Almanya Berlin’de yaşayan ancak aslen Kastamonu Cide doğumlu olan Sevil Gökgöz, ‘Girdap Çalınmış Çocukluklar’ ve ‘Arafta Kalan Üç Çocuk’ adlı eserlerinden sonra ‘Huzur Evi’ isimli eserini kitapseverlerin beğenisine sundu.

Kastamonu İstiklal Gazetemize konuk olan Sevil Gökgöz, kitap hakkında sorduğumuz soruları yanıtladı.

cideli yazar 3'üncü kitabını çıkardı

Sevil Gökgöz kimdir?

“Ben öncelikle Cideliyim ve kendi memleketimde bu röportajı yapıyor olmaktan bile onur duyuyorum. Buradan Cideli hemşerilerime tanıdığım tanımadığım herkese sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum. Ben yurtdışında yaşıyorum. Eğitimlerim doktor yardımcılığı, yaşam koçluğu ve psikolojik yazarlık öğrencisi olarak yazarlık yolculuğunda devam etmekteyim. İlk kitabım ‘Girdap Çalınmış Çocukluklar’, ikincisi ‘Arafta Kalan Üç Çocuk’ kitaplarım genelde toplumu ilgilendiren hikayelerden derlemelerdir.”

Neden Huzur Evi?

“İlk olarak şunu söylemek istiyorum. Huzur evi dediğimiz zaman büyüklerimizin zorunlu ya da kendi istekleriyle yaşadıkları dört duvar olarak algılanıyor zihinlerimizde. Fakat asıl huzur evi bizim kendi içimizde başlar. Biz kendi huzur evimizi hangi çatı altında olursak olalım nasıl doldurursak bizim için orası huzur evidir. Buradaki huzur evi aslında metafordan ibarettir. Neden huzur evini kaleme aldım. İşyerinde muayenehanede çalışırken, muayenehaneye gelemeyen huzur evi sakinlerine doktorumla anlaşmalı olduğumuz huzur evlerine kendimiz ziyarete gidiyorduk ve onların rutin kontrollerini gideriyorduk. Ve oralarda uzun zaman yaptığım izlenim ve gözlemler, onların beklentileri, oradaki görevlilerle ve sakinleriyle yaptığım sohbetler esnasında bir şeyi fark ettim. Unutulanlar, en fazla unutulanların huzur evi sakinleri olduğunu fark ettim. Özellikle şu son yıllarda hepimiz bir kaos ortamında yaşıyoruz. Ve bu kaos ortamında yine en fazla unutulanlar huzur evi sakinlerimiz. Onların cam kenarında ya da oturdukları sandalyelerde beklediklerini gözlerinden gördüm. Bende bütün bu izlenimlerimden sonra onlarının gözlerinin ve içlerinin seslerinin sesi olmaya karar verdim.”

Kitap nerede geçiyor?

“Kitap huzur evinde geçiyor ama her biri aslında kendi içlerindeki huzur evlerinin iç dünyalarının hikayeleri diyebilirim.”

Okuyucu ne beklemeli kitaptan?

“Her bölümde okuyucu kendi içinden bir parça bulacak. Huzur evi aslında bizim kendi içimizde başlar. Biz oraya ne ekersek onu dışarıya lanse etmesidir. Huzur evi kitabında da okuyucunun bulacağı şeyler, onların yarım kalınmış hikayelerinin ve kabullenişlerini bulacaklar. Ve her okuyan kendinden hikayelerde birer parça bulacak.”

Kitap hangi zamanı anlatıyor?

“Kitapta net bir zaman dilimi yok. Geçmiş, gelecek ve şimdi.”

Neden böyle bir kitap yazma gereksinimi duydunuz?

“Bu kitabı yazmaktaki en büyük amacım, onların gönüllerine dokunmak, hepimizin gönüllerine dokunmak. Çünkü onların sessiz çığlıkları var. Kimsesinin duymadığı ve görmediği beklentileri var, hasretleri var, özlemleri var. Huzur evlerinde kurumlar tarafından çok şükür özel ihtiyaçları karşılanıyor. Fakat onların bizlerden beklediği sadece bir merhaba. Buna dikkat çekmek için.“

Kitapseverler kitabı nereden temin edebilirler?

“Kitap yeni çıktı. Kitap sitelerinden temin edebilirler. Şu an Cide’de Kadın Kooperatifinden temin edebilirler ya da bana özelden yazabilirler.”

Son olarak neler söylemek istersiniz?

Eserleri, Tarihi Saray Hamamı’nda sergilendi
Eserleri, Tarihi Saray Hamamı’nda sergilendi
İçeriği Görüntüle

“Son olarak söylemek istediğim, bu kitabi okuyan herkeste empati izi kalmasını isterim. Bir vicdan hatırlanma kalmasını isterim. Farkındalık oluşmasını isterim. Şöyle ki, biz onları ziyaret ettiğimizde bir mucizeyi gerçekleştirmiyoruz. Daha doğrusu bir mucize yaratmıyoruz. Oradaki sakinlerde kendi aralarında ortak kaderlerinde yan yana gelip sohbet ettiklerinde de onlarda aslında birbirlerine bir mucize gerçekleştirmiyor. Bizim hepimizin yaptığı tek bir şey var merhaba demek, sen varsın değerlisin diyoruz. Onlara gittiğimiz her seferinde, her merhabada sen varsın ve sen çok değerlisin diyoruz.”

Mehmet SALMAN

Muhabir: Mehmet SALMAN - ÖZEL HABER