CHP’li Karabacak: “Atatürk’süz İstiklal Yolu mümkün değil”
CHP’li Karabacak: “Atatürk’süz İstiklal Yolu mümkün değil”
İçeriği Görüntüle

İlçe buluşmaları kapsamında Tosya’da düzenlenen programda konuşan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi Üyesi Hikmet Erbilgin, AKP’yi ve MHP’yi sert sözlerle eleştirdi.

Seçim dönemlerinde Tosya’yı kendi kalesi gibi görüp ancak yatırım yapmayan zihniyete dur denilmesi gerektiğine dikkat çeken Hikmet Erbilgin, “Tosya’yı AKP’nin ve MHP’nin çantada keklik muamelesi yaptığı bir süreçten el birliğiyle çıkaralım. Tosya hiç kimsenin kalesi olmasın. Tosya bu şehirde yaşayan herkesin yuvası olsun. Yuvamız Tosya diyelim” dedi.

CHP Tosya İlçe Başkanı Mehmet Sami Özcan'ın ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya Parti Meclisi Üyesi Hikmet Erbilgin, CHP İl Başkanı İlke Karabacak, ilçe yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda partili katıldı.

“TOSYA’DA BİZİM KASTAMONU’DA BİZİM HEPİMİZİN MEMLEKETİ”

CHP Parti Meclisi Üyesi Hikmet Erbilgin, burada yaptığı konuşmada Tosya Belediye Başkanı Volkan Kavaklıgil’in Tosya Belediyesi’nin de hissedarı olduğu Kastamonu Belediyesi İştirakleri Anonim Şirketi yönetim kurulu toplantılarına mazeret göstermeden katılmadığını, geri dönüş de yapmadığını söyledi.

Tosya Belediye Başkanı Volkan Kavaklıgil’e seslenen Hikmet Erbilgin:

“Tosya’da bizim Kastamonu’da bizim hepimizin memleketi. Tıpkı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde olduğu gibi milletin sorunlarına kulak tıkayan tutumdan acilen vazgeçmesi gerekiyor. Çünkü belediye şirketleri millete hizmet üretmenin temel araçlarından birisidir. Kaldı ki bir önceki dönemde Milliyetçi Hareket Partisi’nin yönettiği Kastamonu Belediyesi’nde o şirketi zarar ettirmişler. O şirket her yönüyle zarar etmiş işleyemez hale gelmiş… Belediye Başkanımız Hasan Baltacı göreve geldikten sonra kendi yol arkadaşlarıyla şirket yönetimini yeniledi ve şirket ilk kez kâra geçti. Ben o vesileyle arkadaşlarımı tebrik ediyorum. Yine biliyoruz ki biz burada herhangi bir etkinlik yapmak istediğimiz zaman işi yokuşa süren zorluk çıkartan bir Tosya Belediye Başkanı var arkadaşlar. Bu salonun bize tahsis edilmesinde de ilçe başkanımızın belli zorluklar yaşadığını biliyoruz. Ama biz milletiz eğer sizler bu salonları vermezseniz, Kastamonu’da salon vermediler İmamoğlu’na millet ne yaptı? O pazar yerini tıklım tıklım doldurdu. Eğer burada bize salon vermeyi düşünmezlerse milletin düğün salonunda Cumhuriyet Halk Partisi’ne bir yer açmazlarsa o Tosya Meydanı’na sandalyeleri kurar danışma kurullarımızı Tosya’nın kalbinde, meydanında, sokağında yaparız.”

“TOSYA HİÇ KİMSENİN KALESİ OLMASIN”

“Adalet ve Kalkınma Partisi’yle Milliyetçi Hareket Partisi her daim Tosya’yı kendi kalesi gördüler. Biz ne yaparsak yapalım Tosya bizim yanımızda dediler. Ve hakikatten de çok zaman öyle oldu.   Son milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde biz Tosya’dan yüzde 11 oy aldık. Buradan bütün Tosyalılara gönlü Tosya için atan kalbi Tosya için atan ülkesini seven Kastamonu’yu seven hemşehrilerime seslenmek istiyorum. Tosya hiç kimsenin kalesi olmasın. Tosya bu şehirde yaşayan herkesin yuvası olsun. Yuvamız Tosya diyelim! Gönlümüzü bu şehirde yaşayan bütün seçmenlerimize içtenlikle açalım. Onlarla kucaklaşalım. Alçak gönüllü bir iletişim kuralım. Onları dinleyen, anlayan, onlara kulak veren bir işi bu salonda bulunan ve gelmek isteyip de gelememiş bütün yol arkadaşlarımızla birlikte kenetlenelim Tosya’yı Cumhuriyet Halk Partisi’nin gayretleriyle bütün Tosyalıların Yuvası yapalım.”

