Zafer Partisi Kastamonu İl Başkanı Özcan Büyükşen, açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
Sizlerle, memleketimizin geleceğini doğrudan ilgilendiren son derece vahim bir siyasi tehlikeyi paylaşmak istiyorum.
‘Milliyetçi‘ Hareket Partisi Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı gibi önemli bir makamın mezhep ve etnik kimlik esasına göre verilmesini önerdi. Bu teklif; yalnızca büyük bir yanlış değil, tehlikeli, bölücü ve anayasal düzenimize bir darbe niteliğindedir. Bu teklif; Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter yapısını, laikliğini ve milli kimliğini hedef almaktadır. Biliyoruz ki;Devlet Kimlik Pazarlığıyla Yönetilmez
Biz Kastamonulular olarak, bu topraklarda daima birliğe, beraberliğe, vatanın bölünmezliğine inandık.
Cumhuriyetimizin kurucu değerleriyle büyüdük. Şehitler diyarı Kastamonu; mezhep ayrımı, etnik bölünme tanımaz.
Burada herkes bilir: Devlet, etnik ve mezhepsel pazarlıklarla değil; adalet, liyakat ve milletin birliğiyle yönetilir.
Bugün diyorlar ki: "Bir Alevi Cumhurbaşkanı Yardımcısı olsun."
Yarın da şu sorular sorulmayacak mı?
“Hangi bakanlık Sünnilere verilecek?”
“Kürtlere kaç makam düşecek?”
“Sünni Türkler MİT’i başkasına bırakır mı?”
“Aleviler İçişleri Bakanlığı’nı talep etmeyecek mi?”
....Bu yolun sonu Lübnan’dır, Irak’tır, Yugoslavya’dır!
Anayasa’nın 66. Maddesi Hepimizin Ortak Paydasıdır
Dr. Bahçeli’nin açıklaması, başta Anayasa'nın ilk 3 maddesine, 10. ve 66. maddelerine aykırıdır.
66. madde der ki:
“Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür.”
Bu tanım, ayrım için değil, birleştirmek için vardır. Fransız’a “Fransız”, Alman’a “Alman” denildiği gibi, bu ülkede yaşayan herkese de Türk denir.
Bu vatandaşlık tanımı; etnik kökeni, mezhebi, inancı ne olursa olsun Türk vatandaşı olan hepimizi kapsar, bu kimlik etrafında birleştirir, bütünleştirir ve jeopolitik açıdan çok tehlikeli bir coğrafyada yaşayan biz Türk Milletini bir yumruk haline getirir, güçlü ve yıkılmaz tutar.
Ama şimdi bu milli kimliği dağıtmak, makamları kimliklere göre bölüştürmek isteyen bir anlayışla karşı karşıyayız.
Bu anlayış, milli birliğimize dinamit koyma isteklerinin yüksek sesle dile getirilişidir.Dr. Bahçeli'ye Açıkça Sesleniyoruz:
Büyük Türk Milleti, kaderi üzerine oyun oynayabileceğiniz bir Satranç Tahtası değildir.
Çeşitli baskılar, dayatmalarla karşı karşıya kalmış olabilirsiniz ancak; hiçbir dayatma Türk Milleti kimliğini, değiştirme girişiminin bir ihanet olacağı gerçeğini değiştirmez.
Türk Milletinin makamları, kimlik taşlarına göre dizilecek bir yapboz oyunu değildir.
Türk Devleti; kimlik koalisyonlarıyla değil, Türk milleti adına çalışan kadrolarla yönetilir.
Dr. Bahçeli’nin bu teklifi, adı konulmamış bir bölünme planıdır.
Bu teklif; “Alevi–Sünni, Kürt–Türk” diye ayırmaya çalışanların yolunu açar.
Bu teklif; “sen şuraya otur, çünkü senin kimliğin şu” anlayışının devletleşmesidir.
Ve biz Kastamonulular bu anlayışı kabul etmeyiz.
Çünkü bu teklif; Atatürk’ün kurduğu, binlerce Kastamonulu evladın canı pahasına savunduğu laik, üniter ve milli devletimize ihanettir.Son Sözümüz Net: Türkiye Türk Kalacak!
Zafer Partisi olarak diyoruz ki:
Devlet kimlikler arasında değil, Türk milletinin ortak iradesiyle yönetilir.
Makamlara kimlik değil, liyakat ve sadakat esas alınır.
Ve bu millet, 100 yıl önce Sevr’e nasıl “hayır” dediyse, bugün de bu yeni Sevr planına karşı dimdik duracaktır.
Kastamonu’dan tüm Türkiye’ye sesleniyoruz:
Bu milletin adı Türk milleti, bu devletin şekli üniter devlettir.
Ve biz bu değerleri sonuna kadar savunacağız.





