Sosyoloji bölümü mezunları, yıllardır kamu kurumlarında istihdam edilemiyor. 4/B Sözleşmeli Personel Cetveli’nde “sosyolog” unvanının yer almaması sebebiyle atama bekleyen 90 bin mezun, seslerini sosyal medya ve resmi kanallar üzerinden duyurmaya çalışıyor.

Türkiye’deki yaklaşık 90 bin sosyoloji mezunu genç, kamu kurumlarında görev alabilmek için uzun süredir mücadele veriyor. OECD ülkelerinde sosyoloji mezunlarının kamuda istihdam oranı ortalama %85 seviyesinde, Türkiye’de ise bu oran yalnızca %12 olarak açıklandı. Uzmanlara göre bu fark, yalnızca istihdam politikalarındaki eksiklikleri değil, aynı zamanda ülkemizdeki sosyal bilimlere yönelik yaklaşımı da gözler önüne seriyor.

Sosyoloji mezunlarının kamuya atanmasının önündeki en büyük engellerden birinin sözleşmeli personel alımında esas alınan 4/B cetvelinde “sosyolog” unvanının yer almaması olduğunu belirten sosyologlar. Bu durumun, kurumların merkezi atama ile sosyolog istihdam etmesini neredeyse imkânsız hale getirdiğini belirtiyor. Özellikle Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yürütülen Aile Sosyal Destek Programı kapsamında daha önce söz verilen 3 bin kişilik sosyolog alımının gerçekleştirilmemesi de, sosyoloji mezunlarda büyük bir hayal kırıklığı yarattı.

Sosyologlar, yıllarca üniversitelerde aldıkları sosyal bilimler eğitimiyle topluma katkı sunmak istediklerini ,Fakat mezuniyet sonrası karşılaştıkları istihdam sorunu ile birikimlerinin heba olmasına yol açtığını belirtiyorlar. Kamuda yeterli kadro açılmaması nedeniyle sosyoloji mezunları, KPSS gibi merkezi sınavlarda yüksek puan alsalar bile atama şansı bulamadıklarını belirtti.

Sosyoloji mezunları, taleplerini sosyal medya aracılığıyla da dile getiriyor. #90binsosyologatamabekliyor ve #sosyologlar4bcetvele etiketleriyle başlatılan kampanyalar, 17 bini aşkın paylaşım alarak geniş kitlelere ulaştı. Mezunlar, bu kampanyalar aracılığıyla yetkililerden adil kontenjanlar ve meslek unvanlarının yasal zeminde tanınmasını talep ediyor.

Mezunlar; Cumhurbaşkanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı gibi kamu kurumlarına açık çağrıda bulunarak, “sosyolog” unvanının 4/B cetveline eklenmesini ve bekleyen kadroların kamuya açılmasını talep ediyor.

Toplumun ihtiyaçlarını analiz edebilecek, sosyal politikaların geliştirilmesine katkı sağlayabilecek sosyologların kamu hizmetlerinden dışlanmış olması, ciddi bir toplumsal kayıp olarak görülüyor. Mezunlar, sahip oldukları akademik donanımı kamu yararına kullanmak için yetkililerden bir fırsat bekliyor.

Muhabir: Serkan Kebecioğlu