“HERKESLE OMUZ OMUZA, YAN YANA YÜRÜYECEĞİZ”

“Buraya Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin çantada keklik muamelesi yaptığı bir süreçten el birliğiyle çıkaralım. Tosya-İskilip yolunu yapmamış Tosya-Kastamonu yolunu yılan hikayesine döndürmüş, bu memlekette aile işletmelerine, kapıcılarımıza, marangozlarımıza sırtını dönmüş, Tosya’nın üreticisine, çiftçisine sırtını dönmüş, gençlerini ve kadınlarını unutmuş iktidardan yaka silktiğimizi iktidara hissettirmemiz gerekiyor. Bunu nasıl yapabiliriz. Öncelikle ön yargılarımızdan arınacağız. Tosya elbette milliyetçi ve muhafazakar değerlerine sahip bir ilçedir. Ama biz hiçbir yurttaşımıza önyargı ile yaklaşmayacağız. Ne diyor genel başkanımız muhafazakar demokratlar, milliyetçi demokratlar, kürt demokratlar, sosyal demokratlar Türkiye ittifakında birleşeceğiz. Ellerimiz kenetlenecek. Partimizi önceleyen değil Türkiye’yi önceleyen bir tutumla herkesle omuz omuza, yan yana yürüyeceğiz. Onları anlayacağız, dinleyeceğiz, Tosya’da partimizi birinci yapacağız. Türkiye’de Ekrem İmamoğlu’nu cumhurbaşkanı yapacağız.  Buna hakikatten içtenlikle inanırsak gönlümüzle inanıp aklımızla hareket edebilirsek onların kale gördüğü her yeri yönetme ehliyetini milletimiz, feraseti yüksek milletimiz anlayışı yüksek milletimiz o ehliyeti bize verecektir.  Cumhuriyet Halk Partisi’ni 47 yıl sonra Sosyal Demokrat Halkçı Parti’ye göre 35 yıl sonra bu memleketin evladı Hasan Baltacı’ya mührü nasıl vermişse Kastamonu, Tosya’ya da bize yönetme ehliyetini verecektir. Bunun böyle bilinmesini isterim.” dedi

“SANDIĞI MİLLETİN ÖNÜNE GETİRİN”

Türkiye’nin zor günlerden geçtiğini ifade eden Hikmet Erbilgin konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

“Bu ülkenin 15,5 milyon oyla seçilmiş Cumhurbaşkanı Adayı milletin evladı Ekrem İmamoğlu düzmece iddialarla ve onun yol arkadaşlarıyla birlikte Silivri Cezaevi’nde… Bu ülkede siyasetin çok tıkandığı zamanlar oldu. Ama en azından benim hatırladığım kadarıyla hiçbir siyasi Sayın İmamoğlu’nun gördüğü kadar zulüm ve baskı görmedi. Sosyal Medya hesaplarının kapatıldığı, ailesinin mülküne çöküldüğü, yol arkadaşlarının cezaevine alındığı ve insanların gizli tanık olmak üzere tehdit edildiği bir süreçte onu bu partinin üyeleri ve 15,5 milyon yurttaş Cumhurbaşkanı Adayı yaptı. İnşallah O’nu cumhurbaşkanı da yapacağız arkadaşlar. Ve bu kadar kirletme gayretine, bu kadar değersizleştirme gayretine, bu kadar yalana rağmen İmamoğlu bütün anketlerde Recep Tayyip Erdoğan’ın önünde. Buradan bir kez daha çağrı yapıyoruz, bir kez daha çağrı yapıyorum; sandığı milletin önüne getirin. Siyasi rakibinle sandıkta hesaplaşacak yüreği ortaya koy. Millet ne derse o olsun.”

