Kastamonu maarifin taa “2019” yılına dair  “il eğitim eylem planı” üzerine değerlendirmelerde bulunmuştum yıllar önce, “41 sorun” vardı o vakit, kaçı eksildi meçhul?..

Belki de katbekat arttı.

Bana sorarsanız…

41’e fitim.

“İl Eğitim Eylem Planı” sonraki yıllarda yapıldı mı yapılmadı mı bilmiyorum…

Yapılsa yayımlanırdı.

O vakit…

“Okullar arası akademik başarı farkı fazla, öğretmen motivasyonu düşük, öğretmen ve idarecilerin mesleki yeterliliklerinin geliştirilmesi gerekiyor, liseler ile Kastamonu Üniversitesi arasındaki işbirliği az,  okul öncesi okullaşma oranı düşük, devamsızlık oranları fazla, öğrencilerin ölçme değerlendirme tekniklerinin geliştirilmesine ihtiyaç var, proje yazma becerisinin geliştirilmesine ihtiyaç duyuluyor, gelir düzeyi düşük ailelerin çocuklarına yönelik sağlanabilecek sosyo-ekonomik desteklerin artırılması lazım, öğrencilerin okuma alışkanlığı yok, yabancı dil eğitimi yetersiz, öğrenci ve velilere yönelik psikolojik danışmanlık ve rehberlik yetersiz,  okul öncesi eğitim kurumları ve ana sınıfı sayısı az, spor salonları sayıca yetersiz,  okullarda tasarım beceri atölyeleri yok, laboratuvar/atölyeler sayıca yetersiz, hayırseverler kişi ve kurumsal sponsorlukların sayısının yetersiz…” şeklinde sıralamıştım.

Uzatmayayım…

41 sorun.

Kaçı gitti…

Kaçı kaldı?

Üstünden 4 sene geçti…

Yeni il eğitim eylem planı nerede?

Not: Ulusal gazeteler boy boy yazıyor…

“Gastronomi şehirleri aşağı, gastronomi şehirleri yukarı”.

Gastronomi turistlerine yol gösteriyorlar…

“Şu, şu şehirlere gidin”.

Liste dışında kalan şehirlerin şansı yok denecek kadar az…

Gastronomi turizmi “okur” çünkü.

Gazetelere baktım, ülkemizdeki “gastronomi şehirleri” arasında “Kastamonu” yok, “gastronomi” iddiamız “hikaye” çıktı…

“Masal” bile değil.

Katar katar turizm gazetecisi, sosyal medya fenomeni, şef vesaire taşıdı (çok bilen) idarecilerimiz ilimize…

“Kastamonu” ismi hani nerede beyler?

“Gastronomi turizmi” ile yerel kalkınmaya ve sosyal gelişmeye hani bir dayanak daha sağlayacaktık?..

Ne oldu?

Kastamonu’da mutfak kültürünün lokantalara inerek gastronomi turizminde yol alınması için sürecin paydaşlarının “beyaz önlüklüler” başta olmak üzere “üretici güçler” olduğunu söyler dururum…

“Kravatlı” ve “uzun topuklu” zevatın elinde esir kaldı Kastamonu gastronomisi.

Akademisyenler, müdürler, patronlar…

“Askerler” nerede?

Eli kepçe tutanlar?..

Hamur açanlar?

Bugün itibarıyla ülkemizin gastronomi şehirleri arasında Kastamonu yok…

Kravatlılar ve uzun topuklular konuştukları ile kaldılar.

Yazık oldu…

Kaybedilen zamana.

(Ülkemizde “gastronomi” denildiğinde ilk 3 il…

“Antep, Hatay ve Afyon”.

UNESCO listesine girdi bu 3 şehir…

Uluslararası “tescil”.

Bu 3 şehrimiz…

Dünya üzerindeki aynı unvanlı 49 şehir içinde.

Bu listeye aday şehirler var…

“Nevşehir, Tokat, Adana, Balıkesir, Diyarbakır, Kayseri, Konya”.

Bu 7 il de…

UNESCO Ulusal Liste üyesi.

Yeniden ve yine neden yazıyorum?..

Kastamonu’nun turizmde iddialı olabileceği ve tabana yayılabilecek bir alanda en geride niçin “yürüyoruz”?