İYİ Parti Kastamonu İl Başkanı Metin Yazkan düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada; Kastamonu’nun uzun yıllardır ihmal edildiğini, verilen sözlerin tutulmadığını ve ilin potansiyelinin göz ardı edildiğini dile getirdi. Yazkan, “Kastamonu tabelalarda bir şehir, siyasette ise bir oy deposu olarak görülüyor. Doğası büyüleyici, tarihi köklü ama yatırım planlarında hep sayfa çevrilirken atlanan bir satır gibi” diyerek hem genel yönetime hem de belediye yönetimine sert eleştirilerde bulundu.

metin yazkan

"TARIM VE HAYVANCILIK CAN ÇEKİŞİYOR"

Konuşmasının başında Kastamonu’nun kırsal yapısına dikkat çeken Yazkan, tarım ve hayvancılıkla geçinen vatandaşların yaşam mücadelesi verdiğini belirtti. “Çiftçi tarlasını süremiyor çünkü mazot fiyatları artık çiftçinin altından kalkabileceği düzeyde değil. Hayvancılık yapan köylü, hayvanını satmak zorunda kalıyor çünkü yem fiyatları fahiş. Orman köylüsü ise hâlâ 1980’lerin üretim yapısıyla çalışıyor, modernizasyon yok. Günümüz piyasasına ayak uyduramıyorlar” sözleriyle kırsal halkın yaşadığı ekonomik darboğazı anlattı.

"İŞSİZLİK ARTIYOR, GENÇLER GÖÇ EDİYOR"

Yazkan, Kastamonu’nun sanayi yatırımlarından yeterince pay alamadığını, organize sanayi bölgelerinde doluluk oranı olsa da gerçek anlamda bir istihdam sağlanamadığını dile getirdi. Özellikle genç işsizliğin büyük bir problem haline geldiğini ifade eden Yazkan, “Her yıl üniversiteden mezun olan yüzlerce genç, iş bulamadığı için büyük şehirlere göç etmek zorunda kalıyor. Bu şehirde en büyük ihracat kalemimiz artık insan gücü oldu. Ama bu göç, aynı zamanda elimizdeki potansiyelin de erimesi anlamına geliyor” dedi.

"DOĞAMIZA ZEHİR DÖKÜLMESİN"

Doğa turizmiyle öne çıkan Pınarbaşı ilçesi başta olmak üzere Kastamonu’nun doğal güzelliklerinin tehdit altında olduğunu belirten Yazkan, maden arama faaliyetlerine tepki gösterdi. “Valla Kanyonu, Horma Kanyonu gibi yerler artık ülke genelinde biliniyor, turizm potansiyelimiz çok yüksek. Ancak şimdi bu bölgelerde siyanürle altın aramak istiyorlar. Bu doğrudan doğaya zehir dökmek demektir. Kanyondan akan suya zehir karışacak. Ormanlarımız kesilecek, hayvanlarımız yok olacak, köylümüz zehirlenecek. Bu sadece çevre meselesi değil, turizm, sağlık ve gelecek nesillerin meselesidir” dedi. Yazkan, Kaz Dağları’nda olduğu gibi bu maden ihalelerinin iptal edilmesi gerektiğini vurguladı.

Kastamonu’nun uzun yıllardır ihmal edildiğini, verilen sözlerin tutulmadığını ve ilin potansiyelinin göz ardı edildiğini dile getirdi. Yazkan, “Kastamonu tabelalarda bir şehir, siyasette ise bir oy deposu olarak görülüyor. Doğası büyüleyici, tarihi köklü ama yatırım planlarında hep sayfa çevrilirken atlanan bir satır gibi” diyerek hem genel hem de yerel yönetime sert eleştirilerde bulundu.

“ÇİFTÇİ TARLASINI SÜREMİYOR”

Konuşmasının başında Kastamonu’nun kırsal yapısına dikkat çeken Yazkan, tarım ve hayvancılıkla geçinen vatandaşların yaşam mücadelesi verdiğini belirtti. “Çiftçi tarlasını süremiyor çünkü mazot fiyatları artık çiftçinin altından kalkabileceği düzeyde değil. Hayvancılık yapan köylü, hayvanını satmak zorunda kalıyor çünkü yem fiyatları fahiş. Orman köylüsü ise hâlâ 1980’lerin üretim yapısıyla çalışıyor, modernizasyon yok. Günümüz piyasasına ayak uyduramıyorlar” sözleriyle kırsal halkın yaşadığı ekonomik darboğazı anlattı.