“5 YIL BOYUNCA YALAN, İFTİRA KAMPANYALARI ÖRGÜTLEDİLER”

“Cumhuriyet Halk Partisi Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olduğu 2023 seçimlerinde 14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta arzu ettiğimizi sandıkta görememiş ve seçimleri kaybettikten sonra sadece Cumhuriyet Halk Partisi’ne gönül verenler değil o günkü Millet İttifakı’nın etrafında kenetlenmiş ve Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na yüzde 48 oy vermiş seçmenler derin bir hayal kırıklığı yaşamıştır. Bu seçmenlerin içerisinde bu salonda bulunan sizlerde varsınız. İktidarın değişeceğine dair umut kaybolmuş, seçmenlerimizin bir bölümünde sandığa küskünlük ortaya çıkmıştı. Bu koşullarda sayın Ekrem İmamoğlu Türkiye’de değişim çağrısı yapmıştı. Ve biz Kastamonu olarak bu büyük yürüyüşe inanmış, Türkiye’de Mustafa Kemal Atatürk’ün partisinin iktidar olma hedefini önüne koymuş yol arkadaşları olarak Batı Karadeniz’de 11 il başkanımızı Kastamonu İl Başkanlığımızda misafir etmiş ve partimizde değişimin esas olduğunu Kastamonu ve Türkiye kamuoyu ile paylaşmıştık.

4-5 Kasım Kurultayı’nda içlerinde tavır koymuş Kastamonu İl Örgütünün de olduğu kurultay delegelerinin tercihiyle genel başkanlığa sayın Özgür Özel seçilmiş ve 100 yıllık partinin başına geçmişti. O gün gidişatın nasıl olacağı ile dertlenen, bu partide sandık görevi yapmış, ilçe yönetimi, il yönetimi görevleri yapmış, kadın ve gençlik kollarında çalışmış, bu partide ilçe ve il başkanlığı yapmış bütün arkadaşlarımız kaygıyla 31 Mart seçimlerine gitmişti. O 31 Mart seçimlerinde adayları belirleyen Parti Meclisi üyelerinden birisi olarak sandıklar açıldığında tam 47 yıl sonra Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi birinci çıkmış ve tam 404 belediyeyi yönetme ehliyeti milletimiz tarafından bizlere emanet edilmişti. Ne mutlu ki bize o 404 belediye içerisinde, aslında Türkiye’yi şaşırtan ama bizimle birlikte yola çıkmış, siyasete ve millete inanmış arkadaşlarımızın gördüğü bildiği üzere Hasan Baltacı’yı Kastamonu Belediye Başkanı yapmıştır. İşte Erdoğan bu tabloyu gördükten sonra aslında çok önceden Cumhuriyet Halk Partisi ve onun adaylarını tasfiye etmeye yönelik adımlarını yargıyı da araçsallaştırarak hızlandırdı. Aramızda İstanbul’da yaşayan, İstanbul’dan gelmiş arkadaşlarımız var. Hızlıca hatırlayalım. 2019 yılında seçimleri sandıktan çıkan her dört oydan sadece birisini Ekrem İmamoğlu’nun oylarını iptal etmiş ve yeniden milleti sandığa çağırmıştı. O gün bu tutum hukuksuzdu. Millet buna 800 bin oy farkıyla cevap vermişti. 2019-2024 tarihleri arasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili 5 yıl boyunca yalan, iftira kampanyaları örgütlediler. Otobüsleri yaktılar. Yürüyen merdivenleri kilitlediler. Devletten gelebilecek bütün kaynaklar için engel oldular. Ama o İmamoğlu, en fazla metro yapan bir yerde İstanbul’da bu memleketinin çocuklarının da içinde olduğu çocuklarımıza kreşler, gençlerimize yurtlar açtık. Kent Lokantalarıyla, kent yoksullarına ulaşmaya çalıştı. Tonlarca sütü bebeklerimize dağıttı. İstanbul’da çiftçilerimize önemli desteklerde bulundu.”

