Resmi Gazete’nin 9 Temmuz 2025 tarihli sayısında yayımlanan karara göre; 6 aya kadar vadeli mevduat ve diğer yatırım fonu kazançlarında stopaj oranı yüzde 15’ten yüzde 17,5’e, 1 yıla kadar vadeli mevduatta ise yüzde 12’den yüzde 15’e yükseltildi. Uzun vadeli mevduatlar (yüzde 0), hisse senedi yoğun fonlar (yüzde 0) ve enflasyona endeksli hesaplarda (yüzde 10) stopaj oranı değişmedi.
“Yüksek Reel Faizde Etki Sınırlı Ama Yük Vatandaşta”
Türkiye’nin Haziran 2025 itibarıyla yüzde 46 politika faizi ve yüzde 35,05 TÜFE ile yüzde 10,95’lik reel faiz oranında dünyada ilk sırada yer aldığını belirten Göksu, “Getirilerin bu kadar yüksek olduğu bir ortamda yüzde 2,5 – yüzde 3’lük stopaj artışı yatırımcıyı kaçırmaz. Ancak doğrudan halkın gelirini azaltır” ifadelerini kullandı.
Bütçe Açığı ve Faiz Ödemeleri
Merkezi bütçe verilerine göre 2025 yılının ilk 6 ayında gelirlerin 5,65 trilyon TL, giderlerin 6,95 trilyon TL olarak gerçekleştiğini, bütçe açığının ise 1,29 trilyon TL’ye ulaştığını aktaran Göksu, faiz ödemelerinin toplam anaparanın üç katından fazla olmasının kamu maliyesinde yapısal sorunları ortaya koyduğunu söyledi. “Hükümet faiz lobisine çalışırken bedeli vatandaşa kesiyor” dedi.
Mevduat Vadeleri Kısaldı
Göksu, 10 Temmuz 2025 itibarıyla toplam fon büyüklüğünün 6,27 trilyon TL, vadeli mevduat toplamının TL bazında 6,12 trilyon, yabancı para bazında ise 5,29 trilyon TL’ye ulaştığını açıkladı. TL vadeli mevduatların yüksek faiz oranlarıyla cazip kalmaya devam ettiğini belirten Göksu, ortalama mevduat sürelerinin 2018’de 73,93 günden 2024’te 63,09 güne düştüğüne dikkat çekti.
İl Başkanı Göksu, Anahtar Parti’nin sorunları tespitle kalmayıp çözüm de önerdiğini ifade ederek önerilerini şöyle sıraladı:
1. Kamu harcamalarında tasarruf yapılmalı.
2. Şeffaf ve güvenilir ekonomi politikaları oluşturulmalı.
3. Sermaye piyasaları güçlendirilmeli, uzun vadeli yatırımlar teşvik edilmeli.
4. Mevduat vadeleri uzatılarak bankaların likidite riski azaltılmalı.
İl Başkanı stopaj artışlarıyla ilgili değerlendirmesini “Vergi artışıyla bütçe açığını kapatma politikası, kısa vadeli bir çözümdür; uzun vadede tasarrufları azaltır, dövize yönelişi artırır ve bankacılık sistemini zora sokar.” sözleriyle tamamladı.