"EN BÜYÜK İHRACAT KALEMİMİZ İNSAN GÜCÜ OLDU”

Yazkan, Kastamonu’nun sanayi yatırımlarından yeterince pay alamadığını, organize sanayi bölgelerinde doluluk oranı olsa da gerçek anlamda bir istihdam sağlanamadığını dile getirdi. Özellikle genç işsizliğin büyük bir problem haline geldiğini ifade eden Yazkan, “Her yıl üniversiteden mezun olan yüzlerce genç, iş bulamadığı için büyük şehirlere göç etmek zorunda kalıyor. Bu şehirde en büyük ihracat kalemimiz artık insan gücü oldu. Ama bu göç, aynı zamanda elimizdeki potansiyelin de erimesi anlamına geliyor” dedi.

MADEN İHALELERİ İPTAL EDİLMELİ

Doğa turizmiyle öne çıkan Pınarbaşı ilçesi başta olmak üzere Kastamonu’nun doğal güzelliklerinin tehdit altında olduğunu belirten Yazkan, maden arama faaliyetlerine tepki gösterdi. “Valla Kanyonu, Horma Kanyonu gibi yerler artık ülke genelinde biliniyor, turizm potansiyelimiz çok yüksek. Ancak şimdi bu bölgelerde siyanürle altın aramak istiyorlar. Bu doğrudan doğaya zehir dökmek demektir. Kanyondan akan suya zehir karışacak. Ormanlarımız kesilecek, hayvanlarımız yok olacak, köylümüz zehirlenecek. Bu sadece çevre meselesi değil, turizm, sağlık ve gelecek nesillerin meselesidir” dedi. Yazkan, Kaz Dağları’nda olduğu gibi bu maden ihalelerinin iptal edilmesi gerektiğini vurguladı.

"EMEKLİLER GEÇİNEMİYOR, BAYRAMDA KURBAN ALAMIYOR"

Kastamonu’da yoğun emekli nüfusun yaşadığını ve bu kitlenin geçim sıkıntısı çektiğini belirten Yazkan, “Emeklilerimiz ek gelir arayışında. Aldıkları maaşlar artık temel ihtiyaçlara bile yetmiyor. Sosyal yardımlar yetersiz, maaşlar hayat pahalılığı karşısında eriyor” dedi. Bayram ikramiyelerinin yetersizliğine de dikkat çeken Yazkan, “Bir dönem bin TL ile kurban hissesi alınabiliyordu. Şimdi verilen 4 bin TL ile küçükbaş kurban alınamıyor. Bu mu reva görülen destek?” diye sordu.

“KASTAMONU UNUTULMUŞ BİR POTANSİYELDİR”

Açıklamasının sonunda Kastamonu’nun sahip olduğu potansiyelin doğru değerlendirilmediğini belirten Yazkan, şu sözlerle çağrıda bulundu:

“İktidar seçim zamanı Kastamonu'yu hatırlıyor. Mikrofonu eline alıp siz bizim baş tacımızsınız diyor. Ama seçimden sonra başımızda ne yatırım var ne proje. Artık sadece bizim memleketimiz çok güzel demek yetmiyor. Güzel memleketimizin güzel hizmetlerle buluşması gerekiyor. Çünkü Kastamonu sadece bir şehir değil unutulmuş, unutulmuş bir potansiyeldir.

hamdi kaya

Seçimden sonra yapılan bir “hayırlı olsun” ziyareti sırasında yaşananları aktaran Hamdi Kaya, Hasan Baltacı’nın İYİ Parti heyetini küçümseyici bir tavırla karşıladığını, sigarayla makamda oturduğunu, kendilerine soru sorarak adeta hesap sorduğunu belirtti. “Orası Hasan Baltacı'nın şahsi makamı değil, Kastamonu halkının makamıdır” diyen Kaya, bu tavırdan dolayı derin bir kırgınlık yaşadıklarını söyledi.

Kaya, “Biz bu arkadaşları sürekli desteklemek zorunda mıyız? Biat etmek zorunda mıyız?” sözleriyle devam ederek bu vefasızlığa karşı partilerinin birleştiğini, küskünlüklerin sona erdiğini ve yeniden güçlü bir birlik oluşturduklarını ifade etti. “Artık her adımlarını takip edeceğiz” diyen Kaya, bundan sonraki süreçte sessiz kalmayacaklarını vurguladı.

