Astımın tanımını yaparak, solunum yollarının kronik inflamatuar bir hastalığı olduğunu belirten Prof. Dr. Köksal, bu hastalığın hava yollarında enflamasyon, ödem ve bronşların daralmasına neden olduğunu ifade etti. Bu durumun da nefes almayı zorlaştırarak semptomlara yol açtığını, bu semptomların arasında nefes darlığı, öksürük, göğüs sıkışması ve hırıltı - hışıltılı solunumun bulunduğunu açıkladı.
Prof. Dr. Köksal, astımın belirli risk faktörlerine de değindi. Genetik yatkınlığın önemli bir etken olduğunu belirten Köksal, çevresel faktörlerin de hastalık riskini artırdığını söyledi. Bu faktörler arasında hava kirliliği, sigara dumanı, pasif sigara içiciliği, alerjenler, solunum yolu enfeksiyonları ve bazı mesleklerde maruz kalınan maddelerin olduğunu vurguladı. Hastalığın tanısının semptomlar ve solunum testlerinin kombinasyonuna dayandığını ifade eden Köksal, tedavi yöntemlerinden bahsederken özellikle tetikleyici faktörlerden kaçınmanın önemini vurguladı. Önleyici tedavi ve semptomların kontrol altında tutulması için bronkodilatör tedavi olmak üzere iki ana kategoriye ayrılan tedavi yöntemlerini açıkladı. Önleyici tedavinin düzenli inhaler kortikosteroid ilaçlarını içerdiğini ve astım semptomlarını kontrol altında tutmaya yardımcı olduğunu belirtirken, bronkodilatör tedavinin semptomların ani bir şekilde kötüleştiğinde kullanılan ilaçlar olduğunu söyledi.
Hastaya eğitim, tetikleyici faktörlerden kaçınma ve düzenli göğüs hastalıkları doktor kontrollerinin tedavinin önemli bir parçası olduğunu vurguladı.