“SİLİVRİ’YE HAPSETTİ AMA MİLLETİN GÖNLÜNDEN DÜŞÜREMEDİ, DÜŞÜREMEYECEK”

“Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu engellenemez yükselişi devam ettiği için o Recep Tayyip Erdoğan, bir seçim önce bizlere ‘bunlar Dem’le demleniyorlar’, ‘Bunlar Kandil’den talimat alıyorlar’ deyip montaj videoları da sahipleniyordu. Bugün bu ülkenin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nu Silivri’ye hapsetti. Silivri’ye hapsetti ama milletin gönlünden düşüremedi, düşüremeyecek. Bu millet bir ve beraber olduktan sonra Ekrem İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı yapacak. Bunu böyle bilin. İşte değerli arkadaşlar tablo böyle devam ederken o süreçte Kastamonu adına, sizlerin bir evladı olarak Sayın Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun ziyaret edeceği aralarında Kastamonu’nun da olduğu 11 şehirde koordinasyon adına 60 parti meclis üyesi arkadaşımızın arasından biz 2 arkadaş Ekrem Başkanımızın programlarını koordine etmek üzere görev aldık. Gittiğimiz her yerde, Kayseri'de, Kastamonu'da, Adana'da, İzmir'de, Trabzon'da, Bursa'da ve her nereye gidiyorsak Ekrem Başkan'ın milletle kucaklaştığını gördük. Bunu Recep Tayyip Erdoğan da gördü. Milletle bütünleşmiş, milletle kucaklaşmış, ve müzmin muhalefeti bitiren, partimizi iktidara hazırlayacak fikirlere de önemli katkılar sunan Ekrem İmamoğlu'yla araçsallaştırdığı yargı yoluyla hesaplaşmaya çalışıyor.”

“SİZLER YÜRÜRSENİZ BİZLER KOŞMAYA HAZIRIZ”

“Cumhuriyet Halk Partisi'nin güçlü ve erdemli bir dayanışmaya ihtiyacı var. Bu salonda geçmiş dönemlerde ilçe başkanlığı yapmış, Kastamonu'da geçmiş dönemlerde il başkanlığı yapmış ve hatırlayalım çok kaybettik arkadaşlarız. Çok kaybettik. Kırk yıldır, elli yıldır, kırk yedi yıl dedik. Milletin önüne çıkıp milletimizden yetki alamadık. İşte tam bu kavşakta bizim güçlü ve erdemli bir dayanışmaya ihtiyacımız var. Bu salonu dolduran kadınlarımızdan, annelerimizden ricamdır.  Tosya'da gittiğiniz her hanede adaleti anlatın. Devletin temelinin adalet olduğunu milletimize ulaştırın. Dini temelinin adalet olduğunu milletimize ulaştırın. Bu partiye emek vermiş büyüklerinden ricamdır. Genç bir ilçe başkanımız var. Etrafında kenetlenelim. Onun ve yönetiminin verdiği görevlerin daha fazlasını yapmaya gayret edelim. Sizler yürürseniz bizler koşmaya hazırız. İl başkanımızla, il yönetimimizle, belediye başkanımızla en çok çalışan olmaya talibiz. Sizler yürüyün, bizler koşturacağız. Bu ülkeyi refaha erdirmeye kadar, bu ülkeyi adaletle kavuşturuncaya kadar ve Ekrem İmamoğlu'nu Cumhurbaşkanı yapıncaya kadar koşturacağız, yorulmayacağız. Çünkü kurtuluş yok tek başına. Ya hep beraber, ya hiçbirimiz.”

“YEREL SEÇİMLERDE KASTAMONU'DA, DEVREKANİ'DE, TOSYA'DA ‘SELAHATTİN DEMİRTAŞ TERÖRİSTTİR’  PANKARTLARI ASMIŞLARDI”

“Bu yaşanılan süreçler elbette sadece Cumhuriyet Halk Partisi'nin yaşadığı süreçler değildir. Sağından solundan, Kürt siyasetinden, milliyetçi siyasetinden, ülkede etkin olabilecek her siyasetçiyi rehin tutan bir iktidar anlayışıyla karşı karşıyayız. Zafer Partisi'nin Genel Başkanı Ümit Özdağ cezaevinde. O günlerde Genel Başkanımız söylediğinde ara ara yurttaşlarımızdan tepki aldığımız zamanlar oluyordu. Hele hele Tosya'da bu meseleleri konuştuğumuzda zorlandığımız zamanlar oluyordu. Bu ülkede DEM Parti'de genel başkanlık yapmış Selahattin Demirtaş cezaevinde. Çünkü Erdoğan kendisini kim iktidar yapacaksa onunla kol kola girdi, kendisine kim muhalefet ediyorsa ona cezaevi yolu gösterdiği bir anlayışı yürütüyor. Hatırlayın yerel seçimlerde Kastamonu'da, Devrekani'de, Tosya'da ‘Selahattin Demirtaş teröristtir’ pankartları asmışlardı. Partimizin karşısına asmışlardı. Bütün Kastamonulara gidip Hasan Baltacı’nın, Hikmet Erbilgin’nin, İlke Karabacak'ın DEM Parti'yle siyaset yaptığını iddia etmişlerdi. Bugün Milliyetçi Hareket Partisi Genel Merkezi'nde kimlerin ayakta karşılandığını hep birlikte şahit biliyoruz.  Ama şunu da bütün milletimize açık bir yüreklilikle söylüyoruz. 86 milyon yurttaşımızı bir arada tutacak, bu ülkeyi ayak tutacak, bu ülkeye barışı, huzuru peşinden adaleti getirecek her türlü tutumun yanında oluruz. Ancak bu tutum milletin tecelligahı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde ve bütün siyasi partileri görüşlerini, önerilerini yüksek sesle konuşabileceği bir süreç olursa bunun yanında oluruz.”