“BELEDİYE HERHANGİ BİR PARTİNİN ARKA BAHÇESİ DEĞİLDİR”

Kaya, CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin’in belediye personelini parti binasına çağırdığını da iddia ederek durumu sert bir dille eleştirdi. “Belediye, herhangi bir partinin arka bahçesi değildir” diyen Kaya, bu tür uygulamaların Kastamonu Belediyesi tarihinde görülmediğini, bunun partizanlık ve ayrımcılığa yol açtığını belirtti. Belediyedeki kadrolaşmaya da dikkat çeken Kaya, CHP'li isimlerin akraba ve yakınlarını belediyede çeşitli görevlere getirmesini “aile belediyeciliği” olarak nitelendirdi.

Belediyeye personel alımlarında şeffaflık olmadığını, el altından alımlar yapıldığını iddia eden Kaya, “Mülakata karşı çıkanlar şimdi mülakatla işçi alıyor. Hani nerede şeffaflık?” diyerek yönetime yüklendi.

“İŞKUR’DAN ALIMDA BİLE MÜLAKAT VAR”

Mülakat sistemiyle ilgili çifte standart uygulandığını dile getiren Kaya, CHP’li belediyeyi samimiyetsizlikle suçladı:

“Cumhurbaşkanını mülakatı kaldırmadığı için eleştirdiniz ama şimdi 50 kişilik İŞKUR alımı yapıyorsunuz, mülakatla. Şu ana kadar 100’ü aşkın kişinin el altından alındığı söyleniyor. Nerede liyakat? Şeffaflık nerede?”

“PARK SORUNU HAT SAFHADA, YOLLAR YAMALI BOHÇAYA DÖNDÜ”

Belediyenin asli görevlerini yerine getirmediğini savunan Kaya, şehrin altyapı sorunlarını şöyle özetledi:

“Göreve geldiklerinden beri park sorunu zirve yaptı. Ana yollar dökülüyor. Yollar yama içinde. Belediyenin işi çiçek ekmek, oyun parkı yapmak değil sadece. Çayın içi temizlenmiyor, mahalle aralarına girilmiyor. Yönetime geleli bir seneyi geçti yollar yamalı bohçaya döndü”

“BİZİMLE İLGİLİ SORULARA CEVAP YOK”

İYİ Parti’nin belediyeye yönelttiği soruların cevapsız bırakıldığını belirten Kaya, iletişim kopukluğuna dikkat çekti:

“İl başkanımın, ilçe başkanımın yazdığı üç maddelik soruya 26 Şubat’tan beri cevap yok. Bu nasıl bir yönetim anlayışıdır? Cevap vermeye tenezzül etmiyorlar.”

“AHDE VEFA YOK, İYİ PARTİ SAYESİNDE ORADASINIZ”

Belediye Başkanı Hasan Baltacı’ya da sert çıkan Hamdi Kaya, seçilmesinde İYİ Parti’nin etkisine dikkat çekerek şunları söyledi:

“Hasan Bey’in Hasan Bey olması İYİ Parti sayesindedir. Ahde vefasını unutan bir adamla bizim işimiz olmaz. Seçim döneminde omuz omuza gezen arkadaşlarımıza şimdi basın üzerinden ayar veriyorlar.”

“KAÇ ARSA SATTINIZ?

Kaya, belediyenin borçlarını şeffaf biçimde açıklamadığını, satılan arsalara ve alınan personele dair kamuoyunun bilgilendirilmediğini dile getirdi:

“Sürekli borç edebiyatı yapılıyor. Tamam, borç vardı diyorsunuz. Kaç arsa sattınız? Kaç personel aldınız? Hiçbir bilgi yok. Şeffaflık nerede?”

“CHP VE AK PARTİ BİZİ KÜÇÜK GÖSTERİYOR, YÜZDE 9’LARDAYIZ”

Son olarak İYİ Parti’nin kamuoyu araştırmalarında küçük gösterildiğini ancak gerçekte durumun farklı olduğunu savunan Kaya, partisinin yükselişte olduğunu vurguladı:

“CHP ve AK Parti’nin araştırmalarında bizi düşük gösteriyorlar. Ama biz yüzde 9’lardayız. Daha da yukarı çıkacağız. Ayın 3’ünde büyük bir katılım olacak. Dik duran bir genel başkanımız var. PKK’nın uzantılarıyla masaya oturmayan bir liderimiz var. Bu bizim için çok önemli.”

Muhabir: Serkan Kebecioğlu