Konuşmasına Kastamonu’ya ilk geldiği dönemi hatırlatarak başlayan Aygün, süreci şöyle aktardı:

"Kastamonu'ya ilk geldiğimde, özellikle sık gelmeye başladığımda insanlar “Her gün niye geliyor, ne yapıyor, burada ne işi var, neden bu kadar sık gelmeye başladı?” gibi sorular sormaya başlamıştı. “Siyaset yapacak, ticaret yapacak” diyenler olmuştu. O günlerde şunu söyledim: “Hiçbir şey yapmaya gelmedim. Evet, gönlümde bir siyasi parti var ama siyasete girmeyeceğim. Burada ticaret de yapmayacağım. Bu il benim memleketim. Atalarımın, dedelerimin toprağı. Sadece yaşamak, nefes almak, memleketimle hemhal olmak için geliyorum. Hatta bir tabir de kullandım: ‘Abi olmaya geldim’ dedim. Yaşça da birçok kişiden büyüğüm. Sonra geçen 7-8 yılda özellikle bu spor alanında elimden geleni yapmaya çalıştım. Her zaman söyledim, benim de insan olarak hatalarım, eksiklerim olabilir ama değişmeyen bir tutkum var: Memleket sevdamız, Kastamonuspor sevdamız. Bu sevdayla yolumuza devam ettik."

Genel Kurul

"'BU İŞ SENSİZ OLMAZ' DEDİLER"
"Geçtiğimiz genel kurulda demiştim ki: “Yoruldum, gerçekten yoruldum. Bana izin verin, bırakayım. Genç kardeşlerimiz gelsin, bu sevdayı onlar devam ettirsin.” Ancak aradan geçen 2-3 haftalık sürede birçok başkan adayı kardeşimle görüştüm. Çünkü bir sözüm vardı: “Kim aday olursa, yanında duracağım.” Sohbetlerimiz oldu, muhabbetler ettik. Ama her defasında bana dönüp “Bu iş sensiz olmaz” dediler.

Ankaragücü’nde daha önce başkanlık yapmış, değerli dostum Bent Ahlat'la görüştük. Ona da dedim ki “Kardeşim, çok yoruldum. Bırakmak istiyorum.” Ama o da, “Abi, sen memleket sevdalısı 10 kişi bul, ben de 10 kişi bulayım. Kastamonuspor’u birlikte ayağa kaldıralım” dedi. Sağ olsun, önce İstanbul’a sonra Kastamonu’ya geldi. Ve net bir şekilde söyledi: “Senin başkanlığında geliyorum, başkasını kabul etmem.”

"HUZURLA GERİ DÖNDÜM VE 'BU İŞE DEVAM EDELİM' DEDİM"
"O gece geç saatlere kadar konuştuk. Ardından sabaha karşı Şeyh Şaban-ı Veli Hazretleri’ne gittim. İnanın, o ana kadar kararım yoktu. Bu görevi bir kardeşimize devretmek ve veda etmek niyetiyle gelmiştim. Ama orada içime doğan bir huzurla geri döndüm ve “Bu işe devam edelim” dedim."

"KASTAMONULU OLMAK, O SEVDAYI KALBİNDE TAŞIMAKTIR"
"Kastamonulu olmak sadece anadan babadan Kastamonulu olmak değildir. Kastamonulu olmak, o sevdayı kalbinde taşımaktır. İstanbul’da, Diyarbakır’da, Ahlat’ta yaşayan, hatta Kastamonulu olmayan ama bu takıma gönül veren 10 dostumuzla birlikte yola çıkıyoruz. Elbette Kastamonu’da yaşayan çok değerli hemşehrilerimiz de var. Hepsine minnettarım."

İLK DEFA BENİ DE YAZ BU İŞİN İÇİNDE OLMAK İSTİYORUM DEDİLER
"Bu süreçte, yönetimde yer alacak 23 kişilik bir ekip kurduk. Bunların bir kısmı benim, bir kısmı ise sevgili dostum Bent Bey’in önerisiyle belirlendi. Hepsi birbirinden kıymetli insanlar. Avukatımız Mert kardeşimiz, Sinoplu bir dostumuz, Ankara’dan Sinan kardeşimiz, Musa kardeşim… Tek tek isimlerini burada sayamam ama hepsine teşekkür ediyorum. Hatta ilk defa yaşadığım bir şeyi de paylaşayım: Dün gece, birçok iş insanı dostum yanıma gelip “Beni de yaz, ben de bu işin içinde olmak istiyorum” dedi. Hepsini asil listeye yazamasak da yedek listelere aldık."

BAŞKAN HASAN BALTACI DESTEK SÖZÜ VERDİ
"Sayın Valimize teşekkür ediyorum. Her zaman yanımızda oldu. Aradığımızda mutlaka döner, destek verir. Sayın Doğan Ünlü, İl Meclis Başkanımız, kardeşim gibi. O da ilk günden beri yanımızda. Sayın Milletvekillerimiz Halil Uluay ve Serap Ekmekci burada değil ama mesaj attılar, “Başarılar, kamptayız. Orada olmak isterdik” dediler. Sayın Belediye Başkanımız Hasan Baltacı da İstanbul’da olduğu için katılamadı ama bu yıl otobüs, personel ve sağlık hizmetleri konusunda destek vereceğini söyledi. Geçtiğimiz yıl eksik kalmıştı ama bu yıl sözünü verdi, kendisine teşekkür ediyorum.

Geçmişte Tahsin Babaş ve Galip Vidinlioğlu başkanlarımızla çok tartışmış olsak da bu kulübe katkıları oldu. Hepsine buradan teşekkür ediyorum."

Muhabir: Serkan Kebecioğlu