Büyük Önder Mustafa Kemal Paşa'nın yanında, vatan sevgisiyle dolu, cesur ve kararlı 22 kurmay subay ve 25 erbaş bulunuyordu. Bu vapur, sadece denizlerde yolculuk etmekle kalmadı, aynı zamanda bir milletin kaderini taşıdı.

İskoçya'da 1878'de inşa edilen Bandırma Vapuru, zaman içinde birçok değişikliğe uğradı ve Osmanlı Denizleri'nde "Panderma" adıyla hizmete girdi. Ancak adı 1910'da "Bandırma" olarak değiştirildi ve artık posta vapuru olarak görev yaptı.

Mondros Mütarekesi'nden sonra, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının bölgedeki asayişi sağlamak üzere görevlendirilmesiyle Bandırma Vapuru, kurtuluş mücadelesinin kritik bir unsuru haline geldi. Diğer gemiler Almanya'ya bakım için gönderildiğinden, Paşa'nın Samsun'a ulaşması için Bandırma Vapuru tek seçenekti.

Vapurun yaşını ve teknik sınırlarını göz ardı eden Mustafa Kemal Paşa, yanında bir ulusun geleceğini değiştirecek cesur adamlarla birlikte 16 Mayıs 1919'da Samsun'a yelken açtı. Karadeniz'in sert dalgalarına meydan okuyarak, 3 gün süren bir yolculuğun ardından, puslu bir pazartesi günü Samsun sahiline ulaştılar ve Türkiye Cumhuriyeti'nin doğuşunu müjdelediler.

Bandırma Vapuru, Türkiye'nin tarihinde unutulmaz bir rol oynadı ve 1924'te emekliye ayrıldı.

Doç. Dr. Nasrullah Uzman, Bandırma Vapuru'nun tarihi yolculuğunu anlatırken, gemide bulunanların arasında bulunan önemli isimlere de değindi. Refik Saydam gibi devlet adamlarının yanı sıra, milli mücadelenin kahramanlarından Hüsrev Gerede ve Kazım Dirik gibi isimler de bu vapurun kaderini paylaştılar.

Kaynak: AA