“BÖYLE BİR ANLAYIŞTA TOSYA'YA DA KASTAMONU'YA DA BU ÜLKEYE DE HAYIR GELMEZ”

“Şimdi Sayın Genel Başkanıma çağrılar yapılıyor. Yeni anayasa tartışmaları çağrıları yapılıyor. Genel Başkanımız da diyor ki bugün anayasaya uymayanla yapacak bir anayasanın içinde olmayız. Önce anayasaya uyacak bir iktidar, bu ülkenin anayasasını tanıyan bir iktidara ihtiyaç var. Canı istediğinde anayasa mahkemesinin kararlarını söyleyen, canı istediğinde anayasa mahkemesi kapatılır, kapatılmalıdır diyen bir anlayış iki yüzlü bir anlayıştır. Böyle bir anlayışta Tosya'ya da Kastamonu'ya da bu ülkeye de hayır gelmez. Bunu böyle bilmemiz gerekiyor. Cumhuriyet Halk Partisi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisidir. Cumhuriyet Halk Partisi hamiyetli ve erdemli insanların partisidir. Cumhuriyet Halk Partisi'nde emek verenlerin yüzü her muasır medeniyet seviyesine dönüktür. Cumhuriyet Halk Partisi'nde emek verenler adaletten şaşmaz. Cumhuriyet Halk Partisi'nde emek verenler Bülent Ecevit'in söylediği gibi Türkiye sevdasından vazgeçmez. Milliyetçiliği de beş parmak dağlarına yazarlar. Afyon’un haşhaş tarlalarına yazarlar. Tosya'daki kalbi ülke sevgisiyle dolu, yüreği ülke sevgisiyle dolu, Ancak siyasi düzlemeni milliyetçi olarak ifade eden bütün milliyetçi demokrat kardeşlerime Tosya'dan çağrımdır. Baba Ocağı'nda Cumhuriyet Halk Partisi'nde Mustafa Kemal Atatürk'ün partisinde buluşalım. Bu ülkeyi el birliğiyle ayağa kaldıralım. Türkiye Cumhuriyeti'ni bu dünyanın saygın ülkelerinden birisi yapmak için bilimde,  fende, ekonomide yarışmak için omuz omuza mücadele edelim.”

“GELİN BU ÜLKEDEKİ AYRIMSIZ ADALETİ HEP BİRLİKTE SAĞLAYALIM”

“Bu memlekette kendisini Tosya'da muhafazakar demokrasi olarak tanımlayan, Hazreti Ömer'in adaletini değerli olan bütün muhafazakar kardeşlerime çağrımdır. Gelin bu ülkedeki ayrımsız adaleti hep birlikte sağlayalım. Kalbimizde, yüreğimizde İmamoğlu'yla ilgili küçücük bir tereddüt varsa buradan bir kez daha çağrı yapalım. TRT bu milletin televizyonudur. TRT hepimizin vergileriyle devlete ait bir televizyondur. Yüreğiniz varsa İmamoğlu davasına TRT'de canlı yayınlayalım. Tosya'da görsün, Kastamonu'da görsün,  Türkiye'de görsün ve adalet yerine bulsun. Bu Tosya'ya, bu güzel insanlara, bu memleket sevdalısı insanlara hürmetlerimi sunuyorum. Bu buluşmada emeği geçen bütün kardeşlerime, ilçe başkanımız şahsında yürekten teşekkür ediyorum.”

Muhabir: Serkan Kebecioğlu