Kastamonu Belediye Meclisi’nin Eylül ayı toplantılarının ikinci oturumu, Başkan Vekili Hasan Fehmi Taş yönetiminde gerçekleştirildi.
Toplantıda, önceki oturumda ilimizde konser veren Melek Mosso’nun kıyafetleri nedeniyle eleştirilerde bulunan AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Namlı, konuya ilişkin yeniden söz aldı.
Namlı, açıklamasında şunları söyledi: “Diyorlar ki Orta Çağ'dan geldik. Evet. Sizin kafanızda çağdaş olacağıma; ortaçağ kafası olayım, gerici olayım. Benim için çok önemli değil. Çağdaşlık sizin dediğiniz gibi çıplaklık ve ahlaksızlık değil.”
Ayrıca Namlı, Belediye Meclisi toplantısında yaptığı açıklamada, eleştirileri nedeniyle kimseye özür dilemeyeceğini ve geri adım atma niyetinde olmadığını söyledi. Namlı, “Allah’a şükürler olsun öyle bir geri adım atmaya niyetim yok” ifadelerini kullandı.
Namlı’nın konuşması şöyle oldu:
“HİÇ KUSURA BAKMAYIN. BEN O BAYANI ELEŞTİRİNCE NEYE SUÇLU OLUYORUM?”
Öncelikle buraya çıkıp konuşmamın amacı kimseden özür dilemek ya da ben yanlış yaptım affedin olarak algılanmasın. Allah’a şükürler olsun öyle bir geri adım atmaya niyetim yok. Dört aydır Grup Başkanvekiliyim. Dört aydan beri ne bulacağız, ne yapacağız Ahmet Namlı hakkında diye sapıttılar. Her toplantıda hatalarını, suçlarını yüzlerine vura vura kepaze ettim o arkadaşları. Bir kumpas ekibi kuruldu. Bir şey bulamadılar Allah’a şükür. Alnım ak, başım dik. Bu olayda da başım dik.
Hiç kusura bakmayın. Ben o bayanı eleştirince neye suçlu oluyorum? Siz o kadar haklısınız da madem ben neden suçlu oluyorum o eleştirince benim ona eleştirme hakkım yok mu sizce? O bir konserlere gidenlere ben eleştiri yapmadım. Orada ‘yazıklar olsun bize’ dedim. Bu konserlere bu kadar talep var. Bu konserlere gidecek kadar biz ahlakı bu kadar sıkıntıya düşürdüysek bu ahlakı yozlaştırmaya sebep olacak. Yazıklar olsun bize dedim demedim mi? Konuşmamda böyle geçmedi mi? Başka bir şey ifade kullandın mı? Kullanmadım. Bize ahlak dersi vermeye kalkanların suratlarına asıl suçluların kendi olduklarını haykırmaktı benim amacım. Ama o kadar hazırlıklı gelmiş ki vatandaşlar öyle bir aşırı tepki verdiler ki işi daha orta çağa, gericiliğe, kadın haklarına kadar cinayetlerine kadar getirdiler ya çok hazırlıklıymışsınız. Ve de aniden asıl toplantı hemen bitesiye de sizin kendi medyanıza hemen yaymışsınız. Helal olsun size. Benim o medyada söylenenlere hiç dikkat almam. Hiç aklıma bile gelmez. Hakaretler falan benim için gurur vericidir. Aksine sizler ve sizlerin o medyanızda bana gurur vereceği şey eleştirme değil de teşekkür edici bir şeyler gelirse ben öyle bir hareket yapmışsam ben kendimden kuşku duyarım. Ya ben ne yaptığında bunlar bana teşekkür ediyor diye. Burada bize ahlak dersi vermeye kalkanlara söylenecek o kadar çok şey var ki o kadar çok şey tamam mı? Ama burası zamanı gelince onu da söyleyeceğiz. O da başka. Diyorlar ki Orta Çağ'dan geldik. Evet. Sizin kafanızda çağdaş olacağıma; ortaçağ kafası olayım, gerici olayım. Benim için çok önemli değil. Çağdaşlık sizin dediğiniz gibi çıplaklık ve ahlaksızlık değil. Aksine reisimizin yaptığı gibi her alanda dünya lideri olmak ileri teknoloji ve savunma sanayisinde dostlarına güven düşmanlarına korku salan bir ülke olmaktır. Sizler gibi hala onuncu yıl marşını söyleyip sizlerin sayesinde pislik götüren İzmir'in dağlarında çiçek açtırmakla ve soyunmakla çağdaş olunmuyor.
Burada ilk andan itibaren beni tanısın tanımasın, hastalığımı ondan diğer ileriden ve hatta yurt dışından telefon, mesaj yolları destekleyen yeten sessiz çoğunluğa teşekkür ederim. Beni zaten bilen bilir. Doğru yoldan hiç kimseden hiç çakılmam. Sizden de çekinmem. Aynı şekilde sizlerle devam edeceğiz. Hiç kusura bakmayın. Ben burada sizin konuşmanızı dinleyecek daha fazla fikrim yok. Ben çıkıyorum.”
Namlı, konuşmanın ardından salonu terk etti.
