoruz.”
(HABER: AYŞENUR ACAR)





